Çiğdem Sidar Ceylan

Çürüyor ve ölüyoruz

23.11.2025 15:58
Haber Detay Image

Yitirmediğimiz ne kaldı? Akıl sağlığı, beden sağlığı ya da ruh sağlığı.. Ne kaldı elimizde çürütmediğimiz?

Emil Cioran'ın hani şu meşhur kitabı var ya; Çürümenin Kitabı, yaşadığımız zaman ve mekanda hafif mi kalır diye düşünmeden edemiyorum.

Her ne kadar Cioran, doğmayı ve yaşamayı tek başına bile bir hata olarak tanımlar, var olmayı bir lanet olarak dillendirip, her şeyin, zamanla yozlaşıp, tüketmek, tükenmek ve yok olmaktan kaçamayacağını söylese de yaşamayı, çürümekle eş anlamlı tutsa da buna arşı direnmeli diye düşünürdüm.

Ahlakla, erdemle, bilgiyle, her neye inanıyorsanız inandığınızla buna karşı direnmeli ve çürümeye teslim olmamalı diye düşünürdüm.

Artık düşünmüyorum. Çünkü üstünde durduğumuz coğrafyada çürümeye karşı direnmek, itiraz etmek, reddetmek, teslim olmamak bize farklı, ağır ve acı bedeller ödettiriyor.

Başkası için! Çoktan geçtik o faslı, kendin için? Belki ama o da mümkün değil. Çünkü biliyorum ki başkası için olmadıkça kendi için de olamıyor kimse. Sadece olduğunu sanıyor ki o da bir müddet sonra hızla çürüyor.

Erdemi lügatımızdan düşüreli çok oldu, ahlakı dersen ee o da yaşamak çabasıyla açlığımıza yem oldu.

Yalanı, hırsızlığı, dolandırıcılığı, şiddeti, tecavüzü, cinayeti, intiharı bitmiyor..

Tüm bunların, tek tek aldığı kurbanlar artık tatmin etmiyor çürümeyi. Ailecek kurban almaya başladı, ya bir trafik kazasında, ya bir pusu da işlenen vahşi bir cinayette ya da en basitinden oturup yemek yediğimiz masada.

Böcek ailesini, sıla özlemiyle gurbetten geldiği birkaç günde kurban verdik yetmedi. Öğrenci yurtlarından cezaevlerine kadar artık açlığımızı doyurmaya korktuk. Yemeye para bulmak bir yana yediğimizle ölme korkusuna tutulduk.

Çürüyor ve çürütüyoruz.

Tüm bu çürümeyi ve zehirlenip ölmeleri de dış mihrakların oyunu mu sayacağız? Ya da en üstten en alta kadar, özensiz, kaygısız, liyakatsız, umarsız kurduğumuz sistemin, yozlaşmanın ve çürümenin eseri mi?

Bu ucube eserimizle ve çürüğümüzle ne mutlu bize diye mi övüneceğiz.

Oysa ki ölüler mutluluğu bilmez.

Yazarın Tüm Yazıları

title