Yeşim Mutlu

COP30 sona ererken

21.11.2025 12:06
Haber Detay Image

Belém'de düzenlenen COP30, bugün son oturumlarına girerken küresel iklim diplomasisinin nabzı Amazon'un kaderi, finansman açığı, enerji dönüşümü ve büyük güçlerin politik tutumları etrafında atıyor. Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefi hâlâ masada, ancak bilimsel raporlar ile siyasi gerçeklik arasındaki makas giderek açılıyor.

Amazon için çanlar çalıyor

Ev sahibi Brezilya'nın Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, zirvenin kapanış gününde yaptığı değerlendirmede Amazon'un "tarihin en hassas eşiğinde" olduğunu söyledi. Bilim insanlarının bazı bölgelerde ekosistemin geri dönüşü olmayan devrilme noktalarına ulaştığını açıklaması, müzakerelere sert bir aciliyet hissi getirdi.

Lula, "Amazon'u korumak yalnızca Brezilya'nın değil, insanlığın görevidir" diyerek bağlayıcı adımların hızlandırılması gerektiğini vurguladı.

Hidrojen yarışının diplomatik etkisi

COP30'un bu yılki sürpriz başlığı, temiz hidrojen yatırımlarında yaşanan küresel ivme oldu. Avrupa'dan Asya'ya birçok ülke enerji dönüşümünü hidrojen üzerinden kurgularken, zirve koridorlarında bu alanın yeni bir jeopolitik rekabet alanına dönüştüğü konuşuluyor.

Kilit cümle artık net:

"Hidrojen, yeşil dönüşümün yeni stratejik oyunu."

Finansman krizinde tansiyon yükseldi

Küresel iklim finansmanındaki dev açık, müzakereleri kilitleyen en sert başlıklardan biri. Gelişmekte olan ülkeler, tarihsel emisyon sorumluluğuna işaret ederken; gelişmiş ülkeler finansmanın yönetim mekanizmasına odaklanıyor.

Kapanış metninin en tartışmalı bölümü hâlâ çözüme kavuşmuş değil:

Adil geçişin faturası kime çıkacak?

Bir Avrupalı temsilcinin şu sözleri kulislerde sıkça yankılandı:

"Bu, yalnızca para değil; güven yeniden kurulmak zorunda."

Teknolojinin yükü ve potansiyeli

Dijital yaşamın iklim üzerindeki etkisini gösteren ölçümler COP30'un dikkat çeken detaylarından biri oldu. Uno Minda'nın yaptığı analizlerde, yoğun mobil kullanımın olduğu bölgelerde günlük karbon salımı metrekare başına 50 kilogramı aşabiliyor.

Şirketin CEO'su D.K. Jain, "Teknoloji hem risk hem çözüm. Ne kadar değil, nasıl kullandığımız geleceği belirleyecek," diyerek veriye dayalı dönüşümün önemini vurguladı.

Türkiye'den güçlü mesaj: Yeni Ulusal Katkı Beyanı ve 2053 vizyonu

Türkiye adına zirvede konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı'nı (NDC) açıkladı.

Kurum, Türkiye'nin 2030'da 695 milyon ton, 2035'te ise 643 milyon ton emisyon hedefi belirlediğini duyurdu. Bu çerçeve, yenilenebilir enerji yatırımlarından sıfır atık politikalarına, iklime dirençli şehirlerden yeşil sanayiye uzanan geniş bir dönüşüm paketini kapsıyor.

Türkiye ayrıca COP31'e ev sahipliği yapma talebini yineledi. Kurum, "Türkiye olarak kimseyi geride bırakmayan, adil ve hakkaniyetli bir Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapmayı istiyoruz" açıklamasını yaptı.

Zirvenin son saatleri: Umut ve gerçekçilik arasında

Müzakereler kapanış metnindeki kritik ifadeler üzerinde yoğunlaşmış durumda: ormansızlaşmanın durdurulması, yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması, fosil yakıt bağımlılığının azaltılması ve finansman mekanizmasının netleştirilmesi.

Atmosfer gerilimli ama umut aralıkları hâlâ açık.

Uzmanlar uyarıyor:

"COP30'tan güçlü bir sonuç çıkmazsa, 1,5°C hedefi bir politika değil, bir hatıra olarak kalacak."


Yazarın Tüm Yazıları

title