Sarıyer Edebiyat Günleri Genel Koordinatörü Özcan Aydın'ı İstanbul'un edebî dünyasına sunduğu katkılarla tanırız. Meteor Yayınevinden çıkan ve birinci yaşını henüz dolduran Mümkünlerin Kıyısında kitabı, ihtimallerle sarmalanan yazarın, Kalemine Renk Olanlar bölümüyle başlar. Yaşar Kemal-Ayşe Semiha Baban, Fakir Baykurt-Işık Baykurt, Orhan Kemal-Işık Öğütçü, Yalvaç Ural ve Halil Genç, yalnız yazarın kalemine değil bizlerin hayatına da renk olan kıymetli insanlardır. Biz bu güzide insanların kaleminden Mümkünlerin Kıyısına yanaşır, araladıkları pencereden âdeta Özcan Aydın'ı izler, tanır ve anlarız.
Edebiyatın bu denli içinde yaşayan bir insanın sadece okur olarak kalamayacağını, yolunun elbet yazarlığa da çıkacağını Işık Baykurt fısıldar. Soyadı gibi aydınlık bir insanın kalemini okuyacağımızı Işık Öğütçü haber verir. Harikulade sesiyle, türkülerle kardeşçe ruhumuza dokunan Feryal Öney'in, Özcan Aydın'ın öğretmeni olduğunu tebessümle öğreniriz. Güzel ve özel insanlarla örülmüş bir dünyada Mümkünlerin Kıyısında'ya ulaşmamıza birkaç sayfa kala Halil Genç, Aydın'ın varlığını "duygulu bir kararlılık öğretisi" sözleriyle tanımlar. İlerleyen satırlar bize bu kitabın özellikle "yapmak istedikleri karşısında umutsuzluğa, yılgınlığa düşen"lerce okunması gerektiğini öğütler.
Önce yaşadığı yeri sonra dünyayı değiştirmeyi isteyen bir yazarla karşı karşıya olduğumuzu ayrımsarız. Giriş yazısı âdeta anahtarımız gibidir. İstanbul, hem yaşayanlarına hem de ona uzaktan bakanlara ilham olur. Varlığı, bazen bir şarkının bazen bir şiirin bazen de bir kitabın doğması için yeterlidir. Biz de bu kitapta, hayallerini boğaza bırakan İstanbullu yazarla buluşuruz. Mümkünlerin kıyısı, Kireçburnu'nda, boğazın kıyısında bir yerdir. Binlerce yıllık İstanbul'un güzide beldesi pek çok isimle anılsa da bu adı ona, orada doğmuş ve büyümüş yazar vermiştir. Kıyıda doğan her bir hayal, âdeta dalgalar tarafından alınmış, açıklara taşınmış, ulaşması gereken yere sürüklenmiştir.
Yazar, Fakir Baykurt'un "Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım. Ana sevgisi, kardeş sevgisi, yar sevgisi gibi bir sevgi," sözlerini anlamakla kalmayıp yaşar. Henüz lisedeyken "Umudun Işıltısı" edebiyat dergisini çıkarmaya başlayan Özcan Aydın, kalbinde taşıdığı tutkuyla nice yola savrulsa da hayat ve çabaları onu yine edebiyat sokağına çıkarır. Sayfalar boyunca yazarın hayallerine ortak olur, yaşamanın pek çok zorluk barındığı günlerden edebiyatın kolaylaştırıcılığıyla geçeriz. Varolan zorlukların içinde ihtimalleri seyrederek yeni mümkünler yaratmak büyüleyicidir.Satırlar arasında dolaşırken kendimize dönmeden edemeyiz.
Atalarımız Mezopotamya'da ilk kez yazarken sınırlı ve pek kısa ömrünü aşacağından, çağlara uzanarak ölümsüzlüğe erişeceğinden muhtemelen bihaberdir. Yarına uzanmanın anahtarını keşfetmiştir. Elimizde tuttuğumuz kitap da bu çağda doğmuş yazarın aynı duyguyla ortaya koyduğu üretimi, en büyük arzusu ve gerçekleşmiş hayalidir. Edebiyatla başlayan, nice zorluklarla ilerleyen bir yaşamın yeniden edebiyatla buluşmasına tanıklık ederiz.
Aydın, geçmişin hayallerini ana taşır ve yolculuğunu ölümsüz kılmanın ilk adımını yazarak atar. Kitap, Kalemime Renk Olanlar, Başlarken, Bana Gelince, Gençlik Heyecanları, Üniversiteli Olmak, Aşk, Evlilik Çalışma Hayatı, Yine Yeniden bölümleriyle devam eder, Eve Dönüş'le son bulur. Her bölüm, yazarın dünyasında yer edinen edebî cümlelerin anahtarıyla açılır. Onun için Edebiyat Günleri'ne ulaşmak bir tesadüf değildir. Hayata başlarken dergi yayımcılığıyla tanışmasını sağlayan duyguyla yeniden buluşmuştur. Yazar Halil Genç'in Sarıyer Edebiyat Günleri projesi ile çıkagelmesiyle bir dönemeçte olduğunu hisseder. Bu proje, hayranlıkla okuduğu yazarlarla kuracağı dostlukların, edebiyat dünyasında yer edineceğinin habercisidir. Böylece umudun ışıltısı onun için tekrar parlar.
Mümkünlerin Kıyısında'yla Yarına Uzanmak
Başlayan projede birbirinden farklı sesler bir araya gelir, edebiyatın zengin dünyası Sarıyerlilerle buluşur; yıllar boyunca söyleşiler, kitap tanıtımları, atölye çalışmaları ve daha pek çok etkinlik yapılır. Vedat Türkali, Hıfzı Topuz, Yalvaç Ural, Latife Tekin, İnci Aral, Canan Dağdeviren, Pelin Batu, Erdal Güney, Feryal Öney ve Aydın Ilgaz'ın hatırası Sarıyer Edebiyat Günleri'nin hafızasına kazınır. Dönemin belediye başkanının "Herkesin bir öyküsü vardır" sloganı atmosferi tamamen değiştirir, Fakir Baykurt Öykü Yarışması, Özcan Aydın'ın da doğum günü olan Dünya Öykü Günü'nde edebiyatseverleri buluşturur. "Şiir Hatları Yolculuğu" Kadıköy'den başlar, Beşiktaş'a ve Kireçburnu'na uzanır, ünlü şairler şiirlerini seslendirir; dizeler Boğaz'ın serin sularında balıklarla beraber yüzer.
Özcan Aydın kurduğu, gerçekleştirdiği hayalleri yazarak Mümkünlerin Kıyısında'yla yarına uzanır…
"Yüzüm denize dönük, içim mümkünlere. Her şeyin başladığı yerdeyim: Mümkünlerin kıyısında. Mavi sular, önüm sıra uzanıyor. Koynunda gemiler, vapurlar, türlü balıklar…."(s.28) Mümkünlerin Kıyısında I Özcan Aydın, Meteor Yayınevi.









