Arzum'u Bir Tek Şeytan Sevmez!
Sessiz Fırtına Dizisinin İki Başrolü Birbirlerini Öve Öve Bitiremedi..
SESSİZ FIRTINA DİZİSİNİN İKİ BAŞROLÜ BİRBİRLERİNİ ÖVE ÖVE BİTİREMEDİ..
Kanal D'nin, mafya ve iş dünyası arasında sıkışıp kalmış iki insanın sıra dışı aşkını konu alan yeni dizisi 'Sessiz Fırtına', bu akşam ikinci bölümüyle ekranda...
Dizinin başrol oyuncularından Erkan Petekkaya, 'Arzum ile bu dizi sayesinde tanıdık birbirimizi. Onu herkes gibi ben de seviyorum, zaten Arzum'u bir tek şeytan sevmez herhalde' derken, Onan da rol arkadaşını övmekten geri kalmadı: 'Erkan'ın oynadığını duyunca yüzüm güldü.'
Daha önceden tanışıklığınız var mı?
- E.P: Hayır, yoktu. Bu dizi sayesinde tanıdık birbirimizi.
- A.O: Benim gerçekten çok önem verdiğim bir iş bu. Durduk yere, yalandan birtakım huzuru bozacak haberlere maruz kalmak istemiyorum. Huzursuzluk verecek her şeye karşı çok duyarlıyım. O yüzden Erkan'ın adını ilk duyduğumda, çok mutlu oldum. Gerçekten bu anlamda çok şanslıyım.
Oyuncu kadrosu oluşturulurken sizin fikriniz önemli midir? Mesela yapım şirketi size gelip, 'Arzum Onan oynayacak, ne düşünüyorsun?' diye sorar mı yoksa bu konuda biraz emrivaki mi yapılır?
- E.P: Sormuyorlar da ama seni bir yokluyorlar. Genelde şu oynayacak dedikleri zaman yüzünün haline bakıyorlar ama çok fazla bir etkimiz olmuyor. Fakat yapımcı size ismi söylediğinde, 'Yok ben bununla oynamam' deyip çıkıp gidebilirsiniz, onlar da başkasını bulurlar.
Arzum Onan denildiğinde yüzünüzdeki ifade nasıl oldu?
- E.P: Güzel oldu. Çünkü Arzum herkesin sevdiği birisi. Ben de seviyorum. Arzum'u sadece şeytan sevmez. Çok güzel yaratılmış bir insan, hepiniz biliyorsunuz.
- A.O: Benim yüzümde bir değişiklik olmadı çünkü bu projeyi en başından beri biliyordum, Erkan'ın da oynayacağını biliyordum.
Ajan ile aşk yaşayacaksınız... Hangisi daha tehlikeli, yaşanan hayat mı, aşk mı?
- E.P: Hayat ölümcül bir oyun, aşk ise kaçamadığım bir tuzak. Bilmiyorum, ileriki bölümlerde neler neler olacak.
ABD'de dil öğreneceğim
İki sezon süren 'Beyaz Gelincik'in üzerine, hemen bir dizi çekmek ne kadar sağlıklı bir karardır oyuncu için?
- E.P: Değil tabii ki... Bir altı ay Türkiye'den gidecektim aslında ama bu dizi istediğim bir iş oldu. Daha önce 'Aynalı Tahir'de sokak delikanlısını oynuyordum, 'Köpek'te, 'Serseri'de bambaşka roller üstlendim. Hayatımda ilk defa 'Beyaz Gelincik' dizisinde güzel kıyafetler giydim. Bu dizi ise bugüne kadar yaptığım bütün dizilerin karması bir yapım. Bu yüzden kaçırmak istemedim. Ama bu diziden sonra iki yıl yok olacağım...
Nereye gideceksiniz, siz de mi Amerika'ya gideceksiniz yoksa?
- E.P: Evet... Dil okuluna gideceğim... Tiyatrolara gitmek, bol bol film izlemek istiyorum...
Şimdi 'Sessiz Fırtına', 'Binbir Gece'nin saat diliminde ekrana geldi... İlk bölümün reytinglerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- E.P: Gayet iyiydi. İleriki bölümlerde, aşk başlayınca daha iyi olacak diye düşünüyorum.
- A.O: İyi bir sonuçtu bence...
- E.P: Ben bu reyting meselesini bir türlü anlayamadım. Bir iş görüyorum, 'Bundan bir şey çıkmaz' diyorum bir de bakmışınız ki en tepede o... Bir iş görüyorum, 'Harika, helal olsun' diyorum, yayından kaldırılıyor. Çok tuhaf bir durum yani.
- A.O: Çok yetenekli, tiyatroda, sinemada çok kaliteli işlerde yer almış bir dolu oyuncu eminim, sırf bu reyting meselesi yüzünden küskündür.
Dizi oyunculuğuyla seyircinin gönlünde ne yazık ki derin bir iz bırakılmıyor...
- A.O: Televizyon zaten tamamen eğlencelik bir iş. Reklam arası dizi çekiyoruz mantığımız var. Düşünün bir kere akşam 8'de başlayan bir dizi, belki de yemek masasında, mutfakta izleniyor. Seyirci o sırada sadece konuşmaları dinliyor, ekrana bakmıyor bile. Dolayısıyla kimse oyunculuğunuzu görmüyor. Sinema bambaşka tabii ki...