Başbakan'dan, Grev Yapan Sağlık Personeline : Bu Milletten Beddua Alırlar

Başbakan'dan, Grev Yapan Sağlık Personeline : Bu Milletten Beddua Alırlar
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yapılan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:

"Her derslikte bir akıllı tahta olacak. Dört yılda bütün okullarımızı bunlarla donatacağız. Her öğrencimize bir elektronik kitap vereceğiz. Şu anda ön hazırlıkları tamam, ihale aşamasındayız"

"İflas eden bir SSK, zarar eden bir SSK, başında da Bay Kemal. Görevi devraldığında zararda olan bir SSK yoktu. Her yıl zararı arttı. Ondan sonra da siyasete girmek istedi, rahmetli Ecevit kabul etmedi, aday yapmadı. Sene 1999. Bunların eline inanın on koyun teslim edin, güdemezler"

"Şimdi diyor ki 'Biz ayda 600 lira vereceğiz'. Belediyelerimiz yavrularımıza burs verirken bunu kestiniz. Hastanelerde neler yaptınız? Şimdi hangi yüzle neyi konuşuyorsunuz?"

"Ey Kılıçdaroğlu, diyorsun ki '2, 5 yaşındaki Kübra açlıktan ölüyor'. Eline, diline dursun senin. Onu görüyorsun da Semih'i niye görmüyorsun?"

"İdeolojik yaklaşımlarla vatandaşlarımızı muayeneden imtina etmek suretiyle sağlık hizmetinde grev uygulamasına gidenler bu milletten beddua alırlar ve iflah etmezler. Çok açıkça söylersiniz, 'çalışmak istemiyoruz' dersiniz, istediğiniz yere çeker gidersiniz"

"Kanal İstanbul projesinde on binlerce insan çalışacak, konutlar, alışveriş merkezleri yapılacak 'Burada insan unsuru yok' diyor. Doğru yok, orada çeteler, mafya, karanlık güçler yok. Orada bu milletin kendisi var"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yapılan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Erdoğan, kısa süre önce Başbakanlık olarak bir genelge yayınlatyarak, Sağlık

Bakanlığı ile üniversitelerin, hastaneleri birlikte kullanma imkanını getirdiklerini anlatarak, "Bunun ilk örneklerini de Rize'de, Ordu'da, Sakarya'da uyguladık. Bugün de İstanbul Pendik'te böyle bir işbirliğinin ürünü olan hastanemizi resmi olarak işletmeye alıyor, sağlık noktasında İstanbulumuza çok büyük bir hastane kazandırıyoruz. İdari anlamda Sağlık Bakanlığımız, nitelikli personel bakımından da Marmara Üniversitemiz imkanlarını birleştirdiler ve böyle bir hastaneyi kazandırdılar. 126 bin 500 metrekare kapalı alanıyla, 156 poliklinik odasıyla, 600 yatağıyla, 259 uzman, 272 pratisyen hekimle en modern imkanlarıyla bu hastane bölgede büyük bir boşluğu dolduracak. Sağlık, eğitim, adalet ve emniyet, hükümet olarak bizim öncelikli prensiplerimiz arasındaydı. Yola çıkarken ne dedik, 'Türkiye'yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz' dedik. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Eğitimi birinci sıraya yerleştirdik. Savunma birinci sıradaydı, şimdi savunma altıncı sırada ama eğitim birinci sırada. Olması gereken buydu ve bunu yaptık" diye konuştu.

