Haberler

Bahçeli, Erdoğan'ın ABD Ziyaretini Değerlendirdi.

MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti değerlendirirken, "ABD turuna bakan, parti yöneticisi, milletvekili, bürokrat, işadamı ve hanedan mensuplarından oluşan kalabalık bir kafile katılmış, bunlar bol bol gezmiş, bol bol yemiş ve"...

MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti değerlendirirken, "ABD turuna bakan, parti yöneticisi, milletvekili, bürokrat, işadamı ve hanedan mensuplarından oluşan kalabalık bir kafile katılmış, bunlar bol bol gezmiş, bol bol yemiş ve içmişlerdir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinin Türkiye'nin "bunalımlar ve tedirginlikler" yaşadığı bir döneme isabet etmesinin ilginç olduğunu ifade etti.

MHP Lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasının başında AK Parti hükümetinin ekonomide estirdiği "sanal bahar havasının" hiçbir şekilde gerçeklerle bağdaşmadığını savundu. Bugünkü ortamda gerçek boyutuyla 6 milyon 38 bin işsizin bulunduğunun altını çizen Bahçeli, "Özet olarak döviz giderinin döviz gelirinden fazla olduğunu gösteren cari işlemler açığı birikimli olarak 47 milyar 138 milyon dolar noktasındadır" diye konuştu.

AK Parti destekli bir zümrenin parasına para kattığını ve servetine yenilerini eklediğini öne süren Bahçeli, "Kuşkusuz oturduğu yerden şöhret ve para avına çıkanlar, çaba göstermeden her ayrıcalığı kendilerinde hak görenler AKP'yle büyümüş, AKP'yle palazlanmıştır. Hükümet ekonomide sınıfta kalmış, söylenenlerin aksine başarısızlığın markası olmuştur. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının danışıklı dövüş not artırımları gerçek manzarayı saklamaya da yetmemiş ve yetmeyecektir" dedi.

-"ACABA TÜRKİYE'Yİ BORÇ TUZAĞINA ÇEKEN HANGİ İKTİDAR OLMUŞTUR?"-

Başbakan Erdoğan ve hükümetinin şu sıralar en sık gündeme getirdiği "istismar malzemesinin" Merkez Bankası'ndaki döviz rezervi miktarı ve IMF'ye olan borcun bitirilmesi olduğuna işaret eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başbakan Erdoğan hem Merkez Bankası'ndaki döviz rezervinin artışını takılmış plak gibi her fırsatta duyurmakta, hem de IMF'ye olan borcun ödendiğini her zeminde tekrarlamaktadır. ve "onlar borçlandı biz ödedik' diyerek durmadan yalan konuşmakta, yüzü kızarmadan milletimizi aldatmaktadır. Merkez Bankası'nda biriken döviz rezervinin toplam tutarıyla, IMF'ye geçen hafta ödenen son borç taksiti AKP propagandasının ana temasına dönüşmüştür. Başbakan uydurmalarla, asılsız açıklamalarla milletimize gerçekleri yansıtmamaktadır. "Borç ödedik, kasayı doldurduk' sözleri artık Başbakanla bütünleşmiş hazır kalıp cümleler olarak dikkat çekmektedir. Başbakan Erdoğan'ın ekonomi yorumları ve bilgisi gerçekten evlere şenliktir. Böylesi bir zihniyetin Türkiye'de ekonomik mucize yarattığını ifade etmesi her şeyden önce hilafı hakikattir. Hatırlatmak isterim ki, AKP iktidara geldiğinde Türkiye'nin brüt dış borç stoku 129,6 milyar dolardır. 2012 yılsonu itibariyle dış borcun miktarı yaklaşık 2,5 katı aşarak 336,9 milyar dolara çıkmıştır. AKP'li iktidar yıllarında dış borç 207 milyar dolar yükselmiştir. Bilhassa özel sektörün borç hacmi, 10 yılda 43 milyar dolardan 226 milyar dolara sıçramıştır. Başbakan Erdoğan özel sektörün sıkıntısını ve finansman güçlüklerini nedense sürekli görmezden gelmiş ve hasıraltı etmiştir. Hanehalkı borç miktarı da 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 4 bin artış göstermiştir. Kamu borcun seviyesi de AKP'yle birlikte tırmanmıştır. 2002 yılında 64,5 milyar dolar olan kamu dış borç stoku yüzde 60'lık artışla geçen yılsonunda 103 milyar dolar olmuştur. 10 yılda, toplam borç miktarı 230 milyar dolardan yaklaşık 580 milyar dolara yükselmiştir. Bu veriler ışığında sormak lazımdır ki, acaba Türkiye'yi borç tuzağına çeken hangi iktidar olmuştur? Türk milletinin geleceğini dahi borçlandıran ve ipotek ettiren AKP'den başkası değildir."

