Şerivan Demir

Dijital yorgunluk: Zihnimizi ekrandan nasıl koruruz?

15.09.2025 17:09
Haber Detay Image

Dijital Yorgunluk: Zihnimizi Ekrandan Nasıl Koruruz?

Sabah gözünü açar açmaz ilk işin telefona bakmak mı oluyor? Akşam uyumadan önce son kez sosyal medyayı kaydırmadan gözlerini kapatamıyor musun? Eğer öyleyse yalnız değilsin. Araştırmalar, günümüz insanının günde ortalama 7–8 saatini ekran karşısında geçirdiğini gösteriyor.

Peki bu kadar ekran süresi beynimize ne yapıyor?

Aslında mesele sadece "göz yorgunluğu" değil. Nörobilim bize şunu söylüyor: Sürekli bildirimler, renkli görseller ve akan içerikler beynin ödül sistemini sürekli tetikliyor. Dopamin dediğimiz kimyasal sık sık salgılanıyor ama kısa süreli. Bu da zihni sürekli uyarılmış, ama bir türlü tatmin olmamış bir hale getiriyor. Sonuç? Dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, uyku problemleri ve bitmeyen bir yorgunluk.

Buna artık "dijital yorgunluk" diyoruz. Yani beynin doğal ritminin ekran tarafından bozulması.

Peki ne yapabiliriz?

İyi haber şu ki, çözüm sandığımız kadar karmaşık değil:

Mikro molalar verin: Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca pencereden dışarı bakın. Göz kaslarınız da zihniniz de nefes alır.

Bildirimleri kapatın: Sürekli "ping" sesiyle beyninizi alarma sokmayın. Unutmayın, çoğu şey acil değil.

Ekransız zamanlar belirleyin: Özellikle sabah ilk yarım saat ve gece uyumadan önce. Bu saatlerde zihninizi "resetlemek" uyku kalitenizi artırır.

Gerçek dünyayı hatırlayın: Telefonu bir kenara bırakıp yürüyüş yapmak, sevdiklerinize dokunmak ya da sadece sessizce oturmak, beyniniz için en iyi "detoks".

Ben kendi hayatımda akşamları telefonu yatak odamın dışında bırakmaya özen gösteriyorum. Böylece uyumadan önce zihnim yeni bildirimlerle meşgul olmuyor. Sabah uyandığımda da ilk iş telefona uzanmak yerine birkaç dakika sessizlikte kalabiliyorum. Bu küçük değişiklik bile zihnimi toparlamada fark yaratıyor.

Belki de ihtiyacımız olan şey, daha fazla uygulama ya da daha hızlı internet değil. Tam tersine, yavaşlamak, nefes almak ve kendi ritmimizi duymak. Çünkü ekranlar bize sonsuz bir dünya sunarken, çoğu zaman en yakınımızda olanı görmemizi engelliyor: Kendimizi.

Unutmayın, ekranlar hayatımızın bir parçası ama zihnimizin sahibi değil.

Bazen detoks dediğimiz şey, büyük kararlar almak değil; sadece küçük molalarla kendi ritmimizi geri kazanmaktır.

Uzman Psikolog Şerivan Demir – Zihninize iyi bakın, çünkü orası sizin evinizdir.

Yazarın Tüm Yazıları

title