İFLAS EDEN BİR SSK, ZARAR EDEN BİR SSK, BAŞINDA DA BAY KEMAL

Erdoğan, eğitimde yeni bir adım attıklarını, "Akıllı Tahta" projesini hayata geçireceklerini kaydederek, "Her derslikte bir akıllı tahta olacak. Dört yılda bütün okullarımızı bunlarla donatacağız. Her öğrencimize bir elektronik kitap vereceğiz. Şu anda ön hazırlıkları tamam, ihale aşamasındayız. İhalesini yapıp, ondan sonra üretimine kazanan firma başlayacak" dedi. Geçmişte devlet hastanelerinin, SSK hastanelerinin, kurum hastanelerinin ve vakıf hastanelerinin birbirinden bağımsız olduğunu ifade eden Erdoğan, bir zamanlar sigortalı olanların, sabah erkenden kuyruğa girdiğini, sıra geldiğinde ise doktorun muayenehaneye davet ettiğini anlattı. Erdoğan, doktorun yazdığı ilacın yarısının alınabildiğini, alınamayanların da serbest eczanelerden alındığını belirterek, şunları söyledi: "Genel müdür kim? Vaka ortada. İflas eden bir SSK, zarar eden bir SSK, başında da Bay Kemal. Görevi devraldığında zararda olan bir SSK yoktu. Her yıl zararı arttı. Ondan sonra da siyasete girmek istedi, rahmetli Ecevit kabul etmedi, aday yapmadı. Sene 1999. Bunların eline inanın on koyun teslim edin, güdemezler. Biz 'SSK'yı da devlet hastanesini de diğer kurum hastanelerini de birleştireceğiz' dediğimizde, bu CHP'liler bize 'Yapamazsınız, olmaz' dediler. Yaptık mı? 'Bal gibi olur' dedik. Oldu mu? Şimdi benim Pendikli kardeşim istediği hastaneye gidiyor mu? İlacını, serbest eczanelerden rahatlıkla alıyor mu? Nasıl oldu bu? Biz bu halkın yoluna revan olmuşuz. Bunların potansiyeli, kapasitesi, her şeyi belli. Bakınız, belediyelerimiz yavrularımıza burs veriyor muydu? Bu bursların verilmemesi için Anayasa Mahkemesine bunu kim götürdü? Bu CHP götürdü, bu Kılıçdaroğlu gibileri götürdü. Şimdi diyor ki 'Biz ayda 600 lira vereceğiz'. Belediyelerimiz yavrularımıza burs verirken bunu kestiniz. Hastanelerde neler yaptınız? Şimdi hangi yüzle neyi konuşuyorsunuz? Tutturmuş '12 milyon 700 bin yoksul var Türkiye'de' diyor. Bunları benim halkım yutmaz. Sen belli bir literatür içinde bu rakamı söylüyorsan, aynı literatür içinde ben sana şunu söylerim; 2002'de bu rakam neydi? Aç, TÜİK rakamlarına bak, 19 milyondu. 19 milyondan şimdi buraya geldi ve bizimle geldi. Modern devlet, şefkatli devlet, sosyal devlet, vatandaşına bu hizmetleri en kaliteli, en yaygın şekilde sunabilen devlettir. Sağlık hizmeti almak eğer bir çileye dönüşmüşse orada devlet-millet dayanışması olmaz. Hastaneye sağlıklı gelenin hasta döndüğü bir sistemde devlet kurulmaz. Kızakların üzerinde doğum için ilçe, il hastanelerine ulaşmaya çalışan kadınların olduğu devlet, kuşatıcı, kucaklayıcı bir devlet olamaz. Ülkemizin 18 noktasında helikopter ambulanslarımız var. Gidip en ücra köşelerden hastalarımızı alıyor. Jet ambulanslarımızla da hastalarımızı taşıyoruz. "

Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Gümüşhane'de böbrek rahatsızlığı olan 11 yaşındaki Semih adında bir çocukla tanıştığını, nakil için gerekli olan böbreğin Zonguldak'ta bulunduğunu belirterek, jet ambulanslardan birinin Trabzon'dan Semih'i, diğerinin de Zonguldak'tan böbreği aldığını sonuçta Ankara'da yapılan operasyonla Semih'in sağlığına kavuşturulduğunu anlattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ey Kılıçdaroğlu, diyorsun ki '2, 5 yaşındaki Kübra açlıktan ölüyor'. Eline, diline dursun senin. Onu görüyorsun da Semih'i niye görmüyorsun? Acaba 2, 5 yaşındaki Kübra neden rahmetli oldu? 11 yaşındaki Semih'i neden görmüyorsun? Bak neler yapılıyor, nereden alınıyor, nereye götürülüyor, neler oluyor, bunu görmüyorsun. Suiistimal etmeyin, gerçekleri görün, vakayı görün. Bu tür olaylar gözden de kaçabilir, olabilir de" dedi.

