Op. Dr. Ufuk Askeroğlu

Estetik sadece fiziksel değil, psikolojik bir yolculuktur

06.11.2025 15:39
Haber Detay Image

Bir hekim olarak mesleğimizde pek çok zorlukla karşılaşırız. Ancak en zor anlardan biri, bir hastaya "hayır" demek zorunda kaldığımız anlardır. Çünkü insan psikolojisi, özellikle estetik algısı ve beklentiler söz konusu olduğunda oldukça karmaşık bir yapıdadır. İlk defa "hayır" dediğim hasta, bana bu zorluğun ne denli büyük olduğunu öğreten deneyimlerden biri oldu.

Estetik cerrahi denilince çoğu kişinin aklına sadece dış görünüş gelir. Oysa işin içinde psikoloji, toplumun güzellik algısı ve bireyin kendini algılayışı çok daha derin bir yer tutar. İnsanlar bazen ne istediklerini tam olarak bilemezler; sadece değişim arzusu içindedirler. Böyle anlarda hekim olarak bizim en önemli görevimiz, beklentileri gerçekçi bir zemine oturtmak, gerektiğinde ise müdahaleyi sınırlandırmaktır.

Kararsızlık, gerçek ihtiyacı gizleyebilir

İlk defa "hayır" dediğim hasta, ne istediğini tam anlatamayan, beklentileri belirsiz biriydi. Ziyaretlerinde sürekli farklı fikirler değiştiriyor, "Şöyle olmalı" derken ertesi gün "Aslında başka türlü olabilir" diye düşünüyordu. Bu durum, yalnızca estetik cerrahide değil, genel olarak tedavi süreçlerinde de karşılaşılan bir durumdur. İnsanlar bazen kendi yüzlerindeki ya da bedenlerindeki problemleri netleştiremezler; çünkü içlerindeki memnuniyetsizlik, sadece fiziksel bir eksiklikten değil, psikolojik bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir.

Toplumda güzellik algısı sürekli evrim geçiriyor. Medyanın ve sosyal medyanın etkisiyle mükemmeliyetçi standartlar artarken, bireylerde özgüven sorunları da derinleşiyor. Görünüşe yüklenen anlam, bazen gerçek hayattan kopuk beklentilere neden oluyor. Bu da estetik cerrahların, sadece fiziksel değil, psikolojik danışmanlık rolünü de üstlenmesini gerektiriyor.

Estetik kararlar, kişinin kendilik algısıyla şekillenmeli

Modern yaşamda görünümün önemi tartışılmaz. İnsanlar kendilerini iyi hissetmek, sosyal ilişkilerinde daha başarılı olmak için görünüşlerine daha çok yatırım yapıyor. Ancak buradaki en kritik nokta, kişinin kendi beden algısına sahip çıkmasıdır. Estetik müdahalelerin sınırlarını ve gerçekçi hedeflerini anlamak, sağlıklı bir sürecin olmazsa olmazıdır.

Uzmanlık alanımda gözlemlediğim en önemli şeylerden biri, gerçekçi olmayan beklentilerin hem hasta hem hekim açısından süreci zorlaştırmasıdır. Bazı hastalar, kendi yüzlerinde mümkün olmayan değişiklikler talep ederler. Bu taleplere "hayır" demek, onları korumakla eşdeğerdir. Çünkü bu tür müdahaleler, hem fiziksel sağlığı hem de psikolojik dengeyi olumsuz etkileyebilir.

İlk defa "hayır" dediğim hastada, bu durumu anladım. Kendisini dinledim, beklentilerini anlamaya çalıştım ama en nihayetinde ona fayda sağlamayacak bir müdahaleden kaçındım. Bu karar, hem etik hem de mesleki sorumluluğun bir yansımasıydı.

Sonuç olarak, estetik cerrahide en önemli adımlardan biri hastanın kendi bedenini ve beklentilerini doğru anlamasıdır. Gerçekçi beklentiler olmadan süreç sağlıklı ilerleyemez. Medyanın ve toplumun dayattığı standartların ötesinde, kişinin kendini sevmesi ve kabul etmesi, en büyük güzelliktir.

Yazarın Tüm Yazıları

title