Av. Burak Evci

Kripto Para ve Soğuk Cüzdan Dolandırıcılıkları

03.12.2025 19:57
Haber Detay Image

Teknoloji çağında yaşadığımız her dönüşüm, aslında insan zihninin sınavıdır. Para, artık banknotlardan çok "veri" halinde dolaşmaktadır. Servet dediğimiz şey, fiziksel bir kasada değil; parmaklarımızın ucunda, ekranda beliren birkaç rakamdan ibarettir. Ve tam da bu görünmezlik, modern dünyanın en sessiz ve en sarsıcı soygunlarına kapı aralamaktadır.

Dijital çağın en parlak vaatlerinden biri olan kripto varlık ekosistemi, bugün aynı zamanda en büyük hukuki ve toplumsal risklerden birine dönüşmüş durumdadır. Özellikle son aylarda gördüğümüz soğuk cüzdan vakaları, bize "en güvenli" olarak lanse edilen yöntemlerin bile yanlış kullanım karşısında ne kadar kırılgan olabileceğini göstermektedir. Hemen her gün bir vatandaşın birikimini kaybettiği, dolandırıcıların profesyonelleştiği, mağdurların ise çaresizlikle kapı kapı dolaştığı bir tabloyla karşı karşıya kalmaktayız.

Soğuk cüzdan, bize güvenin en katı halini sunuyor gibi görünse de; insanın zaafı teknolojinin en büyük açığıdır. Tarih boyunca en büyük kayıplar, kale duvarlarının zayıflığından değil; içerdeki dikkatsizliğin, ihmalin ve kör özgüvenin yarattığı gediklerden yaşanmıştır. Bugün de durum farklı değildir.

Teknoloji hızlandı, ama insanın farkındalığı aynı hızda güncellenmedi. Dolandırıcılar artık sadece sahte linkler gönderen kişiler değil; tam tersine, sosyal mühendislik teknikleriyle kullanıcıyı adım adım yöneten, güven ilişkisi kuran ve en zayıf anı bekleyen organize yapılara dönüşmüştür. Birçok kişi "Soğuk cüzdanım var, bana bir şey olmaz." yanılgısına kapılırken, dolandırıcılar tam da bu özgüveni kullanmaktadır.

Kripto varlık hırsızlığı, hukukun klasik tanımlarının ötesine geçen, zaman ve mekân kavramını aşan bir suç türüdür. Blok zincirin izlenebilirliği, bize dijital evrenin şeffaflığını gösterirken; mixer'lar ve karmaşık transfer zincirleri insanın karanlık tarafını hatırlatmaktadır.

Türk Ceza Hukuku, kripto varlıkları bir süredir "malvarlığı değeri" olarak kabul etmektedir. Bu da şu anlama geliyor: Kripto varlıkların çalınması, klasik hırsızlık suçundan daha ağır bir çerçevede değerlendirilmektedir; çünkü bilişim sistemleri kullanıldığı için nitelikli hırsızlık kapsamında ceza artırılmaktadır.

Ancak hukukun ağır ceza öngörmesi, suçun önlenmesi veya mağdurun parasını geri alması için tek başına yeterli değildir. Dolandırıcılar birkaç dakika içinde transfer zincirleri kuruyor, mixer'lar aracılığıyla izleri dağıtıyor ve mağdur, daha ne olduğunu anlamadan geri dönüşü zor bir sürece girmektedir.

Bugün en çok karşılaştığımız tablo şu: Soğuk cüzdanın kendi güvenliği neredeyse kusursuz; fakat kullanıcı hataları, profesyonel dolandırıcılara açık bir davetiye çıkarmaktadır.

İşte tüm skandalların ortasında, aslında bu küçük hatalar durmaktadır. Sık yapılan hatalara değinecek olursak:

• Seed phrase'i (kurtarma cümlesi) telefonda fotoğraflamak,

• Bilinmeyen satıcılardan donanım cüzdan almak,

• Recovery linklerine (kurtarma linkleri) tıklamak,

• Cihazı geçici olarak üçüncü kişilere emanet etmek,

• Seed phrase'i (kurtarma cümlesi) dijital ortamda not etmek…

Bir diğer tartışma ise platform ve banka sorumluluklarıdır. Kripto borsaları, yalnızca kendi sistemlerinin güvenliğinden sorumludur. Kullanıcı şifresini paylaştıysa, sahte linke tıkladıysa ya da cihazı ele geçirildiyse borsanın sorumluluğu ortadan kalkmaktadır.

Vatandaşın en büyük yanılgısı şikâyeti ertelemektir. Mağduriyetin fark edildiği andan itibaren:

1. Ekran görüntüleri alınmalı,

2. Cüzdan ID (cüzdan kayıtları) ve işlem hash'leri (cüzdanı temsil eden dijital kod) kaydedilmeli,

3. Borsalara acil dondurma talebi gönderilmeli,

4. Savcılığa derhal başvurulmalıdır. Bu adımlar, dosyanın kaderini belirleyen unsurlardır.

Türkiye'nin kripto düzenlemeleri konusunda önemli adımlar atması gerekmektedir. Borsaların lisanslanması, soğuk cüzdan kullanımına teknik standart getirilmesi, platformların veri sağlama hızının artırılması ve özellikle sosyal medya kaynaklı dolandırıcılıklara karşı daha hızlı müdahale mekanizması kurulması; mağduriyetleri ciddi ölçüde azaltacaktır.

Görünen o ki, hukukun modern toplumla eşzamanlı ilerlemesi için daha fazla yolumuz vardır. Fakat en temel eksiklik, mevzuatta değil; bilinç kültürümüzdedir. Dijital dünya, bir teknoloji problemi değil, bir davranış problemidir. Ve bu davranış değişmedikçe kayıplar devam edecektir.

Ve unutmayalım:

Dijital dünyada en güçlü savunma, bilinçli bir kullanıcı olmaktır.

Yazarın Tüm Yazıları

title