SAĞLIK HİZMETİNDE GREV UYGULAMASINA GİDENLER BU MİLLETTEN BEDDUA ALIRLAR

İstanbul'un biri Avrupa, diğeri Anadolu yakası olmak üzere, iki yakasına iki şehir hastanesi yapacaklarını anlatan Erdoğan, yaklaşık 1, 5 milyon metrekarelik bir alan üzerine kurulacak devasa hastanelerde en son teknolojilerin kullanılacağını aktardı. Sağlıkta yaşanan dönüşümleri de aktaran Erdoğan, "Bazılarının istismarı var. Ben inanıyorum ki milletim onlara hakkını helal etmiyor. Niye, çünkü bu mesleğe girerken onlar yemin ederek girdiler. Kimsenin yapmadığı ödemeyi yapıyoruz. Buna rağmen ideolojik yaklaşımlarla vatandaşlarımızı muayeneden imtina etmek suretiyle sağlık hizmetinde grev uygulamasına gidenler bu milletten beddua alırlar ve iflah etmezler. Çok açıkça söylersiniz, 'çalışmak istemiyoruz' dersiniz, istediğiniz yere çeker gidersiniz. Biz bu millete gönül vermiş sağlık personelimizle yolumuza devam ederiz. Bu millete sevdalı sağlık görevlilerimiz var. Onlara da benim milletim meftun, biz de meftunuz. Allah onlardan razı olsun. Doktorlarımız, ebe, hemşirelerimizin bu dönüşümde mağdur olmaması için imkanlarımızı azami ölçüde seferber ediyoruz. Şunu biliyoruz, sağlık hizmeti, sadece hastane yaparak verilemez. Sağlıkta kilit nokta personeldir. Ne kadar hassas, kutsal ve zor işler yaptıklarını biliyoruz, gereğini yerine getiriyoruz" diye konuştu.

KANAL İSTANBUL PROJESİNDE ON BİNLERCE İNSAN ÇALIŞACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kanal İstanbul projesini "insan unsuru olmadığı" gerekçesiyle eleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, "Kanal İstanbul projesinde on binlerce insan çalışacak, konutlar, alışveriş merkezleri yapılacak 'Burada insan unsuru yok' diyor. Doğru yok, orada çeteler, mafya, karanlık güçler yok. Orada bu milletin kendisi var" dedi.

Erdoğan, sağlıkta son derece köklü, tarihi, kapsamlı bir dönüşümü gerçekleştirmekte olduklarını ifade ederek, "Bu dönüşüm sırasında, altını çizerek ifade ediyorum, sağlık personelinin mağdur olmaması için de büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz. Doktorlarımızın, ebe, hemşirelerimizin, teknik ve idari personelin bu dönüşümde mağdur olmaması için imkanlarımızı azami ölçüde seferber ediyoruz. Şu ana kadar sağlıkta dönüşüm, vatandaşlarımızı gözettiği kadar, sağlık personelimizi de gözeten bir anlayışla devam etti ve bundan sonra da aynı şekilde devam edecek. Hiçbir doktorumuzu, hiçbir ebe, hemşiremizi mağdur etmeden, onların moralini yükselterek, imkanlarını artırarak bu yolda devam edeceğiz" diye konuştu.

Açılışta, çocukların, Başbakan Erdoğan'a olan ilgisi kameralara yansıdı. Kimi Başbakan'ın kucağına oturdu, kimi elini öpüp, boynuna sarıldı, kimi de hediye edilen diş fırçası ve oyuncağını aldı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title