Barışı istiyor muyuz? Ne kadar istiyoruz, ne pahasına istiyoruz? O zaman gösterelim hadi.
Bilmem kime özgürlükten önce, bilmem kimi kurtarmaktan evvel, barışa özgürlük şahıslara, liderlere ya da başka birine değil, barışa özgürlük.
Barışı istiyoruz ona şüphe yok. Ama bazen yanlış bir biçimde istiyor, bazen barış kılığına başkasını kurtarmaya yelteniyoruz.
Yeri ve sırası mıydı? Hani siyasetin şu meşhur ifadesiyle "zamanlaması manidar"
Diyarbakır'da, DEM Parti Gençlik Meclisi Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması talebiyle yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Mardin ve Diyarbakır DEM Parti milletvekilleri de katıldı.
Gençler yürüdü ellerinde taşıdıkları Öcalan posterini Ben u Sen burcuna asmayı hedefliyorlardı ama polisin gazlı müdahalesiyle hedeflerine ulaşamadılar.
Onlar hedeflerine ulaşamadı ama barış konusunda diken üstünde olduğumuz böyle bir zamanda, milliyetçiliğin antenlerini dikip tepki vereceği, kuduracağı yer ararken neden?
Neden birinin özgürlüğü, velev ki o barışı kurgulayanlardan biri dahi olsa, barışın özgürlüğünü sabote edebilecek bir biçimde kullanılmaya çalışılır.
Kimin özgürlüğü önce gelir, barışın mı Öcalanın mı? Denklemi doğru kurar iseniz aslında iki özgürlük de mümkün. Barışın özgürlüğü Öcalan'ın da kısmi de olsa özgürlüğünü mümkün kılabilecekken, Öcalan'ın barıştan evvel olası özgürlüğü, barışı sabote edecek, akamete uğratacak ve gerilimi, dolayısıyla çatışmaları yeniden tırmandırabilecek bir potansiyel barındırır.
Sıralamayı doğru kurmazsak bir yere varamayız. Bir insanın özgürlüğü, toplum barışınınönünde bir engelse eğer onu öteleyebilir, geciktirebilir biraz daha bekletebiliriz ve hatta ondan vazgeçebiliriz.
Geçmeliyiz de.
Yalnız şöyle garip bir durum var ki Cumhur ittifakının ortağı MHP'nin Başkanı Bahçeli "bebek katili, terör örgütü PKK elebaşı" demekten vazgeçip "kurucu önderlik" demeye başlamış olsa dahi basın yayın kuruluşlarımız hala aynı katil dilini devam ettiriyor.
Bu dili söküp atamayacakları denli özümsediklerinden mi yoksa, yarın rüzgarın yönü değişirse diye duydukları güvensizliklerinden mi?
Ya da ikisi, ortaya karışık.









