Boyner: Kuzey Kıbrıs Yeni Bir Ekonomik Model Geliştirmeli

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, çözüm sürecinde Kuzey Kıbrıs'ın kendine ait yeni bir ekonomik model geliştirmesi gerektiğini ifade ederek, ''Öyle görülüyor ki, çözüm süreci belli bir noktaya geldiği zaman Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs'la birlikte aslında bu bölgenin ciddi bir yüksek kalitede servis veren güçlü ekonomisi haline gelebilir'' dedi.

Kıbrıs Türk İşadamları Derneği'nin (İŞAD) davetlisi olarak, Kıbrıs çözüm sürecine destek vermek amacıyla, günübirlik ziyaret için bugün KKTC'ye gelen Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, temaslarını tamamlayarak İstanbul'a döndü. TÜSİAD heyeti KKTC'den ayrılmadan önce, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve İŞAD Başkanı Metin Yalçın, Ercan Havaalanında basın toplantısı düzenledi.

İŞAD Başkanı Metin Yalçın, derneklerinin, TÜSİAD ile uzun yıllara dayanan bir işbirliği geçmişi olduğunu ifade ederek, üzerinde en çok çalışılan konuların başında, Kıbrıs sorunu ve sorunun yaşayabilir bir çözüme kavuşturulmasının geldiğini kaydetti.

Yalçın, Kıbrıs sorununa bulunacak sürdürülebilir çözümün, mutlaka sağlam bir ekonomik temele ihtiyacı olacağını belirterek, yaptıkları toplantıda ağırlıklı olarak bu konu üzerinde durduklarını, Türk ve Kıbrıs Türk iş insanlarının bu temelin kuruluşuna vereceği desteği değerlendirdiklerini söyledi.

''Kıbrıs'taki çözümsüzlüğün, bölgedeki en uzun süreli çözülmeyen bir problem olduğunu ve Türkiye için de AB sürecinde, çözülmesi gereken, Türkiye'nin çözümün bir parçası olması gereken bir konu olduğunu'' ifade eden Boyner, ''siyasi çözümsüzlüğün Kuzey Kıbrıs'taki ekonomiyi gittikçe daha ciddi şekilde etkilediğini ve dünyadaki birtakım fırsatları Kuzey Kıbrıs'ın kaçırdığını'' söyledi.

Siyasi çözüm konusundaki yaklaşımlarda, Kuzey Kıbrıs'ın 2004'ten itibaren elde ettiği ''moral üstünlüğünün'' devam etmesini çok önemli gördüklerini belirten Boyner, ''2002'den beri Kıbrıs'ta ciddi bir çözüm odaklı yaklaşım başladı. Onunla birlikte Kıbrıs'ta yatırım ortamı daha düzgün hale geldi. Annan planıyla birlike öngörülebilir bir ortam yaratılmıştı, o dönemde yatırım arttı. Demek ki siyasi çözüme yakın bir görüntünün ortaya çıkması mutlaka ekonomiyi de olumlu anlamda etkiliyor'' dedi.

Haberler