-"ONLAR BORÇLANDI BİZ ÖDEDİK' DERKEN HİÇ Mİ VİCDANI SIZLAMAMAKTADIR?"-

AK Parti'nin borçlarını, esnaf, çiftçi, memur, işçi ve yetimlere ödettiğini dile getiren Bahçeli, "Bunun müsebbibi ise tamamen AKP'nin kötürüm ve sıcak paraya bağımlı ekonomi politikalarıdır. IMF'den alınan kredi de dış kaynaklı bir borçtur. 2002 yılında IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşlara kamunun borcu 21,8 milyar dolarken, 2012 sonunda bu tutar 23,1 milyar dolara varmıştır. Uluslararası kuruluşların bütününe olan borçlar artarken, mesela Dünya Bankası'na olan borç miktarı AKP döneminde 5,3 milyar dolardan, 13,1 milyar dolara çıkması son derece manidardır. 2002 yılında IMF'ye toplamda yaklaşık 22 milyar dolarlık bir borç söz konusudur. Bu miktarın 13 milyar 900 milyon doları kamuya, 8 milyar 100 milyon doları ise Merkez Bankası'na aittir. Merkez Bankası'nın rezervlerine ilave ettiği 8 milyar 100 milyon dolarlık borcu yıllar içinde ödenmiş ve bu bahis çoktan kapanmıştır. Buna göre AKP'ye devrolunan IMF borcu iddia edilenin aksine 13 milyar 900 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Elbette IMF'ye olan borcun bitmesi, bir daha herhangi bir kredi ilişkisinin kurulmaması en içten temenni ve beklentimizdir. Ancak Başbakan yalnızca IMF borcunun azalmasını diline dolayarak, diğer uluslararası kuruluşlara olan yükümlüğü ağzına dahi almaması makul, mantıklı ve meşru bir tavır değildir. IMF'ye borcun kalmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, acaba Dünya Bankası'na yönelik artan borcu nasıl izah edecektir? 11 Mayıs 2005 tarihinde IMF'den alınan 6,6 milyon SDR, yani yaklaşık 10 milyar dolarlık borcu nereye koyacak, nasıl gizleyecektir? Başbakan Erdoğan "onlar borçlandı biz ödedik' derken hiç mi vicdanı sızlamamaktadır? IMF kredilerinden istifade eden ve yüksek meblağlı borçlanan bizzat AKP hükümeti değil midir? Başbakan kimi kandırmaktadır? Başında bulunduğu hükümet; IMF'ci, faizci, sıcak paracı olarak nam salmışken, ne hakla doğruları saptırmaktadır? Değerli arkadaşlarım, bu kadar yalan ve dolan ne duyulmuş ne de görülmüştür. Başbakan Erdoğan ve hükümetinin gerçekleri çarpıtmada üstüne yoktur. IMF'ye ödendiği iddia edilen borçların önemli bir tutarını, az öncede ifade ettiğim gibi AKP almış ve bunu da hiç gündeme getirmemiştir. Şayet hükümet 2005 yılında üç yıl süreli 19'ncu Stand-By Anlaşmasını imzalamamış olsaydı, şimdiye kadar IMF'yle yollar zaten ayrılacak, borçlar altı yıl önce sıfırlanmış olacaktı. IMF'nin kapısına giden ve borç talebinde bulunan Başbakan Erdoğan ve hükümeti riyayı ve sinsiliği bırakmalı, ödenen borçların AKP dönemine ait olduğunu hemen itiraf etmelidir. Bize göre siyasi namus bunu gerektirmekte ve eğer varsa şerefli olmak bunu şart koşmaktadır" şeklinde konuştu.

