MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli.(2) "MHP bu olayların (Taksim Gezi Parkı) başlangıcından itibaren aynı noktadadır, aynı eksendedir ve aynı tutarlılıktadır."
- Genel Başkan Bahçeli: (2)
"MHP bu olayların ( Taksim Gezi Parkı) başlangıcından itibaren aynı noktadadır, aynı eksendedir ve aynı tutarlılıktadır. MHP'ye yol yordam öğretmek, akıl fikir vermeye teşebbüs etmek ve nerede nasıl hareket edeceğiyle ilgili ahkam kesmek hiç kimsenin harcı ve haddi olmayacaktır"
"Milliyetçi-ülkücü harekete hayatları boyunca kem gözle bakmış olanların tezviratları, dedikoduları ve suçlamaları bizim için sadece teneke gürültüsüdür. Bize gazete köşelerinden istikamet çizmeye çalışanlar önce kendi önlerinden yemeli, arkasından da kendi iç muhasebelerini yaparak şaibeli niyet ve sicillerini gözden geçirmelidir"
"Gezi Parkı'nda olayların başlamasıyla yasa dışı örgütler de hemen piyasaya çıktı. MHP bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkar ve yok saymak manasına gelecektir"
Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların ağırlaşarak derinleştiği bir ülke tablosunun tüm yönleriyle yaşandığını ifade ederek, Türkiye'nin bir kez daha keskin bir kutuplaşmaya itildiğini, sonu olmayan bir gerginlik ortamına çekildiğini savundu.
AK Parti Hükümeti'nin sıkıştıkça kavga çıkardığını, tökezledikçe hırçınlaştığını, zayıfladıkça tehlikeli istismarlara meylettiğini iddia eden Bahçeli, miletin gerçek gündeminin kısır çatışmalarla, sonuçsuz gerginliklerle kapatıldığını öne sürdü.
"Ne zaman ki AKP gözlerden düşmeye, gönüllerden uzaklaşmaya başlamıştır, anında yeni bir kutuplaşma malzemesi devreye sokulmuş, toplum yapısına enjekte edilmiştir. Ne zaman ki AKP'nin mağlubiyetin soğuk yüzüyle tanışması yaklaşmıştır, birden bire milli ve manevi değerler ekseninde kurgulanan tartışma ve saflaşmalar harekete geçirilmiştir" diyen Bahçeli, AK Parti'nin kendi dışındaki her kesime yabancı ve mesafeli olduğunu iddia etti. Bahçeli, "Anlaşıldığı kadarıyla İstanbul Gezi Parkı odaklı yaklaşık iki haftadır süren olaylar bu söylediklerimizin dışında bir zemin açsa da yeniden Başbakan ve partisinin eline koz vermekten uzaklaşamamıştır" dedi.
Başbakan ve hükümetinin politikalarını izahta müşkülat yaşadığı bir dönemde Taksim Gezi Parkı'ndaki hadiselerin ve hengamelerin imdada yetiştiğini, iki hafta öncesine kadar "ihanet sürecine" çivilenen gündemin, birden ibrenin terse dönmesiyle İstanbul Taksim'e sabitlendiğini ileri süren Bahçeli, "Daha düne kadar İmralı canisiyle pazarlıklar milletimizin tepki ve öfkesinin hedefindeyken, Suriye politikasıyla ilgili büyüyen gedikler herkesin dilindeyken, sınırlarımızda patlayan bombalar ön plandayken şimdi dikkatler bambaşka bir yöne kaymıştır. Yeni anayasa etrafında şekillenen fikir enflasyonu, başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanlığı hususundaki zorlayıcı teklifler şu aralar akıllardan çıkmasa da gündemin arka sıralarına eskisinden daha güçlü gelmek üzere mevzilenmiştir" dedi.
Taksim Gezi Parkı olaylarına değinen Bahçeli, protestoların kitleselleşerek, sosyal bir sele dönüşerek yurt sathına yayıldığını kaydetti.
