Sakarya'nın merkez ilçelerinden Erenler, son dönemde adeta yeni bir yönetim anlayışının adresi haline geldi. Bu değişimin mimarı ise, koltuğa oturduğu günden bu yana makamdan çok sahada olmayı tercih eden bir isim: Büyük Birlik Partisinden Erenler Belediye Başkanı Seçilen Şenol Dinç. Onun belediyeciliğinde temel ölçü insan; en büyük yatırım ise insana yapılan yatırım. Gösterişten uzak, samimi ve halkın içinde bir yönetim tarzı ile Şenol Dinç, kısa sürede sadece hizmetleriyle değil, gönüllere dokunan yaklaşımıyla da Erenler'de adından söz ettirmeyi başardı.
Seçim döneminde klasik siyaset anlayışından farklı bir duruş sergileyen Dinç, halkın güvenini samimiyetiyle kazandı. Güçlü partilerin, büyük kampanyaların gölgesinde değil, halkla birebir kurduğu iletişimle başarıya ulaştı. Onun seçilmesinde etkili olan en önemli unsur, "önce insan" anlayışıydı. İnsanların kapısını sadece oy istemek için değil, dertlerini dinlemek için çalan bir başkan profili çizdi. Bugün de aynı çizgide ilerliyor; hiçbir ayrım gözetmeden, her vatandaşın sorununa çözüm üretmeye çalışıyor.
Erenler'de yapılan çalışmalar, klasik belediyecilik anlayışının çok ötesinde. Şenol Dinç, "söz namustur" diyerek çıktığı yolda, çocuklara verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor. Parklar, oyun alanları, spor sahaları… Hepsi çocukların mutluluğu için. Çünkü onun gözünde bir çocuğun gülümsemesi, yapılan her büyük yatırımın üstünde bir değere sahip. Bu nedenle Erenler'de her proje, insan hayatına dokunan bir anlam taşıyor. Her park, sadece bir oyun alanı değil; geleceğe umutla bakan bir çocuğun dünyasına dokunan bir eser niteliğinde.
Şenol Dinç'in yönetiminde belediye, sadece altyapı çalışmaları yapan bir kurum değil; şefkatin, merhametin ve insan sevgisinin vücut bulduğu bir yer. Dar gelirli vatandaşlara, yaşlılara, engellilere uzanan yardım eli, onun yöneticilik anlayışının temel taşlarından biri. "Halkın derdi bizim derdimizdir" diyen Dinç, belediyeyi sadece bir hizmet kurumu değil, bir dayanışma merkezi haline getiriyor. Özellikle ekonomik sıkıntıların arttığı bir dönemde, Erenler Belediyesi'nin sosyal projeleri vatandaşlar için adeta nefes oluyor.
Şenol Dinç'in en büyük farkı, belediye başkanlığını bir "makam" değil, bir "emanet" olarak görmesi. Makam odasında vakit geçirmek yerine, her gün sahada, vatandaşın arasında. Sokakta esnafla selamlaşıyor, pazarda alışveriş yapıyor, mahallesine gidip vatandaşın sofrasına oturuyor. İnsanların gözünün içine bakarak konuşuyor, derdini bizzat dinliyor. Bu içtenlik, halkın gönlünde yer etmesini sağladı. Artık Erenler halkı, kendisini sadece yöneten değil, anlayan bir başkana sahip olmanın farkını yaşıyor.
Üstelik Dinç, bu başarıyı kolay bir ortamda elde etmedi. Belediyede meclis çoğunluğu başka bir partide olmasına rağmen, bu durumu hiçbir zaman bahane etmedi. Tam aksine, diyalog ve uzlaşma kültürünü ön plana çıkararak ilçedeki her kesimle ortak bir payda oluşturmayı başardı. Çünkü onun anlayışında siyaset, hizmetin önüne geçemez. "Ben yaptım" değil, "biz başardık" diyen bir yönetim diliyle hareket ediyor. Bu da Erenler'de huzuru, uyumu ve istikrarı beraberinde getiriyor.
Erenler'in bugünkü gelişimi, sadece yapılan fiziki yatırımlarla değil, aynı zamanda oluşturulan güven ortamıyla da ölçülüyor. Belediyeye adım atan her vatandaş, kapıların kendisine açık olduğunu hissediyor. Dert anlatmak için değil, çözüm bulmak için gelen bir vatandaş profili oluştu. Bu da belediye ile halk arasındaki mesafeyi ortadan kaldıran en önemli etkenlerden biri. Şenol Dinç, yönettiği kurumun sadece bir bina değil, halkın kalbiyle buluştuğu bir yer olduğunu çok iyi biliyor.
Bugün Erenler'de yapılan hizmetler, geleceğe dönük güçlü bir vizyonun ürünü. Kadınlar için oluşturulan meslek kursları, gençler için açılan spor alanları, çocuklar için yenilenen parklar, yaşlılar için kurulan sosyal destek mekanizmaları… Hepsi bir bütünün parçaları. Çünkü Şenol Dinç'in anlayışında "mutlu şehir" ancak "mutlu insanlarla" mümkündür. Her proje, her çalışma, bu felsefenin somut bir yansıması.
Bazı yöneticiler için belediye başkanlığı sadece bir görev, bazıları içinse bir fırsattır. Ancak Şenol Dinç için bu görev, bir vefa borcudur. Doğup büyüdüğü topraklara hizmet etmeyi bir şeref olarak görüyor. Onun için en büyük başarı, bir vatandaşın "Allah razı olsun" demesidir. Ne makamı, ne koltuğu, ne de siyasi gücü önemser. Önemli olan insanın duasını alabilmektir.
Bugün Erenler'de herkesin ortak bir cümlesi var: "Başkan halkın içinde, halkın kalbinde." Şenol Dinç, kısa sürede bu güveni oluşturdu. Onun belediyeciliği, gösterişe değil, samimiyete dayanıyor. Her hizmetin ardında bir hikâye, her adımın ardında bir insan var. İşte bu yüzden Erenler'de değişim sessiz ama köklü bir şekilde yaşanıyor.
Şenol Dinç'in hikâyesi, sadece bir belediye başkanının başarısı değil; insana, sevgiye ve samimiyete dayalı bir yönetim anlayışının başarısıdır. Büyük Birlik Partisi'nin adayı olarak seçilen, ama Erenler'in ortak değeri haline gelen Şenol Dinç'in çalışmaları, bugün ilçenin geleceğini şekillendiriyor. Erenler onun gayretiyle büyüyor, güzelleşiyor ve her geçen gün daha fazla gülümsüyor. Çünkü bu şehrin başında sadece bir yönetici değil, gerçekten halkı için çalışan bir yürek var.









