Tuğçe Şen

Bakmadangezme Tuğçe Şen ile Belçika Gezi Rehberi

29.11.2025 01:58
Haber Detay Image

Evet arkadaşlar herkese merhabalar! Bakmadan Gezme, bugün rotasını Belçika'ya çeviriyor. Burada birlikte tam 3 şehir gezeceğiz. Çeşit çeşit rotalar, nefes alacağınız duraklar ve daha fazlası… Hazırsanız başlıyoruz!

Belçika, tarihi yapıları, zengin mutfağı ve sanat dolu şehirleriyle Avrupa'nın en çekici destinasyonlarından biri. Küçük bir ülke olmasına rağmen, her köşesi keşfedilmeye değer güzelliklerle dolu, inanın. Orta Çağ'dan kalma şehirleri, dünyaca ünlü çikolataları, biraları ve mimarisiyle Belçika, gerçekten dünyanın her yerinden turistlerin akınına uğruyor. Tarihi yapısının hiç bozulmadığı mimariler mevcut. Hele ki çikolataları… Neyse, detayları burada vermeyelim. Okumaya devam ediniz, müthiş bir gezi oldu.

Belçika'da Neler Yapılır?

Tarihi Şehirleri Keşfetmek

Belçika, Avrupa'nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerine ev sahipliği yapıyor. Başkent Brüksel, görkemli Grand Place meydanı ve Art Nouveau mimarisiyle dikkat çekerken; Brugge, masalsı kanalları, taş sokakları ve tarihi binalarıyla romantik bir atmosfere sahip. Gent ise Gotik katedralleri ve hareketli öğrenci hayatıyla hem tarihi hem de modern bir doku sunuyor. Bu şehirlerde yürüyerek keşif yapmak, gizli kalmış şirin kafeleri ve tarihi detayları fark etmek için en iyi yöntem. Ağzımız açık etrafa bakınırken birkaç fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik pek tabi. Resmen filmlerden fırlamış gibi bir manzara vardı etrafta.

Belçika Çikolatalarını Tatmak

Belçika, dünyanın en kaliteli çikolatalarını üreten ülkelerden biri. Brüksel ve Brugge' deki ünlü çikolatacılar, geleneksel el yapımı pralinleri ve benzersiz çikolata tatlarıyla bizi adeta büyüledi. Eminiz ki sizi de çok etkileyecek. Gerçekten çikolataları çok çok farklı bir tada sahip. Neuhaus, Godiva ve Leonidas gibi markaların yanı sıra küçük butik çikolata dükkânlarında da eşsiz lezzetlere sahip çikolatalar keşfedebilirsiniz. Ayrıca Brugge' deki Choco-Story Müzesi'ni ziyaret ederek çikolatanın tarihini ve üretim sürecini öğrenebilirsiniz. Yerel lezzetlerine öyle çok sahip çıkıyorlar ki bunun için bir müze kurmuşlar.

Bira Kültürünü Deneyimlemek

Belçika, 1.500'den fazla bira çeşidine sahip olmasıyla ünlü. Trapist manastırlarında üretilen Trapist biraları, geleneksel olarak keşişler tarafından yapılıyormuş ve zengin tat profillerine sahipmiş. Ayrıca Belçika'ya özgü meyveli lambic biraları ve güçlü dubbel & tripel biralar mutlaka deneme listenizde yer almalı. Brüksel'deki Delirium Café, dünyanın en geniş bira menülerinden birine sahipmiş. Gezinizin bir gününü burada yerel biraları denemeye ayırmalısınız, inanın hiç pişman olmazsanız. Hatta Brugge' deki küçük bira fabrikalarında bira yapım sürecini gözlemleyeceğiniz etkinliklere katılmak iyi bir fikir olabilir.

Kanallarda Tekne Turu Yapmak

Şimdi geldik, şehrin meşhur kanallarına. Burada da tıpkı Amsterdam gibi gezi yapabileceğiniz kanallar var. Brugge ve Gent'in romantik kanalları, şehri farklı bir perspektiften görmek için harika bir fırsat. Brugge'deki kanal turları, şehrin tarihi merkezini su üzerinden keşfetmenizi sağlarken, Gent'teki turlar sizi tarihi binaların ve Gotik mimarinin etkileyici manzaralarıyla buluşturuyor. Özellikle gün batımında yapılan turlar, fotoğrafçılar ve romantik bir deneyim yaşamak isteyen çiftler için ideal bir aktivite.

