Muhammed Furkan Güneş

Payı yok doğruluğun

26.09.2025 23:41
Haber Detay Image

Kimsenin gerçekle ilgilendiği yok. Gerçeği, doğruyu, hakikati önemseyen kimse yok. Toplumu bu denli politize ettiğinizde, kimse, doğrunun ne olduğu, gerçekte ne yaşandığı, haklının kim olduğuna bakmıyor.

Herkes siyaseten durduğu yerde kaptığı koltuğu kaptırmamak, edindiği zenginliği kaybetmemek, çöktüğü konforu yitirmemek için siyasete, siyaseten yalanlara tutunuyor.

Maalesef gerçek karın doyurmuyor. Maalesef gerçek; fiziki ve fiili anlamda sizi özgürleştirmiyor tam aksine parmaklıklara kapatıyor.

Bakın iki gündür manşetleri işgal eden bir Birleşmiş Milletler gündemimiz var. Altında, üstünde, yanında, uzağında kim ne dedi, ne yaptı, ne yaşadı, birçok üst ve alt başlıklarıyla tabiri caizse beynimizi mıncıkladı.

Trump'ın, dünyayı ve birçok ülke başkanını evine ABD'ye çağırıp, konvoyu geçtiğinde o başkanları itibarsızlaştırmak ve küçük düşürmek için polis kordonunda bekletmesini geçtim.

Türkiye basınında bir anda yıldızı parlayan, akli dengesinden şüphe edilesi Trump değil mi Netenyahu'nun Filistin'de katliamlarını yaparken sırtını dayadığı.

Daha birkaç gün önce, Katil İsrail'in, Gazze Şeridi'nde kalıcı bir işgal için uygulamaya başladığı saldırı planından sonra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine sunulan "acil ve kalıcı bir ateşkes ve sınırsız insani yardım" içeren karar tasarısını 14 oya karşı bir oyla veto eden Trump'ın ABD'si değil mi?

Ne oldu da Trump'ın yıldızını parlatmaya çalışıyorsunuz?

Kapıda karşıladı, bir koltuk tuttu, iki takdir etti diye mi? Bunlar aklar mı onu, katil olduğunu, dünyanın en büyük katilinin elini tuttuğunu unutturur mu?

Koltuğu niye tuttuğu da malum ya. 100 milyar dolarlık bir açıklaması var diyorlar. Bir de bilmem kaç yüz Boeing uçağı da alırız gerekirse ki gerekiyormuş. Bir de kaç yıl önce bulduk bulduk deyip milleti sevinçten zıplattığımız ama bir türlü ayakları yere basıp kavuşamadığımız doğal gazımıza karşın onların gazını satın alacakmışız.

Yeter mi? Yok yetmez. Rusya ve Putin'e de sırtımızı dönmeliymişiz. Heybeliada'da Hristiyan Okulu da tamam.

Bir de görüşmenin başında "Hileli seçimleri o herkesten daha iyi bilir" demesi var ki kim ne isterse onu anlayıp onu satıyor bize. O da yetmez, Trump'ın, 35 yıl ceza alan Pastör Brunson'u bir telefonumla serbest bıraktı demesini, yargının bağımsızlığı kapsamında nasıl yorumlamalı?

Hepsi bir yana ABD Dışişleri Bakanı Rubio'nun "Beş dakika Başkanın elini sıkmak için yalvarıyorlar" demesine ne demeli?

Ya da bir prestij gibi sunulan görüşmede, sözüm ona işadamı Junior Trump'ın tartışılan rolü ve o görüşme için onunla yapılan pazarlık..

Hepsini geçtim, bir barış elçisi gibi pazarlanan Trump'ın Filistin'de barış ile ilgili kurduğu bir iki cümlenin tamamının sadece İsrailli rehinelerle ilgili olması..

Özetle Birleşmiş Milletlerin toplantısında küresel ölçekte öne çıkan ana gündem maddesi Filistin, Türkiye basınının objektifinde bahsi geçen ve prestij olarak pazarlanan görüşmenin kara kirli gölgesi altında kaldı.

Yazarın Tüm Yazıları

title