Okan Geçgel

Milli Eğitim Bakanlığı’na açık çağrı: Devlet okulları, özel okul olmamalı

19.09.2025 15:12
Haber Detay Image

Türkiye'de her yeni eğitim-öğretim yılı başlarken velilerin en çok yaşadığı sorunlardan biri hiç şüphesiz ek kitap meselesidir. Yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı tarafından "ders kitapları ücretsiz dağıtılıyor" şeklinde büyük bir müjde verilir. Gerçekten de eğitim-öğretim yılı başında devletin hazırladığı ders kitapları sıraların üzerine konulur. Ancak işin perde arkasına baktığımızda, bu tablo ne yazık ki hiç de anlatıldığı gibi değildir.

Çünkü devletin dağıttığı ücretsiz kitaplar bir kenara bırakılır, öğretmenler ve okul yönetimleri tarafından "yardımcı kaynak" adı altında öğrencilerden ek kitaplar istenir. Bu kitaplar da öyle sıradan kitaplar değildir; çoğu zaman kalın, çok parçalı, test kitapları, çalışma kitapları, deneme kitapları derken velilerin üzerine büyük bir mali yük biner. Bugün Türkiye'nin birçok yerinde veliler, sadece çocuklarının dersleri için ek kitaplara on binlerce lira para harcamak zorunda kalıyor.

"Ücretsiz Kitap" Gerçeği ve Çelişki

Velilerin kafasındaki en büyük soru işareti şu:

Madem devlet kitapları ücretsiz veriyor, o halde neden sürekli ek kitap aldırılıyor?

Bu soruya net bir yanıt yok. Çünkü uygulama bir okuldan diğerine değişiyor. Bazı okullar sadece devletin dağıttığı kitapları kullanırken, bazı okullar ise onları tamamen kenara bırakıyor ve öğrencilerin önüne uzun listelerle ek kitaplar koyuyor.

Üstelik bu ek kitaplar çoğu zaman zorunlu tutuluyor. Öğrencinin sınıfta işleyebilmesi için o kitapları almak zorunda kalması, velileri köşeye sıkıştırıyor. Devletin ücretsiz verdiği kitapların kullanılmaması, veliler açısından ciddi bir çelişki ve güvensizlik oluşturuyor. Vatandaş haklı olarak soruyor:

"Eğer devletin kitabı kullanılmayacaksa, neden bu kitaplar hazırlanıyor ve milyonlarca lira basım masrafı yapılıyor? Bu kaynaklar boşa mı harcanıyor?"

Velilerin İsyanı

Ekonomik koşulların günden güne ağırlaştığı Türkiye'de veliler artık nefes almakta zorlanıyor. Kira, fatura, gıda derken ay sonunu zor getiren aileler, bir de okul sezonu geldiğinde ciddi bir masrafla karşılaşıyor.

  • Çanta, kırtasiye, okul kıyafeti derken zaten binlerce lira gidiyor.
  • Buna eklenen kitap masrafları ise ailelerin belini büküyor.

Bir anne-baba, "Ben çocuğumu devlet okuluna gönderdim, çünkü özel okula gücüm yetmiyor" diye düşünürken, karşılaştığı manzara aslında hiç de farklı değil. Zorunlu ek kitaplarla, devlet okulları da adeta özel okul gibi masraflı hale geliyor. Bu da velilerin isyan etmesine neden oluyor.

Bugün sosyal medyada açılan başlıklara bakıldığında yüzlerce velinin ortak şikayetini görmek mümkün. Kimisi "çocuğuma kitap almadım diye öğretmenin tavrıyla karşılaştım" diyor, kimisi "kitapları alamayan çocuk sınıfta dışlanıyor" diye feryat ediyor. Bu tablo, fırsat eşitliğinin temel alındığı eğitim sistemimize gölge düşürüyor.

Kitabevleriyle Yapılan Anlaşmalar İddiası

Velilerin en çok merak ettiği konulardan biri de şu: Bazı okullar neden bu kadar ısrarla aynı yayınevinden kitap aldırıyor? Neden devlet kitabı kullanılmazken, belirli yayınevlerinin kitapları ön plana çıkıyor?

Bu noktada ortaya "okul-yayınevi anlaşmaları" iddiaları çıkıyor. Elbette bu iddiaları ispatlamak kolay değil. Ancak sahadan gelen bilgiler, birçok okulun belli yayınevleriyle iş birliği yaptığı yönünde. Bazı iddialara göre bu anlaşmalar, kitabevleri üzerinden yürütülüyor ve veliler yönlendirilerek aynı yerden alışveriş yapmaya mecbur bırakılıyor.