Sanat ve Tarih Müzelerini Ziyaret Etmek

Belçika, sanatı ve tarihiyle dikkat çekiyor. Bu sebepledir ki önemli müzelere ev sahipliği yapıyor. Brüksel'deki Magritte Müzesi, sürrealizmin öncülerinden René Magritte'in eserlerini sergilerken, Brugge'deki Groeningemuseum, Flaman ressamlarının şaheserlerine ev sahipliği yapıyor…Antwerp'te bulunan MAS (Museum aan de Stroom) ise modern sanat, denizcilik tarihi ve Antwerp'in kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için harika bir durak. Bu müzelere gitmeden önce online bilet alma seçeneğiniz olup olmadığına muhakkak bakmalısınız. Gidince hoş olmayan sürprizlerle karşılaşmanızı istemeyiz. Rotanızı belirlerken, müzelerin giriş şartlarına göz atmayı unutmayınız.

Frit ve Waffle Yemek

Belçika, atıştırmalıklarıyla ünlü bir yer ve en popülerlerinden biri de frites (patates kızartması). Genellikle iki kez kızartılarak ekstra çıtır hale getirilen bu lezzet, mayonez veya özel soslarla servis ediliyor. Özellikle Brüksel'deki Maison Antoine veya Fritland gibi mekanlar, size en iyi patates kızartmalarını sunuyor. Patates kızartmalarıyla birlikte buz gibi biralarından içmek de keyfinizi ikiye katlıyor. Bunun yanında Belçika waffle'ları da mutlaka denenmeli bence. Brüksel waffle'ı, hafif ve gevrekken, Liège waffle'ı daha yoğun ve şekerle karamelize edilmiş gibi. Üzerine çikolata, çilek veya krema eklenerek servis ediliyor ve yerel kahveleriyle de pek güzel gidiyor. Tatlı için bu waffle'ı deneme listesine alın, benden söylemesi.

1. Brüksel'de Gezilecek Yerler

Grand Place

Belçika'da gezi rotamızda ilk durağımız Brüksel. Şimdi hiç vakit kaybetmeden gezimzie başlıyoruz. Brüksel'in tarihi ve kültürel kalbi olan Grand Place, Avrupa'nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul ediliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu meydan, 17. yüzyıldan kalma süslü binalarla çevrili. Meydanda bu binalar sizi her adımınızda selamlıyor adeta. Günümüzde festivallere, konserlere ve ünlü Çiçek Halısı (Flower Carpet) etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Gezinizi bu festivallere denk getirebilirseniz şanslısınız. Şehrin eğlencesine de şahit olmuş olursunuz. Belediye Binası (Hôtel de Ville) ve Brüksel Şehir Müzesi de bu meydanda bulunuyor. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırılmış haliyle meydan, büyüleyici bir atmosfere bürünüyor.

Atomium

Brüksel'in en ikonik yapılarından biri olan Atomium, öğrendiğim bilgilere göre 1958 Dünya Fuarı için inşa edilmiş. 102 metre yüksekliğindeki bu devasa yapı, bir demir kristalinin 165 milyar kez büyütülmüş haliymiş. İçinde bilim ve sanat sergileri, tarihi Expo 58 sergisi ve Brüksel'in panoramik manzarasını sunan bir gözlem noktası bulunuyor. Üst katında yer alan restoran hem şehir manzarası hem de Belçika mutfağının keyfini çıkarmak için harika bir mekan.Atomium'da burayı değerlendirmelisiniz. Restoranların yemekleri oldukça lezzetli.

Manneken Pis

Brüksel'in en ünlü simgelerinden biri olan Manneken Pis, küçük bir çocuk heykeli ve çeşme olarak tasarlanmış. Yerel halktan dinlediğim bilgilere göre 17. yüzyıldan beri bu heykel, şehrin mizahi ve özgür ruhunu temsil ediyormuş. Heykelin en ilginç özelliklerinden biri, yıl boyunca farklı kostümlerle giydirilmesiymiş. Özellikle özel günlerde ve festivallere denk gelirseniz bu heykeli yeni kıyafetleriyle görebilirsiniz. Manneken Pis'in kadın versiyonu (Jeanneke Pis) ve köpek versiyonu (Zinneke Pis) de şehrin farklı noktalarında keşfedilebilirmiş.

