Türkiye'de siyasetin gündemi çoğu zaman yüksek tansiyon, polemikler, lüks araç konvoyları, gösterişli programlar ve kalabalık protokol görüntüleri üzerinden şekilleniyor. Kamuoyunu meşgul eden manzaralara baktığımızda; korumalar ordusuyla havalimanlarında yürüyen, kilometrelerce uzanan konvoylarla karşılanan, etrafı danışmanlarla çevrili bir siyasetçi profili adeta standart haline gelmiş durumda. Böyle bir atmosferde, bir siyasetçinin kendi valizini taşıması, fark edilmeyecek kadar basit bir detay gibi gelebilir. Ancak tam aksine, bugün Türkiye'de toplumun özlediği siyaset dili tam da bu küçük ayrıntılarda gizli.
Geçtiğimiz gün Saadet Partisi Genel Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan'ın Almanya programına giderken havalimanında çekilen görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Almanya'nın Frankfurt Havalimanı'nda çekilen karelerde Arıkan'ın ve beraberindeki isimlerin kendi valizlerini taşıdığı görüldü. Bu görüntüler kısa sürede sosyal medyada on binlerce etkileşim aldı ve "mütevazı siyasetçi" etiketiyle paylaşıldı.
Nedendir bilinmez, Türkiye'de siyasetçinin halktan uzaklaştığı, vatandaşın sorunlarıyla arasına mesafe koyduğu, gerçek hayatın ritminden koptuğu algısı yıllardır tartışılır. Dolayısıyla böyle anlar, toplumsal hafızada güçlü bir karşılık buluyor. Belki de milyonların içinden geçen şu cümleyi hatırlatıyor: "Biz böyle siyasetçi istiyoruz!"
Almanya Programı ve Ziyaretin Önemi
Mahmut Arıkan hafta sonu Almanya'ya bir dizi programa katılmak üzere harekete geçti. Programı; Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluşma, Milli Görüş teşkilatlarıyla temas, basın toplantıları ve gençlik kollarıyla özel bir buluşmayı kapsıyor. Özellikle Avrupa'daki Türk diasporası, Türkiye siyasetinde her geçen gün daha fazla ağırlık kazanıyor. Kültürel aidiyet, ekonomik ilişkiler, Türkiye'ye yönelik siyasi beklentiler ve toplum bağları açısından bu tür temasların değeri yüksek.
Programın Saadet Partisi Avrupa Kadın Kolları tarafından organize edilmesi ayrıca dikkat çekici. Türkiye'de kadınların siyasete katılımı yıllardır tartışma konusu; bu bağlamda Avrupa teşkilatlarının aktif rol oynaması önem taşıyor. Gençlik kollarının ev sahipliğinde yapılacak özel buluşma ise diaspora gençliğinin siyasete bakışını, Türkiye'ye olan bağını güçlendirmeye yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.
Arıkan'ın bu temaslar kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelerek Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulunacak olması, ziyaretin yalnızca sembolik olmadığını; aksine içerik üretme amacı taşıdığını gösteriyor.
Aslında Çok Basit Bir An: Valiz Taşıyan Bir Genel Başkan
Peki bu görüntü neden bu kadar konuşuldu? Neden sosyal medyada viral oldu?
Aslında cevap basit:
Çünkü alışılmamış bir görüntü.
Bir siyasetçinin kendi bavulunu taşıması, danışmanın veya korumanın uzandığı uçak kapısına kadar taşınan çantalara alışkın olan Türkiye'de beklenmedik bir manzara. Çünkü uzun yıllardır siyaseti temsil eden görüntüler, protokol abartısı ve güç sembolleri üzerinden şekilleniyor.
Oysa siyasetin özü hizmettir.
Temsil yetkisi tevazu gerektirir.
Halka yakın olmak ise gösterişle değil, gerçeklikle mümkündür.
Mahmut Arıkan'ın bavul taşıyan görüntüsü bu yüzden insanların kalbine dokundu.
Alman Şansölyesi ile Karşılaştırmalar
Yakın zamanda Alman Şansölyesi'nin Türkiye ziyaretinde kendi valizini taşıdığına dair bazı medya organlarında haberler yer almış, Alman basını ve sosyal medya kullanıcıları bu görüntüleri uzun uzun övmüştü. "Şansölyeye bakın, kendi bavulunu taşıyor!" manşetleri atılmış, "İşte mütevazılık!" yorumları paylaşılmıştı.
Ancak günün sonunda unuttuğumuz bir şey var:
Bu topraklarda da böyle insanlar var.
Üstelik çoğu zaman ekranların gölgesinde kalan, popüler olmayan, ama halkın değerlerini taşıyan siyasetçiler… Mahmut Arıkan'ın görüntüsü tam da bu anlamda önemli. Çünkü toplumun zihninde şu soruyu uyandırıyor:
Biz neden kendi siyasetçimizi överken cimriyiz, yabancıyı överken cömert?
