Geçtiğimiz Ağustos ayı başlarında ABD Başkanı Donald Trump, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i Beyaz Saray'da bir araya getirerek Kafkasya'da neredeyse yarım asırdır devam eden Ermenistan-Azerbaycan sorunun çözümü için kendi adını verdiği "Trump Barış Yolu" planının uygulanmasına her iki tarafı da ikna ederek bir anlaşma imzalattı.
Bu Plan'ın tüm detayları henüz tam olarak bilinmese de 43 km'lik Zengezur Koridoru'nu Amerikan şirketleri 99 yıllığına devralacak ve bu şekilde bu hat, Ermenistan'ın İran sınırı boyunca ilerleyerek Azerbaycan'ı Nahçıvan'la birbirine bağlayacak.
Tarihsel ve coğrafik açıdan bakıldığında, Zengezur Koridoru Azerbaycan'ın ana kısmını onun bir parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile bağlayan bir ulaşım koridorudur. Daha geniş anlamda, Zengezur Koridoru, Nahçıvan'ı Azerbaycan ve Türkiye ile bağlayarak, Nahçıvan'dan Türkiye'ye, oradan Akdeniz üzerinden diğer batı ülkelerine, bir sözle, bölge ülkelerine Çin, Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye-Avrupa transit-ulaşım hattını kullanma imkânı sağlar. Sonuçta, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu ile birlikte, Azerbaycan Nahçıvan üzerinden Türkiye aracılığıyla Avrupa'ya giriş imkânına sahip olur. Terter ve Arpa nehirlerinin üst akışından Aras nehrine kadar olan Zengezur koridorunun uzunluğu yaklaşık 130 km, yüksekliği ise 3904 metredir. Bu dağ silsilesi ile Karabağ Platosu arasında yer alan bölge Zengi Vadisi olarak da adlandırılır.
2020 yılında Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan Dağlık Karabağ Ateşkes Anlaşması ile garanti altına alınan ve aradan 5 yıl geçmesine rağmen uygulanmayan tarihsel adıyla Zengezur yeni adıyla Trump Yolu'na Amerikan şirketlerinin 99 yıllığına sahip olarak hayata geçmesi eskiye nazaran daha güçlü bir ihtimal olarak ortaya çıkmaktadır.
Uluslararası sorunların çözümü ekonomik hedeflerin belirlenmesi konusunda şüphesiz olarak güçlü devletlerin devreye girmesi kadar konunun kamuoyunda tartışılması ve zaman zaman yapılmakta olan resmi ve gayri resmi toplantıların ve zirvelerin büyük bir katkısı vardır.
NATO zirvesi, AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği), AB (Avrupa Birliği) zirveleri yanında herkesin bildiği DAVOS zirvesi gibi zirveler yanında uzun yıllardır ülkemizde yapılmakta olan Antalya Diploması Zirvesi ve Boğaziçi Zirvesi Türkiye'nin de içinde bulunduğu ve öncülük ettiği zirveler arasında uluslararası sorunların çözümünde ve küresel işbirlikleri kurulmasında son derece etkili olan uluslararası yapılanmalardır.
6/7 Kasım 2025 tarihinde 16. Boğaziçi Zirvesi'nde 6 kıtadan aralarında dünya çapında devasa şirket yöneticilerinin olduğu yüzlerce konuk ve onlarca devlet adamı, "Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum" ana teması ekseninde Four Seasons Bosphorus Otel'de bir araya gelecekler.
16. Boğaziçi Zirvesi'in ilk gününde yapılacak olan Yeni Dünya'da Türkiye'nin Yeri ve Avrupa Birliği panelinde yer alacak ve görüşlerini açıklayacak olan Mehmet Ali Yalçındağ'ın DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Türkiye-ABD İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı olarak "Trump Yolu"nun geleceği hakkında kamuoyuna önemli mesajlar vereceği beklenmektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetliler arasında olduğu ve bir konuşma yapmasının beklendiğini 16. Boğaziçi Zirvesi'nin açılış konuşmasını 15 yıldır olduğu gibi Uluslararası İşbirliği Platformu/ Boğaziçi Zirvesi kurucusu ve başkanı Sayın Cengiz Özgencil yapacaktır.
