CHP'den Barış ve Kadına Yönelik Şiddete Mücadele Vurgusu

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, barış ve huzurun sağlanması için demokrasi ve hukukun üstünlüğü şart olduğunu belirtti. Ayrıca, CHP iktidarında İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden taraf olacaklarını ve kadına yönelik şiddete karşı mücadelede kararlı olduklarını ifade etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, "Şayet bu ülkeye barışın gelmesini kayıtsız şartsız istiyorsak, 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ırk, dil, din, mezhep farkı gözetilmeksizin huzur ve barış içerisinde yaşamasını samimi bir şekilde istiyorsak, bunun demokrasi olmadan, hukukun üstünlüğü olmadan, millet iradesine saygı duyulmadan olamayacağını da görmek lazım." ifadesini kullandı.

Yücel partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü"ne dikkati çekerek, CHP iktidarında İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden taraf olacaklarının ve kadını her türlü şiddetten koruyacaklarının sözünü verdi.

Göreve geldikleri günden bu yana geçen 2 yılda 1 yerel seçim, 1 tüzük, 2 olağanüstü kurultay, 72 miting ve kapsamlı çalışmalar yaptıklarını belirten Yücel, en önemli çalışmalardan birinin parti programı olduğunu vurguladı.

Yücel, parti programının 39. Olağan Kurultayı'nda son halini alacağına işaret ederek, 28 Kasım'da kabul edilecek parti programıyla CHP'nin iktidara geldiğinde bu ülkedeki sorunları nasıl çözeceğini anlatacaklarını bildirdi.

Parti programını, " Demokrasi, Yönetim ve Adalet", "Kalkınma ve Ekonomi", "Sosyal Devlet" ve "Dış Politika, Güvenlik ve Dirençlilik" olmak üzere 4 ana başlıkta hazırladıklarına dikkati çeken Yücel, şunları kaydetti:

"CHP, güçlü kadrolarıyla ve yeni parti programıyla ilk genel seçimde iktidara gelerek eşit, özgür, demokrasiyle ve hukukla yönetilen, geçmişinden güç alan, geleceğe umutla bakan, toplumun huzurunu ve refahını her şeyin üzerinde tutan yeni bir düzen inşa edecek. Bu program, halkın önüne gelen ilk sandıkla iktidara gelecek olan CHP'nin hükümet programı olacaktır. Bu program, 86 milyonun yararını gözeten, ülkeyi aydınlık yarınlarla yeniden buluşturacak olan pusuladır."

"CHP'yi düşmanlaştıran siyasi algı operasyonlarının da bir parçasıdır"

Yücel, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'ndan oluşturulan heyetin İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na gitmesiyle ilgili partisinin tutumlarını gerekçeleriyle birlikte kamuoyuyla paylaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Yaptığımız açıklamaların dışında ve ötesindeki yorum ve değerlendirmeler, barış süreciyle ilgili yüzeysel bir yaklaşımın göstergesi olduğu kadar, uzunca bir süredir CHP'yi düşmanlaştıran siyasi algı operasyonlarının da bir parçasıdır. Demokratik bir ülkede sulh içerisinde ilerleyebilecek süreçleri sanal gerginliklerle tırmandıran, hukukun önünde verilecek hesabı iktidar gücünü kullanarak sormaya kalkan, muhalif tüm kesimlere düşman hukuku uygulayan, yargının içini boşaltan ve hatta yargılama yapılmadan kişileri 'suçlu' ilan eden anlayışın, Terörsüz Türkiye sürecindeki samimiyetinin sorgulanması bir zorunluluktur. Şayet bu ülkeye barışın gelmesini kayıtsız şartsız istiyorsak, 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ırk, dil, din, mezhep farkı gözetilmeksizin huzur ve barış içerisinde yaşamasını samimi bir şekilde istiyorsak, bunun demokrasi olmadan, hukukun üstünlüğü olmadan, millet iradesine saygı duyulmadan olamayacağını da görmek lazım."

"İsteyen arkadaşlarımız yeterli imzayı toplayarak aday olabilirler"

Bir basın mensubunun "Kurultayda Genel Başkan Özgür Özel'in karşısında bir rakip bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Yücel, şu değerlendirmede bulundu:

"Geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları, bazı sorunları ortadan kaldırmak için tüzüğümüzde bir değişiklik yaptık. Mevcut genel başkanın aday olması için imza toplamasına ilişkin tüzük hükmümüzü kaldırdık. Mevcut genel başkan, eğer isterse imza toplamadan da aday olabiliyor. Mevcut genel başkanın devam etmesi yönünde imza toplama gibi bir süreç yaşandığında, rakip çıkmak isteyen arkadaşların adaylığını biraz zorlaştıran bir uygulamaydı ve hükümdü. Dolayısıyla şu anda böyle bir durum söz konusu değil. İsteyen arkadaşlarımız, yeterli imzayı toplayarak aday olabilirler. Tabi önümüzdeki günler ne getirir ne götürür, bunu hep birlikte yaşayacağız. Bu demokratik bir haktır."

Kaynak: AA / Abdullah Özkul - Politika
title