Kraliyet Sarayı (Palais Royal de Bruxelles)

Brüksel'in en önemli yapılarından biri olan Kraliyet Sarayı, Belçika Kralı'nın resmi ofisi olarak kullanılıyormuş. Sarayın en dikkat çekici özelliklerinden biri yaz aylarında halka açılmasıymış. Geziniz yaz aylarına denk gelirse burada, büyüleyici salonları, ihtişamlı avizeleri ve sanat koleksiyonlarını keşfedebilir. Ayna Salonu (Hall of Mirrors), tavanındaki yeşil böcek kabuklarıyla yapılan ilginç sanat eseriyle en dikkat çeken yerlerdendir. Sarayın önündeki Kraliyet Parkı da (Parc de Bruxelles), doğa yürüyüşleri ve piknik yapmak için güzel bir nokta.

Brüksel'in En Önemli Müzeleri

Brüksel, sanat ve kültür açısından Avrupa'nın en zengin şehirlerinden biri. Şehirdeki müzeler, sanatın farklı dönemlerini kapsayan eserler, tarihi belgeler ve eşsiz koleksiyonlarıyla gerçekten tarihte büyüleyici bir yolculuk yapmanızı sağlıyor. İşte yazının bu kısmında Brüksel'de mutlaka ziyaret edilmesi gereken üç önemli müzeyi sizler için toparladım.

Magritte Müzesi (Musée Magritte)

Magritte Müzesi, ünlü Belçikalı sürrealist ressam René Magritte'in en geniş koleksiyonunu barındıran dünyanın en büyük Magritte müzesiymiş. Magritte'in eserleri, izleyiciyi gerçeklik algısını sorgulamaya yönlendiren, düşündürücü ve çarpıcı imgeler içeriyor... Bu müze, sanatçının hayatına, sanat anlayışına ve eserlerindeki felsefi boyutlara ışık tutuyor. Müzede 200'den fazla tablo, eskiz, fotoğraf ve kişisel notlar sergileniyır. "Ceci n'est pas une pipe" gibi gerçeklik ve temsil kavramlarını sorgulayan eserler, "L'Empire des Lumières" gibi gündüz ve geceyi aynı sahnede birleştiren tablolar ve "Le Fils de l'Homme" gibi simgesel resimler burada görülebilirmiş. Ayrıca, Magritte'in yazdığı mektuplar ve notlar da müzede yer alıyor ve böylece sanatçının yaratıcı sürecine dair derin bir bakış açısı kazanabiliyorsunuz. Pazartesi günleri dışında her gün 10:00-17:00 arası ziyarete açık. Giriş ücretli ve öğrenci indirimi mevcut. Burayı gezi listenize ekleyiniz. Bu müze özellikle sürrealizm meraklıları, sanat ve felsefe ilişkisini incelemek isteyenler ve sanat tarihine ilgi duyan kişiler için oldukça ilgi çekici.

Brüksel Şehir Müzesi (Musée de la Ville de Bruxelles)

Brüksel Şehir Müzesi, şehrin tarihi, sanatı ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için ideal bir müze... Grand Place'deki Kralın Evi binasında yer alan bu müze, Orta Çağ'dan günümüze kadar Brüksel'in dönüşümünü gözler önüne seriyor. Müzede Brüksel'in tarihini anlatan haritalar, şehir maketleri ve Orta Çağ'dan kalma eserler sergileniyor. Bu müzenin en çok dikkat çeken koleksiyonlarından biri Manneken Pis'in 900'den fazla kostümüymüş. Küçük bronz heykelin yıllar içinde farklı ülkelerden gelen hediyelerle nasıl giydirildiğini görmek, eğlenceli oluyor. Elvis Presley, Astronot, Şövalye ve Noel Baba gibi birçok farklı temada tasarlanmış kostümleri müzede görülebilirsiniz. Her köşesi farklı bir eğlence sunuyor anlayacağınız. Müze ayrıca Pieter Bruegel'in Brüksel'i anlatan eserlerini, 17. ve 18. yüzyıldan kalma vitray koleksiyonlarını ve şehrin kültürel dokusunu yansıtan porselen ve seramikleri içeriyor. Şehir tarihine ilgi duyanlar ve Brüksel'in kültürel geçmişini daha yakından tanımak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir müze kesinlikle. Salı–Pazar günleri yani Pazartesi dışında her gün, saat 10:00-17:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Buranın da ücretli olduğunu unutmayınız, önceden biletlerinizi ayarlayınız.

Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi (Musées Royaux des Beaux-Arts de Belgique)

Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından birine sahipmiş ve bu müzede Orta Çağ'dan günümüze kadar uzanan 20.000'den fazla eser sergileniyormuş. Eski ustalar müzesi, modern sanat müzesi, Fin-de-Siècle müzesi, Wiertz ve Meunier Müzesi olmak üzere alt bölümlere ayrılıyor. Her bölümde dönemlerine göre farklı eserler sergileniyor. Sanat tarihine merakınız varsa ve Avrupa resim sanatının gelişimini görmek isterseniz bu müzeyi ziyaret etmelisiniz. Ayrıca Flaman sanatının etkilerini de bu müzede görebilirsiniz. Aman ziyaretler ücretli, bu detayı unutmayınız.

Brüksel'de Ne Yenir?

Belçika Waffle'ı

Waffle'dan zaten bahsetmiştiniz diyorsanız, burayı dikkatle okumanızı tavsiye ediyorum. Brüksel'de iki farklı waffle türü var. Brüksel Waffle'ı ve Liege Waffle'ı. Belçika Waffle'ı, dikdörtgen şeklinde, dışı çıtır ve içi hafif, genellikle pudra şekeri, çikolata, çilek, muz ve çırpılmış kremayla servis edilen bir waffle türü. Liege Waffle'ı ise daha yoğun ve şeker kristalleriyle kaplı olan waffle. Tek başına servis edilse bile çok lezzetlidir. İkisini de deneyin ve kararınızı verin. İkisi de o kadar lezzetli ki ben favorimi seçmekte çok zorlandım.

Midye ve Patates Kızartması

Deniz mahsulü sevenler için moules-frites olarak adlandırılan midye ve patates kızartması, Brüksel'de kaçırılmaması gereken bir lezzet olarak listemizin başlarında yer alıyor. Taze midyeler beyaz şarap, krema, sarımsak ya da domates bazlı soslarla pişiriliyor ve yanında çıtır patates kızartmasıyla servis ediliyor. Güzel bir aperatif olarak değerlendirdik ve yemeğimizin yanında ortaya söyledik.

Belçika Çikolatası

Belçika çikolatası, zengin aroması ve kaliteli kakao oranıyla dünya çapında ünlü bir çikolata. Bunu bilmeyen yoktur…Hani Belçika'ya giden arkadaşlarımızın yakasına yapışıp ''bana çikolata getir!'' diyoruz ya, işte o efsanevi çikolatalar burada… Şehirde birçok butik çikolatacı ve büyük markalar bulunuyor. Bu çikota markalarını şöyle sıraladık: Neuhaus, Gpdiva, Leonidas, Pierre Marcolini. Benim tavsiyem, Grand Place çevresindeki çikolatacılardan taze taze deneyimleniz.

Belçika Birası

Bira denilince akla gelen ilk yerlerden biri Belçika… 1000'den fazla bira çeşidiyle adeta bir bira cenneti! Biz, Chimay, Duvel, Kriek ve Westmalle Tripel Belçika biralarını deneyimledik. İnanın, tatları o kadar farklı ki…Bunları kelimelerle anlatamam. Sadece oraya gidip bir bira söyleyin ve yanında patates kızartması! Tam bir akşamüstü bira keyfi yapılır yer anlayacağınız.

2. Brugge'de Gezilecek Yerler

Brugge hakkında daha detaylı bir yazı gelecek fakat ben burada da kısaca bahsetmek istedim. Bu rotaları not edin, detaylı Brugge turu için beklemede kalın!