-"Dikkatle takip ediyoruz"
Başından beri Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları dikkatle takip ettiklerini, gerekli uyarı ve değerlendirmeleri belirli aralıklarla paylaştıklarını anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Şunu da herkes bilmelidir ki MHP bu olayların başlangıcından itibaren aynı noktadadır, aynı eksendedir ve aynı tutarlılıktadır. Bu itibarla bizim duruşumuzu, meseleye yaklaşımımızı ve tavrımızı eleştirmeye kalkışanlar doğru konuşmadıkları gibi, iyi niyetli de değillerdir. 44 yıllık şerefli bir maziyi kucaklayarak geleceğe koşan MHP'ye yol yordam öğretmek, akıl fikir vermeye teşebbüs etmek ve nerede nasıl hareket edeceğiyle ilgili ahkam kesmek hiç kimsenin harcı ve haddi olmayacaktır. Hele hele milliyetçi-ülkücü harekete hayatları boyunca kem gözle bakmış olanların tezviratları, dedikoduları ve suçlamaları bizim için sadece teneke gürültüsüdür. Bize gazete köşelerinden istikamet çizmeye çalışanlar önce kendi önlerinden yemeli, arkasından da kendi iç muhasebelerini yaparak şaibeli niyet ve sicillerini gözden geçirmelidir. MHP onun bunun telkin, tavsiye ve tacizleri altında kalarak şahsiyetinden ödün vermez, fikir ve ülkülerinde döneklik ya da oynaklık göstermez. Biz başkalarına benzemeyiz, başkaları gibi zaman ve zemine göre pozisyon almayız ve bildik siyaset tacirleri gibi her rüzgara da yelken açmayız. Taksim Gezi Parkı merkezli gelişmeleri pür dikkat takip eden MHP, sorumluluğun ve sağduyunun yol göstericiliğinden hiç ayrılmamıştır. Hamdolsun, ne provokasyonlara itibar ettik ne de sinir bozucu iftira ve yönlendirmelere kulak astık."
Taksim Gezi Parkı'nda olaylara sebebiyet veren ana faktörün öncelikle Topçu Kışlası'nın yeniden inşası ve bu çerçevede başlatılan yıkım ve yağma faaliyeti olduğunu, Gezi Parkı'nda olayların başlamasıyla birlikte yasadışı örgütlerin de hemen piyasaya çıktığını, gelişmelerin yönünü kendilerine tahvil etmeye uğraştıklarını kaydeden Bahçeli, maskeli militanların, marjinal ve aşırı uç yapılanmaların temsilcilerinin Türkiye'nin her tarafında sahne aldığını ve buldukları fırsatı ganimete çevirmeye çalıştıklarını iddia etti.
Polise taşlı sopalı saldıranların da bunlar olduğunu ileri süren Bahçeli, "Bunlar her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır. MHP bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkar ve yok saymak manasına gelecektir. Ne olursa olsun, demokratik tepkisini gösteren sağduyulu kardeşlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı kesinkes bu rezillerden ayrı tutmak ve aynı kategoriye almamak mutlak anlamda zorunluluktur" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın "çapulcu' sözünün tamamen hedefini aştığını ve herkesi kapsamı alanına aldığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:
"Hakikaten bu çapulcu merakı irdelenmeye ve incelenmeye layıktır. Çapulcuların piriyle, çapulcuların hasıyla ve dalaksızların başıyla sözde çözüm ve barış konuşan, kafa kafaya vererek Türk milletini bölmeyi planlayan Başbakan'ın, masum insanlarımıza arkası arkasına çapulcu yaftası vurması maskaralıktır. 63'lükleri protesto eden aziz dava arkadaşlarıma da aynı kirli sözle mukabele eden Başbakan'a kendisinin bugünlerde çok sık kullandığı bir sözüyle cevap vererek şunu söylemek istiyorum: 'Kem göz, kötü söz sahibine aittir, sahibiyle müsemmadır.' Başbakan çapulcuyu bırakmalı, avucuna düştüğü çuvalcıların, çatallaşan vicdanının ve çarkıfeleğe dönen karakterinin derdine yanmalıdır. Bizim açımızdan masumane tepkilerini gösteren gençlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı anarşistlerle, şehir eşkıyalarıyla bir görmek ve birlikte değerlendirmek ayıptır, saygısızlıktır ve müfteriliktir. Bunu da yapsa yapsa bir tek kişi yapacaktır ve yapmıştır. O da Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir. Bu aşamada Başbakan Erdoğan'a önerim şu olacaktır: (Söz biliyorsan söyle inansınlar, bilmiyorsan sus da seni adam sansınlar)"
-"BOP beyaz perdesinde çevrilen filmin sonuna gelinmiştir"
Her fırsatta Taksim Gezi Parkı olaylarının yalnızca ağaç meselesi olmadığını söylediklerini ve buna inandıklarını hatırlatan Bahçeli, AK Parti'nin politikalarının itirazların, şikayetlerin ve karşılanmayan taleplerin yığılmasına, bir zeminden de patlamasına neden olduğunu iddia etti. Bahçeli, "Başbakan kendi yandaşlarını abat ederken, milletimizin kahir ekseriyetini Araf'ta soyulmuş hacıya çevirmiştir. Başbakan Erdoğan ve yandaşları lale sülale devrini yaşarken, gençlerimiz hayatlarını nasıl kazanacaklarının ve işlerini nasıl bulacaklarının kaygısına kapılmıştır. Başbakan Erdoğan'ın devri saltanatı gazla özdeşleşmiş, hatta gaz iktidarı unvanı almıştır. Bu şahsın tüm inandırıcılığı, tüm güvenirliği ve tüm sempatisi kaybolmuş, İmralı'daki kader ve bölücülük arkadaşının kodesine mahkum olmuştur. Bu şarkı bitmiş, beraber yürünen yollar çökmüş, hayaller gerçek olmadan tükenmiş ve BOP beyaz perdesinde çevrilen filmin sonuna gelinmiştir. Aşağı yukarı her filmin sonunda olduğu gibi kötüler kaybedecek iyiler kazanacaktır" dedi.
