İbrahim Ethem Gören

“Sevincin Bayram Işıltısı” Etrafında Bir Portre Denemesi

22.11.2025 12:30
Haber Detay Image

Türk şiirinin kadim damarında kendine mahsus bir güzergâh açan hukukçu şair Sait Edip Akdağ, otuz beş yıllık şiir yolculuğunda hakikat arayışını estetik bir dille buluşturan mümbit bir kalem. Aşk Burcu, Mevsimler Boyu Aşk, Aşina Şevk Kıvamı, Gönül Yarısı, Ruhum Gök Çizgili, Hoş Şeyler Zamanı (Hikâye), Sevincin Bayram Işıltısı, Beşli Şiir Şavkı (5 şiir kitabı bir arada), Eşref Saatli Şiir Güncesi ile Şimşir Parıltılı İz'den sonra nihayet Sevincin Bayram Işıltısı… Her biri, onun gönül ikliminde doğarak asliyet ve terkip şuurundan beslenen kelime çağlayanının damlaları!

Şair, estetiği "güzelliğin düşünceyle yoğrulduğu, duyguların biçimsel bir kıvama kavuştuğu zirve duyusu" olarak tarif ederken, sanatı da "estetiğin son merhalesi, ruhun dışa taşan bereketi" olarak görüyor. Bu yaklaşımı hem şiirinin mimarisini hem de hayata bakışındaki derinliği özetliyor. Kitaplarının satır aralıklarında bahsettiği gibi, "şiir bazen kulun en sessiz duasıdır." Akdağ'ın dünyasında kelime, hakikate açılan nurlu bir penceredir.

Ramazan'dan İkliminden Neş'et Eden Şiir Evreni

Şairin son eseri Sevincin Bayram Işıltısı, geride kalan beş Ramazan-ı Şerif ayları boyunca her gün bir cüz Kurân-ı Kerîm tilâvetinin ardından gönülde uyanan mânâ ışıltılarının şiire dönüşmesiyle teşekkül etmiş müstesna bir çalışma olarak karşımızda duruyor.

Şair Akdağ şiir iklimini, "yaşanmışlığın, hissedişin ve mânevî seferlerin tabi bir neticesi" olarak tarif ve tavsif ediyor. Bu noktadan hareketle Sevincin Bayram Işıltısı'nda okuyucuya içtenlikle "merhaba" demekte olan şiirlerinin her biri, Ramazan günlerinde seçilen bir âyetin sırrında bulduğu karşılıkların mısralara aktarılmış halidir.

Muhatabımızın, âyetlerin ışığında örülen şiir ikliminin; tasavvuf, zaman, rahmet, feyz, bereket, gönül ve seher hissiyatından damıtılan estetikle yoğrulduğunu müşahede ediyoruz. Modern serbest şiiri, geleneksel duyarlıkla buluşturan şair, kendi poetik çizgisini "âyet vahyin sesi, şiir ise kulun o sese verdiği aşk ve hayret dolu bir cevap" şeklinde ifade ediyor.

Bu yönüyle Sevincin Bayram Işıltısı, yalnızca Ramazan'a dair bir şiir toplamı değil; modern zamanların okuyucularının gönül atlasında açılan yeni bir tefekkür menzili olsa gerektir.

Şair Sait Edip Akdağ'ın Poetik Dünyası

Sait Edip Akdağ'ın şiir anlayışının kökleri, hem klasik vezne hem de modern söyleyişe açılan çok yönlü bir estetik arayışa dayanıyor. Şair, bu arayışa isim olan "Özleşim" ekolünü; aruz ve heceyi çağdaş duyarlıklarla harmanlayan, geleneği inkâr etmeksizin yeniyi kurmayı hedefleyen bir estetik terkip olarak tanımlıyor.

Çiçeği burnunda kitabın şairine yönelik bir hüküm cümlesi kuralım: "Aşk" kavramı Akdağ'ın şiir dünyasının mihveridir. Tasavvufi geleneğin bu kadim kavramını bir yandan beşerî, diğer yandan ilahî bir yansıma olarak ele alan Akdağ, "hakikî aşk zaten tek kaynaktan neş'et eder" derken, şiirinin hem derin hem de kuşatıcı bir duyarlılığa yaslandığını ifşa ediyor.

İlahi Kudretin Satırları!

Kâinat unsurlarına şiirlerinde oldukça geniş yer veren şair, yağmur damlasında "Rahman" ismini, dağda "Kadir" tecellisini, gül yaprağında ise "Cemal" hikmetini görürken mezkûr unsurlar üç kelimeyle analiz ediyor: İlahi kudretin satırları.

