Şehirli Çoban"

HALİL FİDAN - Uzun yıllar göçerlik yaptıktan sonra, çocuklarının eğitimi için Şanlıurfa'nın bir zamanlar köy olan merkez Karaköprü ilçesine yerleşen Mehmet Bağatemur, şehrin büyümesi ve bulundukları bölgenin imara açılması nedeniyle hayvanlarını lüks sitelerin bulunduğu yüksek binalar arasında otlatıyor.Göçer bir ailenin çocuğu olarak gözlerini kıl çadırda dünyaya açan ve uzun yıllar hayvanlarına verimli otlaklar bulmak için yılın farklı dönemlerinde göç etmek durumunda kalan 39 yaşındaki Bağatemur, 5 yıl önce o dönemde köy olan Mehmetçik Mahallesi'ne taşındı.Burada ev yapıp hayvanları için ahır inşa eden Bağatemur, eşinin desteğiyle baba mesleği hayvancılığı sürdürmeye devam etti.Şehrin büyümesi ve bulundukları bölgenin imara açılması nedeniyle koyun ve keçilerini otlattığı meralara yeni binalar yapılan besici, hayvanlarını lüks sitelerin etrafında otlatıyor.Yaklaşık 200 küçükbaş hayvana bakan "şehirli çoban", tüm zorluklara rağmen hayvanları için gece gündüz mesai yapıyor.Henüz gün ışımadan başladığı mesaisinde günün büyük bölümünü koyunlarıyla geçiren Mehmet Bağatemur, gücü yettiğince mesleğini sürdürmeyi düşünüyor.Sitelerin arasında otlattığı sürüsünü akşama doğru eve götüren besici, özellikle yakından ilgilendiği anneleri ölen kuzu ve oğlakları biberonla beslemeye çalışıyor.Bağatemur, doğduğu günden beri hayvancılıkla ilgilendiğini ve bu nedenle okula hiç gidemediğini aktararak, kent merkezine yakın köye taşınmaları sayesinde evlatlarının eğitimine devam edebildiğini dile getirdi."Şehirli çoban" Bağatemur, yaşamını şu sözlerle özetledi: "Yıllarca hayvanlar için Bingöl'e, Karlıova'ya, Elazığ'a, Karacadağ'a gidip geldik. Sonra bu işin sonunun olmadığını düşündük çünkü çocuklarımız da bizimle perişan oluyordu, bu nedenle kente yakın köyden arsa aldık. Artık çadırda değil de evde yaşamaya başladık, çocuklar da okula gitmeye başladı ama ben mesleğimden vazgeçemedim. Önceden buralar hep boştu, hayvanları isteğim gibi otlatıyordum. Sıkıntı olmuyordu ama artık her tarafta binalar yapıldı. Her yerde lüks evler var. Böyle olunca mera sorunu yaşamaya başladık ama koyunları çok sevdiğim için ve başka bir işten anlamadığım için işimi sürdürüyorum.""İnsanlar tuhaf tuhaf bakıyor"Bundan sonra ne yapacağını bilemediğini ifade eden Bağatemur, tüm zorluklara rağmen hayvancılıktan vazgeçmeyi düşünmediğini söyledi.Gücü yettiğince hayvancılıkla uğraşmaya devam edeceğini belirten Bağatemur, "Yüksek binalar arasında çobanlık yapıyorum, insanlar tuhaf tuhaf bakıyor. Hayvancılık zor iş arpa, saman pahalı, böyle olunca sürekli o şekilde besleyemeyiz, mutlaka meraya çıkarmamız gerekiyor. Aslında çok da bir şey kazanamıyoruz ama bu saatten sonra başka bir iş yapamam." diye konuştu.İşini çok sevdiğini vurgulayan Bağatemur, "Saat 05.00'te kalkıyorum, koyunlara yem veriyorum, kuzuları emziriyorum, işimi bitirdikten sonra saat 08.00 gibi hayvanları otlatmaya çıkarıyorum. Gün boyunca hayvanların başında bekliyorum, saat 04.00 gibi tekrar eve dönüyorum bu şekilde sürekli çalışıyoruz. Hayvancılık artık rağbet görmüyor, yeni nesil uzak duruyor bu işten, bizde yapmazsak yok olup gidecek." ifadelerini kullandı.Koyunları kendi çocukları gibi büyüttüğünü aktaran Bağatemur, tüm zorluklarına rağmen severek yaptığı işinde hayvanlarıyla çok ilgilendiğini kaydetti.

Şehirli Çoban"

Kültür Sanat Haberleri

Karaköprü, Şanlıurfa, Kültür Sanat, Haberler