1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, "Bu saldırı, bağımsızlığımıza, devletin üniter yapısına ve çağdaş ulus devlete karşıdır" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, Cumhuriyetle birlikte gelişen işçi ve emekçi hareketinin yeni bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu saldırı, bağımsızlığımıza, devletin üniter yapısına ve çağdaş ulus devlete karşıdır" dedi.
Özyürek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü dolaysıyla yaptığı yazılı açıklamada, ilk çağlardan beri köylüler, işçiler ve tüm emeğiyle geçinenlerin hep ezildiklerini ifade ederek, ezilenlerin her başkaldırışının baskı ve şiddetle bastırıldığını, bilinen ilk köle isyanı Spartaküs'den bu yana çalışanların hep baskı gördüklerini söyledi.
Günümüzde yaşama biçimi olarak seçilen demokratik yönetimin temeli 'Atina demokrasisi'nde kölelerin oy haklarının olmadığını aktaran Özyürek, "Tarih boyunca çalışıp üretenlere dünya hizmetlerinden yararlanmak yasaklanmıştır. Sesini çıkarmayan hakkını aramayan insanlara öldükten sonra cennet vaat edilmiştir. Kırbaçlar altında hanlar, saraylar yapmışlardır. O cepheden bu cepheye koşarak savaşlarda ölmüşlerdir. Bataklıklarda pirinç toplamışlardır. Sıtmadan veremden ölmüşlerdir. " dedi.
Türkiye'de Cumhuriyetin kurulduğu günden başlayarak işçiler, köylüler ve emekçilerin ümmet kültüründen, kulluktan çıkarak özgür vatandaş olmaya başladıklarını kaydeden Özyürek, eğitimin laik yapısı, hukukta yapılan devrimler, okuma yazma seferberliği ve Latin harfleriyle geniş halk kitlelerinin vatandaş, özgür birey olmaları amaçlandığını belirtti.
Özyürek, Cumhuriyetle birlikte gelişen işçi ve emekçi hareketinin yeni bir saldırıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Cumhuriyetle birlikte gelişen işçi ve emekçi hareketi yeni bir saldırıyla karşı karşıyadır. Bu saldırı, bağımsızlığımıza, devletin üniter yapısına ve çağdaş ulus devlete karşıdır. Bugün işçilerin, köylülerin, kısaca çalışanların geleceği, cumhuriyeti savunan güçlerle aynıdır.
Ülkemizi sömürge olarak görmek isteyen, Orta Doğu ve Kafkasya petrollerini ele geçirmek için bizi taşeron olarak görenler, etnik ve dinci bölünmede işbirlikçilik yapanlara karşı birleşik bir güç oluşturmak gerekmektedir. Cumhuriyetin tehdit ve tehlike altında olduğu bir ortamda, hiçbir demokratik gelişmenin olmayacağı açıktır. Önümüzdeki süreç ülkemizi savunma sürecidir. Varlığımızı borçlu olduğumuz Cumhuriyet kazanımlarımızı koruma sürecidir. Demokratik, Laik sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, ayakta tutma sürecidir. İşçiler, Köylüler, Aydınlar topyekun tüm millet birlik ve dayanışma içerisinde Tam Bağımsız Cumhuriyete sahip çıkmalıyız. "
- ISPARTA