Gazetecilik nedir? Rahatsız edilmek istemediğini söyleyen bir insanı, kene gibi yapışıp, bezdirmek, yetmezmiş gibi bir de üstüne kafa atmak.
Bu mudur gazetecilik?
Nejat İşler daha önce de gece hayatına ilişkin haberlerle sıklıkla gündeme gelen bir sanatçı. Beğenin ya da beğenmeyin. Birçok haberde de genellikle sarhoşken magazin muhabirlerinin yani paparazzilerin ağına takılmış biri.
Yine benzer bir haber değil aynı haberin birden fazla serisi ile magazin vampirlerinin ağına yakalanmış beni rahat bırakın deyip çırpınırken karşımıza çıkarıldı.
Önce Nejat İşler muhabire küfretti haberi, aradakileri saymıyorum, sonra da muhabir Nejat İşler'e kafa attı haberi.
Aslında haber ve haberciliğe ilişkin güzel bir örnek olarak bu mesleği henüz yeni öğrenenlerin önüne çıkarılıp üstüne konuşulacak, tartışılacak bir örnek.
Habere nerden ve kimin gözünden baktığınız haberin rengini değiştirir. Haberin hangi kısmını ne kadar verdiğiniz yine haberin mağdurunu değiştirir.
Ve haber öyle bir evrilir ki haberci haberin konusuna dönüşür. Önce yargılayıp astığınızı, savunmaya başlarken bulursunuz kendinizi.
5N1K'yı bilmeyeniniz kalmamıştır; ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin, kim sorularını kapsayan ve bir haberin omurgasını oluşturan sorulardır.
Elbette omurgalı bir gazetecinin maharetiyle. İlkeli habercilik derseniz, artık kimse aramıyor onu. Doğruluk, nesnellik, dürüstlük, bağımsızlık, sorumluluk, hakkaniyet, cesaret, hesap verebilmek, teyit gibi ilkeli haberciliğin bağlığı altında sırasını kaybetmiş kavramlar.
Hele ki bir de insanilik diye bir ilke var ki mesleki değil de insan olmanın ilkesidir. Bir insanın yolunu kesiyorsunuz, istemediği halde onu konuşturmaya sorularla bezdirip bunaltmaya ve çirkinleşmeye zorluyorsunuz. Çirkinleşince de ona karşılık, yüzüne indirdiğiniz kafanızla cevap veriyorsunuz.
Sonra da bunu gazetecilik diye pazarlamaya, pirim yapmaya çalışıyorsunuz. Foyanız ortaya çıkınca da kızıma küfretti gibi bir bahaneye sığınıyorsunuz.
Yok bu kadarı da çiğlik artık. Madem bahane ileri sürecek ve ayıbınızdan kurtulmaya çalışacaksınız bari bahaneniz size özü olsun. Sedat Peker'e öykünmeyin. Emin olun o ne kadar samimiyse siz o kadar samimiyetsizsiniz.
Bu arkadaş gazeteci, yaptığı işte gazetecilik olamaz.









