Türkiye Profesyonel Orduda Kararlı

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Profesyonel orduya geçişle ilgili 8 sene evvel kanun çıktı. Kadrolar alındı. Bu kadroların bir kısmı dolu, bir kısmı boş. Boş olan kadrolara yeniden atamalar yapılmaktadır. Atamalar tamamlandığı zaman sayı 40 bin civarında olacaktır. Profesyonel orduya geçişte adım atılmış olacaktır. Kesin bir rakam verme imkanı yok. Kara Kuvvetleri'nin ayrı, Jandarma'nın ayrı çalışması var. Polis özel kuvvetleri de ayrı olarak görev yapmaktadır" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda bazı askeri kanun tasarıları görüşülerek yasalaştı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, yasa tasarılarıyla ilgili yaptığı konuşmada, profesyonel ordu oluşturulması konusundaki çalışmaların devam ettiğini söyledi. Gönül, üniversite mezunlarına 2 yıl tehir hakkı getiren Askerlik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı'nın görüşmeleri sırasında milletvekillerinin tezkereye ilişkin sorularına, "Tezkere Savunma Bakanlığı tarafından Meclis'e getirilmedi. Dışişleri Bakanlığı tarafından

getirildi. Uygulanması hususunda da bakanlığımız görev sahibi değil. Görüşülen kanunla konunun ilgisi yoktur" dedi. Gönül şöyle devam etti:

"Süreç devam ediyor. Ancak tezkereyle ilgili işleri Dışişleri takip ediyor. Bu bakanlığın sorumluluğu altında, benim sorumluluğum altında değil. Bakanlar Kurulu'nu, orduyu savaşa hazırlamakla görevli kılıyor. Benim de görevim var. Bakanlıkla ilgili görevimi yerine getiriyorum. Tezkerenin yazışması bizden geçmiyor. Hangi bakanın yazışmasından geçiyorsa onlar buna cevap vermekle mükelleftir."

Gönül, profesyonel orduya ne zaman geçileceğini ilişkin soruya ise şu cevabı verdi:

"Profesyonel orduya geçişle ilgili 8 sene evvel kanun çıktı. Kadrolar alındı. Bu kadroların bir kısmı dolu, bir kısmı boş. Boş olan kadrolara yeniden atamalar yapılmaktadır. Atamalar tamamlandığı zaman sayı 40 bin civarında olacaktır. Profesyonel orduya geçişte adım atılmış olacaktır. Kesin bir rakam verme imkanı yok. Kara Kuvvetleri ayrı, Jandarma'nın ayrı çalışması var. Polis özel kuvvetleri de ayrı olarak görev yapmaktadır."

Askerlik Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısına göre, 4 yıl veya daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından yahut bunların dengi olduğu kabul edilen okullardan mezun olan yükümlülerin askere sevkleri, istekleri halinde mezuniyet tarihinden itibaren 2 yıla kadar, yüksek lisans eğitimini tamamlayanların ise 1 yıla kadar tehir edilebilecek. Yurt dışındaki öğrenim kurumlarından mezun olanlara, talepleri halinde, denklik işlemlerini tamamlayabilmeleri için ayrıca 1 yılı geçmemek üzere sevk tehiri

hakkı tanınabilecek. Aynı düzenlemeyle askerlik hizmetinin gerektirdiği görev ve yükümlülükleri yerine getirme konusunda gayret ve çalışmaları sonucu emsalleri arasında üstün başarı gösteren erbaş ve erlerden, muvazzaf askerlik hizmetleri boyunca, disiplin amiri, disiplin mahkemesi veya askeri mahkemelerden herhangi bir ceza almamış olanlara, asgari tugay komutanlarının (Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığında eşidi), Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda alay komutanı

veya eşidinin onayı ile, birinci fıkrada yazılı izinlere ek olarak 7 güne kadar ilave izin verilebilecek. Verilecek bu ilave izinlerin usul ve esasları Genelkurmay Başkanlığı'nca belirlenecek. Ayrıca radyoaktif ışınla çalışan erbaş ve erlere, radyoaktif ışınla yaptıkları 1 yıl hizmete karşılık 30 gün sıhhi izin verilecek.

Yine yapılan görüşmelerde, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edildi. Tasarıyla, bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek fiilini işleyen öğretim elemanının görevine son verileceği hükmü getirildi. Öğretim elemanlığı görevine son verilen personelin GATA'da başka bir göreve ya da GATA dışındaki karargah veya kurumlara atanacağı kararlaştırıldı.

Söz alan Eski Başbakanlık Müsteşarı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer ise, "Bilim eserinden intihal, bilim adamının işleyeceği en büyük suçtur. Eğer bilim adamı bunu yapmamışsa, yaptı deniliyorsa o zaman iftiradır" dedi. Dinçer şöyle devam etti:

"5 kitabım var. Benim yazdığım kitaplar, 1995'ten itibaren yazılmış kitaplardır. Sonraki yıllarda da defalarca basılmıştır. Suçlandığım kitap, 6 kez basılmış ve üniversitelerde okutulmuştur. 10 yıllık sürede, o kitaptan yararlananlar fark etmediler. 10 yıl sonra meçhul ihbarcı çıktı ve 'intihal var' dedi. İntihal yapıldı denilen kitaplardan 4'ü benim eserimden sonra çıkmıştı. Benim eserimden sonra çıkan kitaplardan nasıl alıntı yapabilirim. Orijinal bilgiyi kullanmak gerekir. Genel bilgileri yazmışsanız,

intihal olup olmayacağı tartışmalıdır. Yeni projeler üretemeyen insanların beni suçlamamaları gerekiyordu. Gururla o basılmış 5 eserimi piyasa basıyor ve satıyorum, akademik unvanlarımı da kullanıyorum."

(AU-OK-Y)