Dün bir mahkeme, sayısı da adı da önemli değil, kocasına düzenli olarak kahvaltı hazırlamayan kadını kusurlu bulup ve bu kusuru boşanma sebebi saydı.
Şaka gibi! Dediğinizi duyar gibi oluyorum, maalesef değil. Durduğunuz yer neresi bilmiyorum ama yaşadığınız coğrafyayı, ülkeyi ve ülkemin erkek egemen bakış açısı altında kadını erkeğine hizmetle kutsayan bir coğrafyada yaşadığımızı biliyorum.
Onun için çok şaşırmasam da bu bakış açısının adalet kurumlarınca mahkemelerde tescillenmesine bir kadın olarak ben de şaşırmak istiyorum ama olmuyor. Olmuyor çünkü neler neler yaşadığımızı, duyduğumuzu, gördüğümüzü, tanık olduğumuzu hatırlıyor ve unutmak istesem de unutamıyorum.
Hangi kimlik olursa olsun, etnik kimliği, dini, mezhebi, dili, kültürü, ahlakı, eğitimi ve aydınlığı ve karanlığıyla fark etmeksizin biz kadınlara reva gördüklerini çok iyi biliyorum. Ve reva gördüklerine itiraz ettiğimizde başımıza neler gelebileceğini de biliyorum. Ama susmayı beceremiyorum çünkü kanıma dokunuyor.
Yirmi birinci Yüzyılda hala bir adım gelişemediğimizi, geliştiğimizi de küçümseyip üstümüzden indirdiğimizi, geçmişe özlemle gerilediğimize inanıyorum.
Benzer kararlar daha önce de oldu ama yine ve yeniden önümüze gelmesi kabul edilebilir değil.
Mahkeme söz konusu davada; kadının, eşine düzenli olarak kahvaltı hazırlamaması ve ev içi görevlerini, o görevler bildiğiniz üzere temizlik, çamaşır, bulaşık, çocuk vs.. yerine getirmemesi durumunda evlilik birliğini temelinden sarstığına hükmediyor.
Karara göre, eşler arasındaki karşılıklı sorumluluklar ihmal edildiğinde, bu durum boşanma nedeni olarak değerlendiriliyor. Tamam böyle değerlendirmesinde bir gariplik yok gariplik şurada ki eşler arasındaki görev dağılımını neye göre kime göre yapıyor. Bu görev taksimini yapma hakkını yasadan mı örften mi, dinden mi, atadan mı alıyor.
Evlenmeyi buyurdular, en az kaç çocuk yapacağınızı da söylediler. Şimdi de o evlilikte eşinizle aranızdaki görev taksimini de yaptılar mı oh ne ala..
Bundan iyisi Şam'da kaysı. Düşünmenize, kararsız kalıp kafanızı yormanıza gerek yok. Yerinize düşünüyor ve karar veriyorlar zaten. Hatta ne zaman öleceğinize de..
