İsrail kendi sonunu hazırlıyor dediklerinde başlarda bu iddia kanıta ihtiyaç duyuyordu. Gelinen noktada son gelişmeler gösteriyor ki İsrail vahşice soykırım ve katliamlarını sürdürdükçe bugüne değin, küresel ölçekte kapitalizmin yularını elinde tutan Siyonist Yahudi lobisine karşı dük durmaya cesaret edemeyen nice ülke ve yönetimleri korkularını aşıp insanlıklarına sarıldı.
Sarıldıkları o vicdan hiçbir insanın kabul edemeyeceği katliamlara karşı daha somut adımları da beraberinde getirdi.
Önce İsrail'in katılması halinde Eurovision müzik yarışmasına girmeyeceklerini söyleyen ülkeler ve şimdi de 2026 Dünya Kupasında İsrail'in bulunması halinde katılmayacağını ilan eden İspanya.
Bundan önce de çeşitli sosyal medya platformlarında mutlaka önünüze düşmüştür; İsrail'in sembolleriyle Yahudi oldukları aşikar olan insanların nasıl restoran ve kafelerden kovulduğunu izlemişsinizdir.
1941 ve 45 yılları arasında Hitler'in Nazi Almanya'sında Yahudilere uyguladığı soykırımla 80 yılı aşkındır bütün dünyayı gerek duygusal gerekse de ekonomik bir haraca bağlayan, başta sinema olmak üzere sanatın her dalıyla mağdur ve mazlum edebiyatı yapanların maskesi düştü.
O maskenin düşmesi için maalesef on binlerce insan can verdi ve vermeye devam ediyor.
Diğer taraftan elliye yakın ülkeden yüzlerce gönüllü sivil aktivistle oluşturulan Küresel Sumud Filosu her gün biraz daha büyüyor.
Yüzlerce vicdan sahibi gönüllü insanı taşıyan 50'ye yakın tekne Akdeniz'de Gazze'ye doğru ilerlemeye devam ediyor.
Türkiye, Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Endonezya, İrlanda, Libya, Malezya, Maldivler, Meksika, Pakistan, Katar, Umman, Slovenya, Güney Afrika Cumhuriyeti ve İspanya Dışişleri Bakanları, ortak bir açıklama yayınlayarak Küresel Sumud Filosu'nun güvenliği konusunda endişelerini dile getiren ortak bir açıklama yayınladı.
Filoya iki gemiyle katılan Yunanistan'ın 4 gemisini daha filoya dahil etmesi de diğer güzel gelişmelerden biri. Bu 4 yeni gemide 20 si farklı milletlerden 26'sı yunan 46 aktivist yer alıyor.
Peki, suyu bulandırmayalım ama hala şansımız varken neden bir tek gemi de Türkiye'den katılmıyor. Bunu soranların niyetleri sorgulanıp yargılanıyor da neden limanlarından tekne kaldırmayanların samimiyeti sorgulanmıyor?









