Galatasaray son haftalarda sakatlıklar nedeniyle skor üretmekte zorlanıyor, sahaya direnç koyamıyor ama bunun tedbiri en baştan alınmalıydı. Transfer sezonunda her zaman olduğu gibi, alışkanlık haline gelen yanlışlar yapıldı ve Şampiyonlar Ligi kadrosu kurulduğuna yönelik sözler havada kaldı.
Şampiyonlar Ligi kuraları çekildiğinde Frankfurt ile Union Saint-Gilloise maçlarından 6 puan alırız diye düşünülüyordu ama Frankfurt ve Union Saint-Gilloise maçlarında sıfır çekildi. Sanki geçmiş yıllarda olduğu gibi zor rakiplere karşı iyi mücadele edilirken daha vasat görünen takımlara karşı aynı hastalık baş gösterdi ve kolay görülen maçlar kaybedildi. Tabii sadece iki maç kaybetmedi Galatasaray takımı, belki de ilk 8 hedeflerken ilk 24 riske girmiş durumda kalan maçlara bakıldığında.
Kadronun bütün defoları ortaya çıkmaya başladı. Şöyle ki; sezon başında eksiklere bakıldığında Muslera gittiği için bir kaleci ile birlikte mutlak bir sağ bek, bir orta saha, bir kanat, bir santrfor, bir stoper ve bir 10 numara alınması gerekiyordu.
Kaleye Uğurcan takviyesi yapıldı, sağ bek alınmadı, stopere Singo alındı ama sağ beke devşirildi. Orta sahaya transfer yapılmadı. 10 numaraya İlkay geldi. Kanat eksiği Sane ile giderildi. Santrfor olarak Osimhen alınınca nasılsa İcardi' de var düşüncesiyle başka takviye yapılmadı.
Şimdi gelinen noktada Uğurcan idare ediyor, sağ bek geçen sezonun bir bölümünde olduğu gibi yine Sallai oynuyor yakında Kaan oynamaya başlar. Singo sağ bek değil stoper olarak daha faydalı olabilir ama Frankfurt deplasmanında gördük ki Sanchez ile Singo birlikte olmadı, peki Abdülkerim ile Singo olur mu? Evet olabilir ama o zaman da Sanchez gibi takımın en iyilerinden birini dışarıda bırakmak ne kadar doğru olur?
Orta sahada Torreira ve Lemina birlikte iyiler ama Lemina'nın kronik sakatlığı olduğu söyleniyor ve oraya en az onun kadar sert ve daha çabuk, dikine de gidebilen, yeri geldiğinde şut atabilen, oyun kurabilen bir futbolcuya ihtiyaç varken alınmadı. Burada yer alan Sara maalesef dökülüyor, isteyeni varsa hiç düşünmeden göndermekte fayda var bence. Kanat için Sane alındı, çok sükseli bir transfer oldu ama sahaya bakında el freninden başka bir şey olmuyor. Yeni bir Zaha, yeni bir Ziyech olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Takım oyunu yerine kendine oynadığı için de hem kendisi hem de Galatasaray kaybediyor.
Santrfor Osimhen alındı, nasılsa İcardi'de dönecek diye düşünüldü ama Şampiyonlar Ligi arenasında yeterli olmayacağı nedense görülmedi. Alternatif Barış Alper var falan lafı gevelendi bir süre işler yolunda giderken ama Barış Alper kaosu ortaya çıkıp o da devre dışı kalınca sezon başındaki bütün planlar alt üst oldu. Mertens'in yerine İlkay alındı ama ikisinin futbol stili o kadar farklı ki ne kadar tutacak bilemiyorum?
Tüm bunların üstüne bir de ardı sıra gelen sakatlıklar eklenince takım resmen bir gemi gibi karaya oturdu. Şimdi gelelim sadede, Okan hoca Union Saint-Gilloise maçından sonra bahis soruşturması kapsamında cezalı olan Eren'in oynayamamasını bir bahane olarak sundu. Ben buna katılmıyorum, saten son maçlarda Eren sürekli sonradan oyuna dahil oluyordu, sonuç olarak bir Osimhen, bir Torreira, bir Sanchez değil. Bunu bir bahane olarak göstermek yerine keşke yabancı sayısı tamamlansaydı, biri 21 yaş altı olmak üzere 3 yabancı hakkı neden kullanılmadı? Bir orta saha ile bir sağ bek ve bir santrfor alınamaz mıydı? Hem Şampiyonlar Ligi kadrosu kurdum diyeceksin hem de yabancı hakkını kullanmayacaksın...
Okan hoca da yöneticilerde sakatlıkları, cezaları bahane etmesinler, sezon içinde bunların olabileceği en baştan düşünülmeliydi. Bahane üretmek kolay ama sahaya çıkan ilk 11 o kadar da kötü olmamasına rağmen ortaya konan oyun berbat ötesiydi. Takım Osimhen'e göre evrilmiş ve İcardi ile oynayamıyor. Bunu görmek için futbol profesörü olmaya falan da gerek yok. Okan hocanın ilk geldiği sezon kurulan kadro eksildikçe takım oyunu oynayan kadro eriyip gidiyor maalesef. Geçen sezon da bunu bir çok maçta görmüştük, takım tel tel dökülürken Osimhen tek başına koşturuyor, mücadele ediyordu, sonra Lemina gelmiş ve takım toparlamıştı. Okan hoca bunu göremez ve çözemezse hem Galatasaray'a hem de kendine yazık eder.
Gelelim Tff''ye, yaptığı o kadar çok yanlış işler var ki hangisini yazsam bilemedim. Gündem bahis olduğuna göre oradan gideyim. Sezon başında her kulüp planlamasını yapmış kadrosunu kurmuş ve bir anda sezon ortasına yakın bu operasyon yapılıyor ve yarım yamalak bir şekilde cezalar kesiliyor. Burada Eren 45 gün hak mahrumiyeti cezası alıyor, peki Eren Şampiyonlar Ligi, Süper Lig, Türkiye Kupası olarak kaç maç oynamayacak, bir de onunla aynı gün üzerinden yani 45'er gün ceza alanlar kaç maç oynayamayacaklar? Burada adalet nerede? Eren aynı şekilde 45 gün ceza alan meslektaşlarından daha fazla maçta oynamayacak, sadece o mu, Galatasaray takımına ne hakla ceza kesiliyor? Tff bunu açıklayabilir mi? Tff başkanı Hacıosmanoğlu bu konuyu açıklasın da herkes öğrensin...
