Hristiyan bir İngiliz, Gazze'deki Müslüman çocuklara yardım götürebilmek için Müslüman Mısır askerine yalvarıyor. Ağlayarak yalvarıyor.
Üniversiteye giriş sınavının sorusu olsa; yukarıdaki cümlede anlam yanlışı nedir ve nasıl düzeltilebilir diye sorulsa cevap ne olur?
Hristiyan ve Müslüman kelimelerinin yeri değiştirilerek dersiniz.
Ama maalesef yukarıdaki cümlenin yanlışı yok ki düzeltebilelim. Dünyanın, hayatın ve insanlığın hepsi yanlış ve yalan deseniz belki doğru cevap olur.
Nasıl oluyor da Hristiyan bir İngiliz'in vicdanı, Müslüman mısırlının kurumuş taş kesilmiş vicdanından daha yürekli ve daha insani oluyor?
O görüntüleri hazmedebiliyor musunuz?
Gazze'deki o masum çocuklara yardım ulaştırmaya çabalayan ve bunun için yalvaran o Hristiyan İngiliz cehennemlik de Gazze'deki çocukların açlıkla ölmesine göz yuman, yardımların ulaşmasına mani olan Müslüman Mısır askerleri mi cennetlik.
Bir daha düşünün, etiketleriniz, dilleriniz elhamdülillah ile başlayan kimliklerinizle değil kalbiniz, yüreğiniz, vicdanınız ve insanlığınızla bir daha düşünün.
Kim Müslüman kim değil.
Allah'ın emrettiğine karşı Sisi'nin emirlerini uygulayıp Allah'tan çok Sisi'den korkanlar bir daha düşünün.
Bu sınavı veremezseniz, ölmeden ezberlediklerinizin ama yaşamadan beraberinizde gömdüklerinizin sizi kurtaracağını sanıyorsanız bir daha düşünün.
Bir daha düşünün, ne olduğunuzu değil, nerde nasıl durduğunuzu düşünün. Kimle ve kime karşı durduğunuzu düşünün. Ve bugün durduğunuz yerin inandığınız yer olup olmadığından emin olun.
Birilerinin kirli yalan siyasetine, politik manevralarına ve şovlarına meze olmayı bırakın. Sorun, sorgulayın, sizden dahi olsa sizin gibi dahi olsa sorgulayın ve yargılayın.
Hala sizi aptal yerine koyanları, yalanlarıyla uyutanları, siz uyurken perde ardından ticaretini ve kirli ilişkilerini sürdürenleri yeri ve günü gelince değil, her yerde ve her günde yadırgayın, ayıplayın, yadırgayın.
Kalbinizdekinin ve elinizdekinin kıymeti ve gücünü bilin.
Bilin de neler yapabileceğinizi görün.









