Haberler

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü

İçinde bulunulan 21.yüzyılda, dünya sulak alanlarının yüzde 50'sinin, sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edildiği bildirildi.

İçinde bulunulan 21. yüzyılda, dünya sulak alanlarının yüzde 50'sinin, sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edildiği bildirildi.

Kayseri Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamada, sulak alanların korunması ve akılcı kullanımını sağlamak üzere geliştirilen ve 1971 yılında İran'ın Ramsar kentinde imzaya açılan Ramsar Sözleşmesine (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi) Türkiye'nin de 1994 yılında taraf olduğu anımsatıldı.

Yapılan çalışmalarla, Türkiye'de toplam alanı 1 milyon hektarı aşan 500'den fazla sulak alan olduğunun belirlendiği, uluslararası kriterler dikkate alınarak bakanlıkça şu ana kadar yapılan değerlendirmeler neticesinde, bu alanların 135'inin uluslararası önemde sulak alan olduğunun tespit edildiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:

"Ramsar Sözleşmesi'nin Avusturalya'nın Brisbane kentinde gerçekleştirilen 6. Taraflar Konferansında sözleşmenin imzaya açıldığı 2 Şubat gününün, "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Her yıl tüm taraf ülkelerde Dünya Sulak Alanlar Günü sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmeye yönelik çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Sulak alanlar, yüz binlerce yıllık doğal süreçler sonucu meydana gelmiş ve ortama karakterize olmuş zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarıdır. Bulundukları bölgenin su rejimini düzenlemesi ve iklimini stabilize etmesinin yanı sıra, başta balıkçılık olmak üzere, tarım, hayvancılık, saz kesimi, turba çıkarılması ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkanlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahiptirler.

Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lagün, deltalar, korunaklı kıyılar, su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alan olarak nitelendirilir. Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya sulak alanlarının yüzde 50'si sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edildi."

Ramsar Sözleşmesi ile Türkiye'nin, başta sözleşme listesine dahil ettiği sınırları içerisindeki tüm sulak alanları korumayı, geliştirmeyi ve akılcı kullanmayı uluslararası düzeyde taahhüt ettiği belirtilen açıklamada, "İlimizde Ramsar sözleşmesine dahil 1 adet sulak alan (Sultan Sazlığı) ile birlikte toplam 4 adet sulak alan (Hürmetçi Sazlığı, Tuzla Gölü ve Engir Gölü) bulunmaktadır" denildi.

Ülkenin önemli sulak alanlarından birisi olan ve il sınırları içerisinde yer alan Sultansazlığı Sulak Alanı'nın, 1994 yılında "Ramsar Alam" olarak onaylandığı anımsatılan açıklamada, Sultansazlığı'nın nadir olarak bir arada bulunan tatlı ve tuzlu su ekosistemine sahip olması, 428 doğal bitki türünün bulunması, bu türlerden 48 tanesinin endemik olması, 301 adet kuş türüne beslenme ve üreme konaklama alam olarak ev sahipliği yapması, havza bazında yer altı su kaynak rezervini düzenlenmesi, Afrika, Avrupa ve Asya arasında her yıl göç eden göçmen kuşların kullandığı göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle önem arz ettiği de vurgulandı.

Açıklamada, Develi, Yahyalı, Yeşilhisar ilçelerini ilgilendiren Develi 2. Merhale Sulama Projesi kapsamında yer alan ve Zamantı Irmağı'nın suyunun Develi Ovası'na aktarılmasını sağlayacak olan Zamantı Tüneli Projesi'nin tamamlandığı sürekli su verilerek kuş cennetinde ekolojik yapısının korunmasında büyük katkı sağlandığı da kaydedildi.

Afrika, Asya ve Avrupa kuş göç yollarının üzerinde önemli bir yeri olan Hürmetçi Sazlığı'nın da başta kuşlar olmak üzere yaban hayatı için önem taşıdığı ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

"Hürmetçi Sazlığı Sulak Alanların Korunmasına Dair Yönetmelik gereği koruma bölgeleri 2006 yılında tespit edilerek Bakanlığımızca Ulusal Sulak Alan Komisyonu'nda onaylandı. Alanda dünya ölçeğinde nesli tehlikedeki karaleylek, angıt, kaşıkçı, bıyıklı sumru, sürmeli ve mahmuzlu kızkuşu gibi türlerden bazıları göç, bazıları da üreme döneminde bölgede görülmektedir. Ayrıca sulak alanlara bağımlı yaşayan manda, Karpuzsekisi ve Dokuzpınar köylerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Ovada düzlük, sazlık ve ıslak çayır alanlarının bir arada bulunması, aynı zamanda yılkı atlarının yaşamasını olanaklı kılmaktadır. Alanın yöresel ölçekte taraflar arasında uyumlu ilişkiler kurularak doğal kaynakların ulusal ve küresel düzeyde koruma amaçlarına hizmet edebilecek bir yapıya kavuşturulması için Müdürlüğümüzce 2011 yılında yönetim planı yapılmıştır."

Ayrıca Kayseri'nin 40 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Tuzla Gölü Sulak Alanı'nın da, Sulak Alanların Korunmasına Dair Yönetmelik gereği koruma bölgeleri 2007 yılında tespit edilerek Bakanlığımızca Ulusal Sulak Alan Komisyonu'nda onaylandığı belirtilen açıklamada, "Bölge nesli tehlike altında bulunan Toy, Büyük Cılıbıt, Angıt, Mahmuzlu kızkuşu, küçük kerkenez gibi kuş türlerini barındırmaktadır. 106 kilometre alana tekabül eden Tuzla Gölü Sulak Alanı, 1993 yılında 1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin yeni Ramsar Alanları listesindedir. Tuzla Gölü, insanoğlunun olumsuz etkilerinden kısmen kurtulmayı başaran tek tuz gölüdür. Işıl Lalesi de bölgeye ait endemik bir tür olup sadece bu bölgede bulunmakta" denildi.

(ZB-İÇR- - KAYSERİ

Kaynak: AA / Yerel

Türkiye Kayseri Develi Tuzla Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title