Küresel ekonomi, belirsizliklerin yoğun olduğu bir dönemden geçiyor. Dijital dönüşüm, tedarik zinciri savaşları, enerji krizleri, yeni vergi politikaları ve bölgesel ticaret anlaşmaları, ülkelerin ekonomik stratejilerini baştan aşağı şekillendiriyor. Böyle bir atmosferde uluslararası platformlarda güçlü temsil kabiliyetine sahip olmak sadece bir tercih değil, zorunluluk hâline geliyor. İşte tam da bu noktada Avrupa Odalar Birliği (EUROCHAMBRES) Genel Kurulu'nda 2026–2027 dönemi için yeniden Başkan Vekilliği'ne seçilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı, hemşehrimiz Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun başarısı; bireysel bir kariyer basamağından öte, Türk iş dünyasının küresel vitrine uzanan elidir.
Hisarcıklıoğlu'nun yıllardır sürdürdüğü çalışma yöntemine baktığımızda; diplomasiyle ekonomiyi başarıyla harmanlayan, sahaya inerek reel sektörün nabzını tutan, iş dünyasıyla siyaset arasında köprü kurabilen ender yöneticilerden biri olduğunu görüyoruz. Avrupa'nın en geniş ekonomik temsil ağlarından birinde yeniden seçilmesi, onun yalnızca Türkiye'de değil; Avrupa'da da güven duyulan, sözü değerli bir aktör olduğunun açık göstergesidir.
Bugün Türkiye'de küçük, orta ve büyük ölçekli yüz binlerce işletme küresel pazarlarla rekabet ediyor. Üretim kalitesi artsa da, ticaret bariyerleri, gümrük politikaları, vize engelleri gibi çok sayıda başlık işletmelerimizin önünü tıkayabiliyor. Hisarcıklıoğlu tam da bu konularda sahada yıllarca mücadele verdi. Avrupa iş dünyası ile kurduğu diyaloglar sayesinde Türk girişimcileri için birçok kapı aralandı. Türkiye'nin genç girişim ekosistemi, onun desteklediği projelerle daha görünür hale geldi.
Kimi zaman bir bürokrat nezaketiyle, kimi zaman bir sanayicinin sertliğiyle hareket eden bu çok yönlü liderlik anlayışı, Avrupa'daki paydaşlarda da karşılık buldu. Zira uluslararası platformlarda güven, uzun vadeli ilişki kurmakla mümkün olur. Hisarcıklıoğlu, temsil ettiği ülkenin haklı taleplerini dile getirirken konuyu kişisel polemiklerden uzak tutmayı başarmış, Türkiye'ye duyulan saygının pekişmesinde rol oynayan isimlerden biri olmuştur.
Öte yandan, Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik zorluklar düşünüldüğünde, Türk iş dünyasının alternatif pazarlar ve yeni ekonomik ilişkiler geliştirmesi daha da önem kazanmıştır. Enerji arz güvenliği, yeşil dönüşüm, dijitalleşme gibi başlıklar geleceğin rekabet ölçeklerini belirlerken Hisarcıklıoğlu'nun uluslararası projelerdeki aktif rolü, Türkiye'nin bu trende geri kalmamasını sağlamaktadır. Avrupa'daki ticari karar mekanizmalarında Türk perspektifinin ses bulması, ülkemiz adına büyük bir stratejik kazançtır.
Bir diğer önemli nokta da moral motivasyondur. Ekonomi yalnızca rakamlardan ibaret değildir; özgüven, itibar ve algı da bu sürecin ayrılmaz parçasıdır. Genç girişimcilerimizin dünyaya açılma konusundaki cesaretini artıran, iş insanlarımızın kendini daha güvende hissetmesini sağlayan etkenlerden biri de Hisarcıklıoğlu'nun uluslararası arenadaki ağırlığıdır.
Bugün gelinen noktada bu seçimi "tekrar" olarak görmek doğru değildir. Bu seçim, güvenin tazelenmesi, Türk iş dünyasının Avrupa'da varlığını sürdürebilme gücünün teyididir. Üstelik böylesi önemli bir görevin bir hemşehrimize yeniden tevdi edilmiş olması bizler için ayrı bir gurur vesilesidir.
Bu nedenle; Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bu görevin üstesinden yine başarıyla geleceğine, ülkemiz adına yeni fırsatlar yaratacağına olan inancımız tamdır. Kendisine yüklenen misyon sadece temsil değil; Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabette güçlü kalmasıdır.
Kendisini gönülden tebrik ediyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.