Markt Meydanı

Brugge'ün kalbi olarak bilinen Markt Meydanı, şehirdeki en hareketli ve ikonik nokta. Renkli Felemenk tarzı binalar, tarihi yapılar ve kafelerle çevrili bu meydan, Brugge'ün atmosferini hissetmek için gidebileceğiniz en iyi yer. Meydanın ortasında Jan Breydel ve Pieter de Coninck heykeli var. Belfry Kulesi de bu meydanda bulunuyor. Gotik mimarisiyle görülmeye değer Brugge Belediye Binası'nı da muhakkak görmelisiniz. Bu da meydanda yer alan yapılardan biri. Brugge meydanında at arabalarını kullanarak bir Brugge turu yapabilirsiniz.

Belfry Kulesi

Brugge'ün en ünlü simgelerinden biri olan Belfry Çan Kulesi, 83 metre yüksekliğindeymiş ve tepesine çıkmak için 366 basamak tırmanmanız gerekiyormuş. 366 basamağın fazla geldiğini farkındayım ama sonunda öyle güzel bir manzaraya ulaşıyorsunuz ki bu çabaya değiyor. Kuşbakışı olarak Brugge'i görebiliyorsunuz. Bu kule, 13.yy'dan kalmaymış ve en iyi korunmuş Orta Çağ yapılarından biriymiş. Tem 47 çan bir anda çaldığında harika, eşsiz bir ses çıkıyor.

Begijnhof

Dindar kadınlar için inşa edilen Begijnhof, Brugge'ün en huzurlu ve mistik noktalarından biriydi... Burası, günümüzde rahibeler tarafından kullanılmaya devam ediyormuş ve bir manastır olarak hizmet veriyormuş. İlkbahar aylarında denk gelirseniz, bahçede açan çiçekler, özellikle nergisler harika ötesi bir manzara oluşturuyor. Avlusunda bulunan tarihi beyaz evler, Orta Çağ atmosferini tam anlamıyla yansıtıyor. Müze kısmını gezerek rahibelerin yaşam alanlarını keşfedebilirsiniz.

Aziz Kan Bazilikası

Brugge'ün en kutsal yerlerinden biri olan Aziz Kan Bazilikası, içinde İsa'nın kanını içerdiğine inanılan kutsal bir emanetin saklandığı gotik bir kilise. Bu sebeple yerel halk için de önemli ziyaret yerlerinden biri. 12.yy'da inşa edilmiş ve Gotik mimarinin dışında Romanesk mimari unsurlarını da yansıtıyor. Kilisenin iç kısmına girdiğinizde sizi altın varak süslemeleri ve vitray pencereleri karşılıyor. Brugge'ün en önemli dini etkinliklerinden biri olan ve her ay Mayıs ayında düzenlenen Aziz Kan Geçit Töreni de burada düzenleniyor. Eğer denk gelirseniz, harika bir etkinlik olduğu söyleniyor.

Groeningemuseum

Sanatseverler için Brugge'ün en önemli müzelerinden biri olan Groeninge Müzesi, Flaman Primitifleri olarak bilinen ünlü ressamların eserlerini barındırıyor. Hans Memling gibi usta sanatçıların eserlerini de burada görebilirsiniz. Sadece eski yüzyıllara ait sanat koleksiyonları değil, aynı zamanda modern sanat koleksiyonları da müze içerisinde bulunuyor.

Brugge'ü Tam Anlamıyla Keşfetmek İçin Bonus Önerilerimiz

1-Kanal Turu Yapın

Brugge, "Kuzey'in Venedik'i" olarak anılmasının hakkını veren muhteşem kanallara sahip arkadaşlar. Bu sebeple şehri su üzerinden keşfetmek, Brugge'ün en güzel manzaralarına tanık olmanın en keyifli yollarından biri olarak biliniyor. Kanal turu boyunca, taş köprüler, rengarenk cepheli tarihi evler ve birçok binanın sahip olduğu gotik mimariyi yakından görebilirsiniz. Rehber eşliğinde çıktığınız bu turda, Brugge tarihi hakkında ilginç bilgiler edinebilirsiniz. Eğer romantik bir tur yapmak istiyorsanız, güneş batarken bu turu yapmanız harika bir seçenek olur. Turlar ortalama yarım saat sürüyor, bilginiz olsun. Sabah erken veya akşamüstü saatlerinde daha sakin ve keyifli bir tur yapabilirsiniz, zira turlara ilgili çok büyük.

