Bakan Dinçer: En Önemli Sorun İşsizlik
Kemal ATLAN- Hakan TüRKTAN/ESKİŞEHİR, (DHA) çALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu söyledi.
Kemal ATLAN- Hakan TüRKTAN/ESKİŞEHİR, (DHA)
çALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu söyledi. Bakan Dinçer, "Türkiye yıllardır mesleki eğitimi değişik gerekçelerle imam hatip okulu öğrencilerinin önünü kesmek amacıyla maalesef akamete uğrattı. Mesleki eğitimin önüne hangi gerekçeyle olursa olsun engel koymanın vebalini hiç kimse ödeyemeyecektir. İşsizlik sorununun arkasında bu tip engellemeler de var" dedi.
Bakan Ömer Dinçer, Eskişehir'de Türkiye İş Kurumu, Anadolu üniversitesi, Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ve ABİGEM işbirliği ile gerçekleştirilen istihdam garantili kursların sertifika törenine katıldı. Eskişehir Anemon Otel'deki törende konuşan, Bakan Dinçer Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu söyledi. 2009 yılında krize rağmen 700 in kişiye iş imkanı sağladıklarını ifade eden Dinçer şöyle devam etti:
"Türkiye'de 2004 yılından 2009 yılına kadar 4 milyon 142 bin kişi çalışma hayatına dahil oldu. Bu şu anlama geliyor nüfusumuz genç olmakla birlikte hızla çalışma yaşına ulaşıyor ve yaşlanıyor. Bu 4 milyon 142 bin insandan 2 milyon 600 bini iş gücü piyasasına dahil oldu ve 'Ben çalışmak istiyorum ve iş arıyorum' dedi. Bu insanların da yaklaşık 1 milyon 700 binine iş sağladık. 2009 yılında yaklaşık 940 bin insan iş gücü piyasasına giriyorken kriz olmasına rağmen bunlardan 700 binine iş sağladık ama işsizlik oranlarımız artmaya devam etti."
Bakan Dinçer, Türkiye'de gençlerin yaklaşık üçte ikisinin herhangi bir mesleğe sahip olmadığını söyledi. Dinçer şunları kaydetti:
"Gençlerimizi bu kabiliyetlerle donatamayacak olursak o zaman iş bulma ihtimalimiz ortadan kalkacak, organize sanayi bölgelerinde 'Eleman aranıyor' tabelalarını daha fazla gördüğümüz halde gençlerimiz sokakta geziyor olacaklar. Israrla bütün gençlerimize bir meslek öğrenmeyi tavsiye etmeliyiz. Bütün ailelere, üniversiteye odaklanmak yerine ki bu da önemli ama onun yerine esas daha önemli olanın belirli bir mesleğe sahip olmakla ilgili olduğunu bu amacın gözden kaçırılmaması gerektiğini, üniversitede okumanın amaç olmadığını, meslek öğrenmek için üniversitenin araç olduğunu anlatmak gerekir."
Mesleki eğitimde yaşanan sorunlara vurgu yapan Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
"Burada şunu da ifade etmem gerekir. Türkiye yıllardır mesleki eğitimi değişik gerekçelerle imam hatip okulu öğrencilerinin önünü kesmek amacıyla maalesef akamete uğrattı, gençlerimizin meslek kazanmalarına sıkıntı yaratacak tedbirlere öncelik verdi. Mesleki eğitimin önüne hangi gerekçeyle olursa olsun engel koymanın vebalini hiç kimse ödeyemeyecektir. Bu vebali bizim toplum olarak bu engeli ortaya koyanlara sormamız gerekir. Bugün karşı karşıya kaldığımız işsizlik sorununun arkasında bu tip engellemelerin de olduğunu ifade etmekte yarar var. İşsizlik, diğer taraftan birbirinden farklı kesimlerin işbirliğini gerektiren bir çabaya da bizi zorluyor. İşverenin, işçinin, kamu kesiminin, belediyelerin ve diğer sivil toplum örgütlerinin hep beraber bu soruna odaklanmaları halinde çözebileceğimiz bir alan gibi görülmelidir."
Kamu kurumları olarak kapasiteyi artırmaya çalıştıklarını belirten Bakan Dinçer, şunları söyledi:
"Biz işsizlik sorununun üzerine çok yoğun bir şekilde gidiyoruz. Zihniyet yapımızı değiştirmeye çalışıyoruz. Artık işverenin bizim için en kıymetli partnerlerimizden birisinin olduğunun farkındayız. çocuklarımızın ikna edilerek. Eğitim sıralarına oturtulmaları gerektiğinin farkındayız. Dolayısıyla devleti temsil eden bir kurum olmaktan çok vatandaşın ihtiyaç duyduğu alanda hizmet üretmeye namzet bir örgüt olmak için çaba sarf ediyoruz. Ama sizin de desteğinize, yardımınıza ihtiyacımız var. Övünerek söylüyorum, örgütlenme yapımız oldukça iyi. AB'nin birçok ülkesinde de benzer örgütlerin topluma nasıl hizmet sunduklarını biliyoruz. Aramızdaki tek fark bizim çok daha az sayıda personel ile çalışıyor olmamız ve mali kaynaklarımızın çok sınırlı olması Mali açıdan ve personel sayısında az olmamıza rağmen ürettiğimiz hizmet ve fayda mukayese edilemez."
Yapılan konuşmaların ardından Bakan Dinçer, kuru bitirenlere sertifikalarını verdi.
