Taksim Gezi Parkı'nı "sosyal, siyasal ve ekonomik bir volkan ağzı" olarak niteleyen Bahçeli, Taksim Gezi Parkı'nın Türkiye'nin kötü ve talihsiz durumunun net olarak toplumsallaştığı ve her tarafa emsal olduğu bir mekan olduğunu, buna saygı duymak ve bunu ciddiye almak gerektiğini söyledi.
-"Orta sınıf hareketi olarak okunması gerek"
Gezi Parkı'nın bir haykırışın sembolleştiği yer olduğunu savunan Bahçeli, bunun bir bakıma sosyolojik anlamda orta sınıf hareketi olarak okunması gerektiğini söyledi. Bahçeli, gösterilerin demokrasi dışı arayışlarla, darbeci heveslerle yakından uzaktan bir alakası olmadığının da net olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ancak bölücü terör örgütü PKK'nın buraya tutunup, isyan ve başkaldırı provası için bir deney sahası olarak kullanma ihtimali de asla yabana atılmamalıdır. Taksim'de yasadışı sol örgütlerin yuvalanması, eş zamanlı olarak İmralı canisinin posterlerinin gezdirilmesi, yurdumuzun değişik yerlerinde bebek katili lehine sloganlar atılması neyin amaçlandığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifşa etmektedir. Özellikle İmralı canisinin yattığı hücreden iki ayaklı ulakları vasıtasıyla Gezi Parkı direnişini selamlaması düşündürücüdür. Bu katil, sözüm ona ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere kimsenin kendini kullandırmamasını nasihat etmiş; demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici diyerek tanımladığı bölücü kafileyi süslü sözlerle övmüştür. Edindiğimiz izlenim Gezi Parkı'na, İmralı canisiyle AKP'nin danışıklı dövüş şeklinde müdahale etmek istemiş olmasıdır. Acaba AKP takviyeli İmralı canisi ve örgütü Gezi Parkı'nı tamamen bölücülere mal etmeyi mi planlamıştır? ya da bu yolla, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren gençlerimizin ve vatandaşlarımızın hevesini kırmak ve akıllarını karıştırmak mı amaçlanmıştır? Başbakan Erdoğan İmralı canisiyle Gezi Parkı'nı marjinalleştirme konusunda fikir alışverişine ihtiyaç duymuş olmalı ki, altıncı BDP heyetini iki gediklisinin iştirakiyle, Taksim sabıkalı bir üyesinin eksiğiyle İmralı yoluna yeni haberleri getirmek üzere görevlendirmiştir. Anlaşılan Taksim Gezi Parkı'ndan yükselen sesin engellenmesi için AKP-BDP-PKK ve İmralı canisi ittifakıyla oluşturulan bölücü dalga kıran etkili şekilde kullanılacaktır."
-"İktidara geldiğimizde üniversite sınavlarını kaldıracagız"
Bahçeli, bu hafta ve gelecek hafta sonu Lisans Yerleştirme Sınavı yapılacağını anımsatarak, 1 milyon 232 bin 681 çocuğun LYS'ye girme hakkı kazandığını söyledi.
Üniversiteye hazırlık döneminin hem zorlu hem de maliyetli olduğuna işaret eden Bahçeli, yalnızca bir sınavla geleceğin şekillenmesi ve belirlenmesinin doğru ve adil olmadığını söyledi. Bahçeli, "Bu nedenle parti olarak iktidara geldiğimizde üniversite sınavlarını kaldıracağımızı ve bu çileyi sonlandıracağımızı açık yüreklilikle söylemek istiyorum" dedi.
Bahçeli, LYS'ye girecek gençlere başarılar diledi.
-




