2-Çikolata Müzesi ve Patates Kızartması Müzesini Ziyaret Edin

Burada meşhur olan ve bizim de anlata anlata bitiremediğimiz çikolaya ve patates kızartması için müze bilet yapmışlar. Lezzetin tarihini ve yapım sürecini öğrenmek için müzeleri ziyaret etmek eğlenceli bir deneyim olabilir. Çikolata müzesinde, Mayalar ve Aztekler döneminden günümüze kadar uzanan çikolata tarihini öğrenebilirsiniz. Usta şefler de sizler için çikolata yapım şovları yapabilir. Müze ziyareti sonunda bu çikolataların tadına bakabilirsiniz. Patates kızartması müzesinde ise, patates kızartmasının İnka uygarlığından Avrupa'ya yayılışından bahsediyor. Belçika patates kızartmasının, diğer kızartmalardan farkını öğrenebilirsiniz. Bu müze deneyiminin sonunda da bu patates kızartmalarının tadına bakabişirsiniz. İki müze de ücretlidir efenim, bilginiz olsun.

3-Minnewater Gölü'nde Romantik Bir Yürüyüş Yapın

Minnewater Gölü, "Aşıklar Gölü" olarak da biliniyor ve Brugge'ün en romantik noktalarından biri…. Yeşilliklerin arasında yer alan bu sakin göl, şehir merkezinin kalabalığından uzaklaşarak huzurlu bir yürüyüş yapmak isteyenler için mükemmel bir yer… Buranın farklı bir efsanevi hikayesi de var. Efsaneye göre, gölde bir zamanlar Minna adında bir genç kız yaşarmış ve aşkı uğruna büyük fedakarlıklar yapmış. Bu yüzden göle de ''Aşıklar Gölü'' demişler. Burada sevdiğiniz kişiyle yürüyüş yapmanın aşkı sonsuz kıldığına inanılıyormuş. Sabah saatlerinde çok sakin olan Minnewater Gölü, romantik yürüyüşleriniz için ideal olan zaman dilimi.. Instagram fotoğraf karelerinizi de şimdiden hazırlayın. Zira manzarası harika ötesi.

Brugge'de Ne Yenir?

1- Waterzooi / Brugge'ün Meşhur Kremsi Çorbası

Waterzooi, Belçika'nın en geleneksel yemeklerinden biriymiş arkadaşlar. Özellikle soğuk günlerde iç ısıtan, hafif bir tadı var. Bunun yanında besleyici de bir yemek. Bu çorba, tavuk ya da balıkla yapılan kremsi yapıda bir çorbaymış. Balıklı olanını denemek istiyorsanız özellikle taze levrek ve somon kullanılarak yapan restoranları tercih edebilirsiniz. Sebzelerle ve hafif baharatlarla pişiriliyormuş. Servis ederken yanında baget ekmeği veriyorlar, bu ekmeği çorbaya batırarak yemek ayrı bir keyif veriyor doğrusu. Çünkü çok çok lezzetli bir baget ekmeği.

2- Speculoos / Tarçınlı Gevrek Bisküvi

Belçika'nın en sevilen tatlı atıştırmalıklarından biri olan Speculoos, tarçınlı gevrek bisküvü olarak bilinen bir tatlı aslında. Hafif baharatlı bir tadı var, bir yandan da karamelimsi aromaya sahip. Kahve veya sıcak çikolatanın yanında çok çok iyi gidiyor. Bunu denemelisiniz. Ezme halini de alıp evde ekmek üstü lezzetler yapabilirsiniz. Bu halini marketlerde kolayca bulabilirsiniz arkadaşlar.

3. Gent'de Gezilecek Yerler

1- Gravensteen Şatosu

12.yüzyıldan kalma bu etkileyici kale, Gent'in en ikonik yapılarından biri. "Gravensteen" yani "Kontlar Şatosu," Flandre Kontları tarafından inşa edilmiş ve zaman içinde birçok farklı amaçla kullanılmış. Kaleye adım attığınızda sanki 800 yıl önceye geri dönüyorsunuz. Gent'e bir kuşbakışı manzara için kaleye tırmanabilirsiniz. Bir de Orta Çağ'ın karanlık yönlerini keşfetmeniz ve görmeniz için işkence odalarını gezebilirsiniz. Bir zamanlar kullanılan işkence aletlerini burada sergiliyorlar. Oldukça ürpertici. Girişler ücretli. Sesli rehber kiralaması da yapabilirsiniz.