Burada Milli Eğitim Bakanlığı'nın devreye girmesi, iddiaları incelemesi, şeffaflık sağlaması ve velilerin kafasındaki soru işaretlerini gidermesi şarttır. Çünkü eğitim ticari bir alan değildir, olmamalıdır. Çocuklarımızın geleceği üzerinden kimsenin çıkar elde etmesine izin verilmemelidir.

Devlet Okullarının Özel Okula Dönüşmesi

Eskiden veliler, "Çocuğum özel okula gidemez, ama devlet okulunda ücretsiz eğitim alır" diyerek içini rahatlatırdı. Bugün ise tablo bambaşka bir noktaya gelmiş durumda. Devlet okullarında da sürekli masraf çıkarılıyor, sürekli velilerden para talep ediliyor.

• Kitap parası

• Etkinlik parası

• Sınıf ihtiyaçları adı altında liste listesi

• Geziler, projeler, katkı payları

Veliler artık "Ben devlet okuluna mı, özel okula mı çocuğumu gönderdim?" sorusunu sorar hale geldi. Bu durum hem devletin kendi eğitim politikalarına zarar veriyor hem de toplumun devlete olan güvenini sarsıyor.

Eğitimde Fırsat Eşitliği Zedeleniyor

Eğitimin en temel ilkesi fırsat eşitliğidir. Her çocuk, hangi aileden gelirse gelsin, eşit koşullarda eğitim alma hakkına sahiptir. Ancak ek kitap dayatmasıyla bu ilke ağır yara alıyor. Çünkü:

• Maddi durumu iyi olan aileler ek kitapları rahatlıkla alabiliyor.

• Maddi durumu kötü olan aileler ise zorlanıyor, hatta bazen hiç alamıyor.

Bu durumda aynı sınıftaki öğrenciler arasında bile büyük bir uçurum ortaya çıkıyor. Bir grup öğrenci ek kaynaklarla ilerlerken, diğer grup geri kalıyor. Öğretmenler de çoğunluğun aldığı kitap üzerinden ders işlediği için kitap alamayan çocuklar dersin dışında kalıyor.

Sonuç: Eğitimde fırsat eşitliği tamamen ortadan kalkıyor.

Çözüm Önerileri

Peki bu sorunun çözümü yok mu? Elbette var.

1. Devlet Kitaplarının İçeriği Güçlendirilmeli: Eğer ek kaynak ihtiyacı doğuyorsa, demek ki devletin dağıttığı kitaplar yetersiz görülüyor. O halde bu kitapların içeriği güncellenmeli, öğrencinin ihtiyaç duyduğu tüm materyaller tek bir çatı altında toplanmalı.

2. Ek Kitap Yasağı Getirilmeli: Devlet okullarında ek kitap aldırılması kesin bir şekilde yasaklanmalı. Bu yasak kağıt üzerinde kalmamalı, sıkı denetimlerle uygulanmalı.

3. Yayınevleriyle Anlaşmalar İncelenmeli: Bakanlık, okulların belirli yayınevleriyle yaptığı iddia edilen anlaşmaları mercek altına almalı. Varsa usulsüzlük, derhal önlenmeli.

4. Velilerin Sesi Dinlenmeli: Bakanlık bünyesinde bir şikâyet hattı oluşturulmalı. Veliler bu hattı kullanarak yaşadıkları sorunları anında bildirmeli.

5. Eğitimde Fırsat Eşitliği Korunmalı: Çocukların geleceği ticari kaygılara kurban edilmemeli. Her çocuk, eşit imkanlarla dersine hazırlanabilmeli.

Milli Eğitim Bakanlığı'na Çağrı

Buradan Milli Eğitim Bakanlığı'na açık çağrımızdır: Veliler artık bu yükü taşıyamıyor. Çocuklarımızın geleceği üzerinden ticaret yapılmasına izin verilmemeli. Devletin ücretsiz verdiği kitapların kenara atılması kabul edilemez.

Bakanlığa düşen görev, bu çarpık uygulamalara derhal son vermek, velilerin sesine kulak vermek ve devlet okullarını tekrar gerçek kimliğine kavuşturmaktır. Devlet okulu, her çocuğa eşit ve ücretsiz eğitim vermek için vardır. Bugün velilerin "isyan" dediği bu tablo sürdürülebilir değildir.

Eğer bu soruna müdahale edilmezse, devletin dağıttığı ücretsiz kitapların hiçbir anlamı kalmayacak, veliler her geçen yıl biraz daha ezilecek, çocuklarımız ise fırsat eşitliğinden mahrum bırakılacaktır.

Unutmayalım: Eğitim ticaret değildir. Eğitim, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirastır. Bu mirasın kirletilmesine, adeta pazara düşürülmesine kimsenin hakkı yoktur.

Kalın Sağlıcakla…

Yazarın Tüm Yazıları

title