Bir Fransız, bir Alman, bir İngiliz siyasetçi mütevazı göründüğünde "gıpta" eden toplum, sıra kendi değerlerine gelince çoğu zaman aynı gözle bakamıyor. Bu, belki de yıllardır süregelen siyasal hayal kırıklıklarının, güvensizliklerin bir yansıması…
Mütevazılık: Kaybedilmiş Bir Siyasi Erdem
Siyaset bilimi literatüründe liderlik stilleri tartışılırken sıkça kullanılan bir kavram vardır: alçakgönüllü liderlik. Bu liderlik tipinde siyasetçi; gösterişten kaçınır, protokolde çok görünür olmaya çalışmaz, halkla arasındaki doğal bağı korur.
Dünyadaki örnekleri çoktur:
- • Eski Uruguay Devlet Başkanı José Mujica'nın eski model arabasıyla dolaşması,
- • Yeni Zelanda Başbakanının market kuyruğunda görülmesi,
- • Finlandiya liderlerinin sıradan vatandaş gibi toplu taşıma kullanması…
Bu görüntüler toplumda büyük sempati doğurur.
Türkiye'de ise çoğu zaman siyasetin dili tam tersine evrilmiştir. Yakın koruma sayısının fazlalığı, makam araçlarının lüksleşmesi, şehir içi konvoylarının uzaması toplumsal bir tepkiselliğe neden olur. Dolayısıyla Arıkan'ın görüntüsü yalnızca "bavul taşıma" eylemi değildir; semboliktir, mesaj içerir.
Mesaj açıktır:
Güç mütevazılıkla çelişmez.
Bir Fotoğraf Karesi Her Şeyi Anlatabilir
Sosyal bilimciler bazen "Bir fotoğraf bin sayfayı anlatır" der. Bu karede:
- • Gösteriş yok.
- • Protokol yok.
- • Zorlama yok.
- • Yapay bir mizansen yok.
Belli ki sahicilik var. İşte toplumun aradığı şey de bu: samimiyet.
Türkiye'de Özlenen Siyaset Dili
Son yıllarda vatandaşların en çok şikayet ettiği konuların başında siyasetçilerin:
- • ulaşılmaz olması,
- • halktan kopuk görünmesi,
- • kibirli üslup kullanması geliyor.
Bu bağlamda basit bir valiz görüntüsü bile toplumda "oh be!" duygusu üretiyor. Çünkü insanlar şuna inanmak istiyor:
"Bu ülkenin siyasetçisi bizimle aynı hayatı yaşıyor."
Mahmut Arıkan'ın görüntüsü işte tam olarak bu boşluğa hitap ediyor.
Ziyaretin Diaspora Açısından Değeri
Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşları Türkiye'ye karşı hem aidiyet duygusunu korumak istiyor hem de Türkiye siyasetinin kendilerini görmesini bekliyor. Bu ziyaret bu açıdan önem taşıyor. Karşılıklı iletişim, diaspora gençlerinin Türkiye ile ilişkisini canlı tutuyor.
Özellikle genç neslin, Türkiye'ye dair umutlarını diri tutabilmek için siyasetin yakın mesafe kurması şart.
Arıkan Neden Konuşuluyor?
Çünkü:
- • Doğallık özlendi.
- • Siyasette tevazu unutuldu.
- • Samimiyet arayışı arttı.
- • Halkla aynı fotoğraf karesine girmek değer gördü.
Bazen bir siyasetçi yüzlerce konuşma yapsa da asıl mesajını bir kareyle verebilir.
Kişisel Not ve Bir Tebrik
Açık konuşmak gerekirse, Mahmut Arıkan'ın tarzını bilenler için bu görüntü şaşırtıcı değil. Arıkan, siyasette üslubuyla, çalışkanlığıyla, sakin duruşuyla ve mütevazılığıyla bilinen bir isim. Bugün bu fotoğraf sadece onun karakterinin bir yansımasıdır.
Ancak takdir edilmesi gereken asıl şey, hepimize hatırlattığı değerdir.
O nedenle bu davranışı kutlamak gerekir.
Umarım bu tavır, başka siyasetçilere de ilham olur.
Belki de bir gün siyasetin en değerli unsuru yalnızca vizyon değil; aynı zamanda tevazu olacak.
Son söz:
Bir ülkenin geleceğini yalnızca meydanlarda duyulan sloganlar değil, havalimanında çekilen bu sade kareler de belirler. Çünkü bazen mütevazılığın gücü, en yüksek perdeden yapılan konuşmalardan daha çok ses getirir.