2- St. Bavo Katedrali

Gent'in en önemli dini yapılarından biri olan St. Bavo Katedrali hem mimarisi hem de içinde barındırdığı sanat eserleriyle büyüleyici bir gezi durağı. Gotik tarzdaki bu katedral, Gent'in ruhani ve kültürel merkezlerinden biri. Dünyaca ünlü Mystic Lamb tablosu burada sergileniyor. Ayrıca öyle güzel vitraylarla döşenmiş ki ışık oyunlarıyla adeta bir renk karnavalı yaratmış. Katedrale giriş ücretsiz ancak Mystic Lamb tablosunu görmek için belli bir miktar ödeme yapmanız gerekiyor. Benden size tavsiye, tabloyu görmeden önce sesli bir rehber almanız ya da araştırma yapmanız. O zaman geziniz daha keyifli hale gelebilir.

3- Korenmarkt

Gent'in en canlı ve tarihi meydanlarından biri olan Korenmarkt hem turistik hem de yerel halkın buluşma noktası. Burası şehrin alışveriş, yemek ve eğlence merkezi olarak yerel halk tarafından da turistler tarafından da çok seviliyor. Burada Gotik ve Rönesans mimarisinin en güzel örneklerini görebiliyorsunuz. Etraf adeta tarihi binalarla çevrilmiş. En ünlü biraları veya en ünlü waffle'ları da bu bölgede tadabilirsiniz. Gent şehrinde en önemli ulaşım yollarından biri tramvaylar da bu bölgeden geçiyor.

4- Kanal Bölgesi

Gent'in kanalları, şehre adeta bir Venedik havası katmış. Graslei ve Korenlei kıyıları hem gündüz hem de gece büyüleyici bir manzara sunuyor bizlere. Kartpostallık manzalara sunan burası, Orta Çağ'dan kalma süslü binaların yeri. Burada ya tekne turuna katılabilir ya da kanal boyu yürüyüş yapabilirsiniz. Tekne turları 10:00-18:00 arası yapılıyor ve belli bir ücreti var.

1-Cuberdon/Gent'in Meşhur Konik Şekerlemesi

Cuberdon, dışı sert ama içi yumuşak ve akışkan bir jöleyle dolu olan konik şekilli bir Belçika şekerlemesi. En yaygın çeşidi ahududu aromalı ancak günümüzde çikolata, limon ve vanilya gibi farklı tatlarla çeşitlendirmişler. Bu şekerleme, sadece Belçika'da özellikle Gent'te bulunuyor. Yeni bu tam anlamıyla yerel bir lezzet. Bu sebeple denemeden gitmenizi önermiyorum. Taze olan Cuberdon'ların tadı çok farklı, tazesini bulmaya çalışın, benden söylemesi.

3- Gentse Stoverij

Stoverij, Belçika mutfağının en sevilen et yemeklerinden biri. Tatlı ve koyu renkli bir sos içinde uzun saatler boyunca pişirilen dana eti, yumuşacık bir kıvam alıyormuş… Yemeğin sırrı, sosunda kullanılan Belçika birası ve ekmek üzerine sürülen hardal…Bu yemekte tatlı ve ekşi dengesi mükemmel şekilde ayarlanmış. Hardal ve biranın birleşimi gerçekten harika bir tat katmış. Yanında patates kızartmasıyla servis edilmesi de müthiş oldu. İki lezzeti de bir arada deneyimleyebildik. Özellikle kış aylarında bunu denemenizi tavsiye ederim çünkü yoğun ve doyurucu bir yemek.

Toparlayacak Olursak;

Belçika çok kültürlü, tarihi yapılarıyla dikkat çeken ve lezzetleriyle göz dolduran bir ülke. Burada gezmeniz gereken çok yer olsa da ben elimden geldiğince 3 bölgesini anlatmaya çalıştım. Gezi rotanızda bu noktaları değerlendirebilirsiniz. Bizim için çok keyifli bir tatil oldu, eminim siz de Belçika'ya gittiğinizde büyüleneceksiniz. Beğendiğiniz ve bana önermek istediğiniz farklı yemekler, gezilecek yerler olursa söyleyiniz efenim! Bakmadan Gezme iyi tatiller diler. Bana da çikolata getirmeyi unutmayın.

Yazarın Tüm Yazıları

title