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, Merkez Bankası rezervi üzerindeki beyanlarının "gerçek dışı ve tam bir akıl tutulması örneği" olduğunu da dile getirirken, "Merkez Bankası rezervinin, mesela Konyalı çiftçimize bir faydası yoktur. Merkez Bankası rezervinin Giresunlu esnafımıza, Adananlı üreticimize, Mersinli sebze ve meyve yetiştiricimize herhangi bir hayrı dokunmamış, dokunmayacaktır. Bu rezerv Türkiye'nin dış kaynaklı borçlarına yönelik olarak tutulan bir rehin paradır. Rezerv miktarının yüksekliği Türkiye'nin yükümlülüklerinin artışına en bariz kanıttır" dedi.

-"BUNLAR BOL BOL GEZMİŞ, BOL BOL YEMİŞ VE İÇMİŞLERDİR"-

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta başladığı ABD seyahatine de konuşmasına yer ayırdı. Bu ziyaretin Türkiye'nin "bunalımlar ve tedirginlikler" yaşadığı bir döneme isabet etmesinin ilginç olduğunu söyleyen Bahçeli, "ABD turuna bakan, parti yöneticisi, milletvekili, bürokrat, işadamı ve hanedan mensuplarından oluşan kalabalık bir kafile katılmış, bunlar bol bol gezmiş, bol bol yemiş ve içmişlerdir. Nasıl olsa devletin imkanları AKP'nin emrindedir. Başbakan Erdoğan'ın ABD seyahati, karşılıklı görüşmelerin yapıldığı 16 Mayıs gününün öncesi ve sonrasıyla hararetle, hevesle ve iştahla tartışılmıştır. Zannedersiniz ki, ABD'ye ikinci Kolomb çıkarma yapmış, ikinci fetih gerçekleştirilmiştir. Yandaş basın Başbakan'ın ziyaretine kerametler ve derin anlamlar yüklemiştir. Gece yarısı da olsa, düzenlenen mutat karşılama törenleri abartılmış, daha önce Türkiye'den giden devlet ya da hükümet başkanları için tahsis edilen konutlardan haddinden fazla ve sonradan görmeler gibi övgüyle bahsedilmiştir. Başbakan'ın parlatılması, öne çıkarılması ve üstelik ABD Başkanı Obama'nın iltifatına mahzar olduğunun ispatı için her düzenek kurulmuş, her propagandadan medet umulmuştur. ABD ziyaretini, Başbakan ve hükümetinin durum raporu sunması ve son gelişmeler hakkında izin ve icazet aldıkları makamlara bilgi vermesi şeklinde okumak ve değerlendirmek doğru olacaktır. Başbakan, 6 Nisan 2009 tarihinde ABD Başkanı Obama'nın TBMM Genel Kurulu'nda AKP parti gurubunun ayakta alkışları arasında kendisine verdiği ev ödevlerinden bir kısmını yapmış olmanın huzur ve rahatlığı ile bu görüşmeye gitmiştir" dedi. Bahçeli şöyle konuştu:

