Zuhal Sönmezer

Hakikat mi, algı mı? Zihinlerimiz kimin ya da kimlerin elinde?

17.11.2025 02:32
Haber Detay Image

Zihinlerimiz hızla bilgiyle dolarken hakikati görmek için durmak şart.

Bir fotoğraf karesi… Birkaç saniyelik video… Kısacık bir cümle. Hepimizin gözünün önünde, milyonlarca kişiye aynı anda ulaşıyor. O görüntü ya da ifade, gerçeğin yalnızca küçük bir parçası olsa da çoğu zaman "bütün" olan "hakikat" gibi kabul ediliyor.

Bugün gerçeklik, yalnızca olan bitenden değil; o olan bitenin nasıl sunulduğundan doğuyor. Sosyal medya artık gerçeği yansıtan bir ayna olmaktan çok gerçeği şekillendiren bir mercek. Peki biz bu merceğin farkında mıyız? Yoksa farkında olmadan başkalarının tasarladığı bir algının içine mi sıkışıyoruz?

İletişim Uzmanları olarak bizler algı yönetimini, insanların düşünce ve davranışlarını doğrudan manipüle etmeden belirli bir çerçevede yönlendirme olarak tanımlıyoruz. Bu noktada sosyolog Erving Goffman'ın "çerçeveleme" yaklaşımı günümüz dijital dünyasında daha da görünür hâle geliyor. Kısacası olaylar bize nasıl sunuluyorsa, çoğu zaman öyle algılıyoruz.

Dijital platformların rolü

Hangi içeriğin kime gösterileceğine karar veren algoritmalar, gündemimizi de zihnimizi de yönlendiriyor. Bir konu "trend" olduğunda milyonların dikkati orada toplanıyor; gündemden düşen bir mesele ise adeta hiç yaşanmamış gibi unutuluyor.

Günlük hayattan örnekler bu durumu net biçimde ortaya koyuyor:

• Sağlık konusunda bilimsel araştırmalara dayanmayan ama "viral" olan videolar, insanların tedavi kararlarını etkileyebiliyor.

• Ekonomik kriz dönemlerinde dolaşıma giren abartılı görseller, paniği artırabiliyor.

• Bir spor karşılaşmasındaki tek kare fotoğraf, tüm bir maçın hikâyesini çarpıtabiliyor.

Psikolog Daniel Kahneman'ın "hızlı ve yavaş düşünme" ayrımı da bu noktada hatırlatıcı. Sosyal medyanın hız kültürü bizi çoğu zaman hızlı düşünmeye, yani aceleci ve sezgisel yargılara itiyor. Oysa yanlış bilgiyle mücadele edebilmek için yavaş düşünmeye, eleştirel aklı devreye sokmaya ihtiyacımız var.

Sözün Özü

Dijital çağda algı, çoğu zaman gerçeğin önüne geçiyor. Bir cümleyle kahraman ilan edilen de, bir saniyede linç edilen de aynı insan olabiliyor. Bizim sorumluluğumuz, bu hızın içinde durup düşünmek ve sormak!

"Bu gördüğüm şey, gerçekten gerçek mi; yoksa birilerinin görülmesini istediği şey mi?"

Gerçeklik, manipülasyonların ötesinde hep orada. Yeter ki ona bakarken refleksle değil; bilinçle hareket edelim.

Yazarın Tüm Yazıları

title