Op. Dr. Ufuk Askeroğlu

Göz kapaklarım düşüyor, ama henüz hazır değilim

23.10.2025 14:41
Haber Detay Image

Yaş aldıkça yüzümüzdeki ifadeler zamanla değişir. Aynaya her baktığımızda bu değişimi fark ederiz. Özellikle göz kapaklarındaki düşüklük, sadece estetik bir mesele değil; aynı zamanda kişinin kendini nasıl hissettiğini ve çevresine nasıl yansıttığını da etkileyen önemli bir durumdur. Ancak asıl mesele şudur: Bu değişimle hemen yüzleşmeli miyiz, yoksa zamana mı bırakmalıyız?

Göz kapaklarının düşmesi genellikle yaşlanma sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak bu durum, yalnızca fiziksel bir belirti olarak kalmaz. Yüz ifadesindeki yorgunluk hissi, kişinin enerjisini, özgüvenini ve hatta sosyal ilişkilerini bile etkileyebilir. Bu noktada birçok kişi şu ikilemde kalır: "Rahatsız oluyorum ama henüz bir şey yapmaya hazır değilim."

Bu duygunun altında yatan neden çoğu zaman psikolojiktir. Çünkü insan sadece aynadaki görüntüsünü değil, aynı zamanda değişim kararının arkasındaki anlamı da sorgular. Güzellik algısı kişiden kişiye değişir. Kimileri yaşlanmayı doğal bir süreç olarak kabullenirken, kimileri için bu süreç bir tür kayıptır. Oysa burada önemli olan, kişinin kendi iç sesiyle kurduğu bağdır.

Toplumda güzellik algısı giderek dönüşüyor

Artık yalnızca genç görünmek değil, sağlıklı ve doğal bir ifade taşımak da önemli hale geldi. Medyada sıkça karşılaştığımız pürüzsüz yüzler, çoğu zaman gerçek dışı beklentiler yaratabiliyor. Bu da bireyde bir tür kıyaslama hali oluşturuyor. Oysa herkesin yüz hikâyesi kendine özgüdür. Kimimiz kırışıklıklarımızla barışırız, kimimiz daha dinç bir görünüm arayışına gireriz.

Ne zaman hazır oluruz?

Karar verme sürecinde en büyük etken, bireyin bu değişimle ne kadar barışık olduğudur. Göz kapaklarındaki düşüklük, bazı durumlarda görüş alanını bile etkileyebilir. Ancak çoğu zaman mesele yalnızca görsel değil, duygusaldır. Müdahale zamanı geldiğinde kişi bunu hisseder. Zorlamadan, baskı altında kalmadan, kendi kararını vermek en sağlıklı olandır.

Kimi zaman yaşlanmanın ilk işaretleriyle yüzleşmek, içsel bir dönüşümün kapısını aralar. Bu dönüşüm, yalnızca dış görünüşle ilgili değil, aynı zamanda hayata bakışla da ilgilidir. Hazır olmak, bir tarihten çok, bir hissin adıdır.

Sonuç olarak, göz kapaklarında düşüklük fark edildiğinde "ne zaman müdahale etmeli?" sorusunun yanıtı herkese göre değişir. Asıl önemli olan, bu kararın bireyin kendi iç dünyasından çıkmasıdır. Çünkü yüzümüzdeki her çizgi, yaşanmışlığımızın sessiz bir anlatımıdır.

Yazarın Tüm Yazıları

title