"Başbakan Erdoğan, aradan geçen süre içinde ABD'ye taahhüt ettiği gibi, Ermeni açılımını başlatmıştır. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, Patrikliğin ekümenik olması için mesai harcamıştır. Sözde açılım denilen yıkım projesini uygulamaya koymuştur. Türk tarihini yüzleşme, geçmişle hesaplaşma, ezberleri bozma adına hakir görmüş, isyankarlardan özürler dilemiştir. Irak'ın kuzeyindeki peşmerge reisleri ile kucaklaşmış, hatta çizilen sınırları dahi geçmeyi göze almıştır. Afganistan'a ilave asker desteğini yerine getirmiştir. Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı olarak küresel projelerin gerçekleşmesi için var gücüyle çalışmıştır. İmralı canisiyle pazarlığa tutuşmuş, PKK'nın çözüm süreci isimli ihanetle meşrulaşması konusunda epey efor sarfetmiş ve sarfetmeye de devam etmektedir. Bunlara karşılık, ABD'den, Türkiye'nin hiçbir temel sorununa hepimizi tatmin edecek bir destek alınamamış, verilen sözler bugüne kadar yerine getirilmemiştir. Her şeyiyle ortadadır ki, Başbakan'ın ABD ziyaretiyle ilgili Türk kamuoyunda büyük beklentiler yaratılmıştır. Başbakan dört yıl aradan sonra ABD'ye gitmiş, mesut ve mutluluk içinde herkese gülücükler saçmıştır. İlk önce Oval Ofis'te heyetler arasında görüşmeler yapılmış, ardından da Beyaz Saray'ın Gül Bahçesi'nde basının önüne çıkılmıştır. Önce birlikte yürüyen, yağan yağmurda birlikte ıslanan, sonra da şemsiye yardımı alan Başkan Obama ile Başbakan Erdoğan görüşlerini açıklamışlar, sorulan soruları cevaplandırmışlardır. Yağmurdan kaçmadığını söyleyen Başbakan gerçekte Türkiye'yi doluya mahküm ettiğini fark edemeyecek kadar kendinden geçmiş, neşeli ve heyecanlı yüz hatlarıyla sevimlilik gösterisine soyunmuştur. Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı'nın ağzına bakan tarz ve görüntüsü, onay bekleyen ve teyit isteyen mahcup bakışları milletimizi temsil eden birisine hiç yakışmamış ve hiç de uygun düşmemiştir. Türk milleti hükümrandır, Türk milleti dik başlıdır, Türk milleti güçlüdür ve hiçbir gücün karşısında ezilip büzülecek kadar da hamd olsun pısırık olmamıştır. Başbakan Erdoğan bugüne gelesiye Davos sahnesinde kurgulanan One Minute oyunundan yeterince istifade etmiş ve sonunda da maskesi fikirlerinin üretim yerinde düşmüştür. Gül Bahçesi'nden sonra, Beyaz Saray'ın Kırmızı Salonu'nda son derece dar bir katılımcıyla pişmaniye ve helva katıklı görüşmelere geçilmiştir. Ne var ki, Kırmızı Salon'da nelerin konuşulduğu, nelerin paylaşıldığı ve hangi sözlerin alınıp verildiği hala vuzuha kavuşmuş değildir. Burada Türkiye'yi temsilen Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Dışişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı toplantıya katılmış; ABD kanadından da Başkan Obama'ya, Dışişleri Bakanı'yla Ulusal Güvenlik Danışmanı eşlik etmiştir. Dikkat çeken bir ayrıntı da CIA Başkanının bu toplantıya iştirak etmemesi ve o esnada İsrail'de bulunmasıdır. Kenarda kalan bu hususun aydınlatılmasıyla birlikte Kırmızı Salon'da nelerin konuşulduğu çok önemlidir." (ANKA/DEVAM)

(HM/ÖZK) - Ankara

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Devlet Bahçeli Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Bugün hangi maçlar var? Bugün maç var mı? 20 Nisan Bu akşam hangi maçlar var, hangi kanalda? Bugün hangi sınav var? Bugün ne sınavı var? 20 Nisan Cumartesi hangi sınav yapılacak? İşte ÖSYM Sınav Takvimi Irak'taki Şii Milis Gücü Haşdi Şabi'ye Hava Saldırısı Düzenlendi E Devlet çöktü mü Son Dakika? E Devlet'te sorun mu var 20 Nisan Cumartesi 2024 20 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 20 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 20 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 20 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 20 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Resmi Gazete ATAMA KARARLARI! Bugünün kararları neler? 20 Nisan Resmi Gazete yayımlandı! 32266 sayılı Resmi Gazete atamalar listesi! 20 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 20 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! 22 Nisan Pazartesi günü okullar tatil mi, yarım gün mü? 20 Nisan Cumartesi Sayısal Loto çekiliş sonuçları açıklandı mı? Sayısal Loto sonuçları saat kaçta açıklanacak? Sayısal Loto CANLI izle!
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title