"Ruhum Gök Çizgili" ifadesi, onun poetikasındaki en belirgin metaforların başında geliyor. Vakt-i merhununda birlikte edebiyat ve sanat dergisi yayınladığımız şair iş bu kavramı "sınırsızlık ile sınırlılığın, madde ile mânânın kesiştiği yer" olarak tanımlıyor. Bu tanım, günün sonunda hem şairin ruh dünyasının hem de şiirinin yöneliş istikametinin berrak bir yorumuna dönüşüyor.

Şair Akdağ hukuk adamı. Hukuk mesleğinin ona kazandırdığı adalet ve denge anlayışı şiirlerinin zemininde hissedilirken okuyucularına "hukuk toplumsal düzlemde, şiir gönül ikliminde aynı hakikatlerin yankısıdır." mesajını iletiyor.

Konya'nın Mânevî İkliminde Münzevî Bir Şair

Sait Edip Akdağ'ın şiirinde Konya'nın mânevî iklimi derin bir etkiye sahip olduğunu gözlemliyoruz. Bu noktadan hareketle şair Konya'yı "hem doğduğu hem de mânen yeniden doğduğu şehir" olarak tanımlıyor. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî'nin irfan mektebi Akdağ'ın mısralarında yeniden yorumlanırken, "Hamdım, piştim, yandım" yolculuğu tekâmül çizgisine dönüşüyor!

Sanat Disiplinleri Arasında Bir Geçiş: Şiir, Hat, Vitray, Fotoğraf

Akdağ, hezarfen bir şahsiyet. Şair, yazar, tasarımcı, kaligraf, hüsn-i hat âşığı, vitray ustası ve dahi fotoğraf sanatkârı... Ona göre hat "harflerin şiiri", şiir ise "kelimelerin musikisi"dir. Işığın, çizginin, rengin ve an'ın farklı disiplinlerdeki ahengi, onun şiirinin görsel imge gücünü besleyen önemli kandil unsurları olarak Alaaddin Tepesi'nde ışıldıyor!

Şairin Zaman İçindeki Tekâmülü

Şair, 2017–2021 yılları arasında kaleme aldığı Sevincin Bayram Işıltısı'ndaki şiirlerinde tema ve üslup bakımından bir tekâmül yaşandığını ifade ediyor: "İlk yıllarda şiirlerimde şahsî coşku daha belirginken, mısralarımın zamanla daha toplumsal, daha hikemî bir söyleyişe doğru yöneldiğimi hissediyorum."

Özellikle 2021 Ramazanı'nın şiirlerdeki "hikmet" vurgusunu artırdığını ifade eden şair, yaşın ve tecrübenin şiirine kattığı derinliğin farkında!

Dualar düettir!

Şairin en çarpıcı ifadelerinden biri "Dualar düettir" söylemi! Ona göre dua, kul ile Rabb arasındaki kutlu buluşmadır.

Modern insanın buhranlar içinde ötelere ve öteler ötesine yönelik ümidini nasıl korunacağına ilişkin değerlendirmesinde ise, "Müjdeler çiçek açar" başlıklı şiirin ruhunu açıklayan şu mısra kayda değer: "Karanlık ne kadar koyu olursa olsun Allah'ın rahmeti daima tazedir."

Bu anlayışın, Sevincin Bayram Işıltısı'nın bütününe yayılmış bir huzur ve teslimiyet ikliminin de habercisi olduğunu belirtelim.

Kitabın Okuyucudan Beklentisi: Gönül Kapısını Çalmak

Şair, kitabının nasıl okunması gerektiğine dair ipuçları veriyor: "Bu eser bilgi yığını olarak değil, bir gönül sofrası olarak okunmalı."

Şair Akdağ, okuyucusundan, her mısraı acele etmeden, arkasındaki âyetin manasıyla birlikte tefekkür ederek okumasını istiyor. Çünkü ona göre bu kitap, edebî bir metin olmaktan ziyade ruhun derinliklerine ışık düşüren muştucu bir yol arkadaşı.

Sevincin Bayram Işıltısı, Sait Edip Akdağ'ın şiir yolculuğunun hem zirvelerinden biri hem de mânevî ikliminin kâğıdın müşfik yüzüne berrak yansıması… Bu eser, İlâ-yı Kelimetullah vizyonuyla yoğrulmuş şiirlerin, Ramazan'ın ruhânî çağlayanı içinde olgunlaşmış mısraların, hâsılı, hakikat arayışının müşahhas ürünü.

Son kelâm babında ikinci bir hüküm cümlesi kuralım: Akdağ'ın şiiri; estetik kaygıyla yoğrulmuş, gelenekle beslenmiş, çağın ruhunu gözeten ve Anadolu coğrafyasının mânâ deryasından süzülen gönül işçiliğidir.Çünkü "Şiir, okuyucunun gönlüne değdiği zaman tamamlanır."

Yazı No: 2

Yazarın Tüm Yazıları

title