Tip, "Mesem Protestosunda Tutuklama"Yı Ankara'da Protesto Etti.

HABER: Batuhan DÜKEL / KAMERA: Gurbetelli YALÇIN

(ANKARA) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara Örgütü, MESEM'i protesto eden TİP'li 16 gencin tutuklanmasına karşı eylem düzenledi. TİP'li gençler için yapılan basın açıklamasında, "Yoldaşlarımız serbest bırakılana kadar size rahat vermeyeceğiz. MESEM programı iptal edilene, bütün çocukların hayatı güvenceye alınana kadar size rahat vermeyeceğiz. O sözde bakan Yusuf Tekin ve bu memleketin çocuklarının kanını eline bulaştıran kim varsa her biri yargılanana kadar size rahat vermeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi sırasında MESEM uygulaması sırasındaki çocuk işçi ölümlerini protesto eden TİP üyesi 17 gençten 16'sının tutuklanmasına tepkiler devam ediyor.

TİP üyeleri, "Gençler Özgürlüğüne Kavuşacak MESEM Tarihe Karışacak" başlığı altında eylem düzenledi. Eyleme CHP, EMEK Partisi ve DEM Parti'nin arasında bulunduğu bazı siyasi parti üyeleri ile STK temsilcileri ve üniversite öğrencileri destek verdi.

TİP PM Üyesi gazeteci İrfan Değirmenci, partisinin Ankara İl Başkanlığı önünde toplanan kalabalığa seslenerek, tutuklanan TİP'li 16 gence ilişkin, "Öğrenciler, Meslek Edindirme Zirvesi'nin yapılacağı otele gittiler dün. Bir pankart açtılar. 'Bu kölelik düzeni sona ersin' dediler. ve dün gece bu gençleri tutukladılar. Onlara isnat edilen suç 'mala zarar vermek'. Beyler, ağalar, patronlar masada kokteyllerini yudumlarken açtıkları pankart, boya kutusuna değmiş, otele boya kutusu devrilmiş. Suçları bu. Suçları kamu görevlisine mukavemet etmek. Ortada kamu görevlisi yok. Otel çalışanları bunları dışarı çıkartmaya çalışıyor. Bunun adı da kamu görevlisine mukavemet etmek oluyor" dedi.

TİP Ankarra İl Başkanlığı'nın önünde toplanan kalabalık daha sonra Kuğulu Park'a yürüdü.

Kuğulu Park'ta, TİP'li gençler adına yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"Eğitimin, gençliğin değil; sermayenin, tarikatların, cemaatlerin bakanı olabilmeyi başarmış Yusuf Tekin'in kokteyl masalarında çocukların canını patronlarla pazarlık konusu yapmak için düzenlediği MESEM zirvesi yoldaşlarımız tarafından 2 Aralık'ta basıldı. Çocuklarımızın geleceğini ranta kurban etmek için toplanmış bir avuç patrona; ellerinde katlettikleri ve yüzüne bakamadıkları çocukların fotoğraflarını taşıyan ve cesaretle o çocuk katillerinin karşısına çıkan arkadaşlarımız bütün memleketin haysiyetli gençlerinin öfkesini taşıyarak, MESEM'li kardeşlerinin hesabını sordular. 16 arkadaşımız; o patronların cebine daha fazla para girsin, bir avuç saraylı şatafat merakını karşılayabilsin diye katledilen ve çocuk yaşta iş yerlerine sürülen kardeşlerine sahip çıktıkları için dün, 3 Aralık'ta tutuklandılar.

"Saray rejimi sadece bu yıl tam 85 çocuğun katledilmesine sebep oldu"

Çocukların katili saray rejimi sadece bu yıl tam 85 çocuğun katledilmesine sebep oldu. Açıkça söyleyelim, bu çocukların 16'sının ölümünün sorumlusu bizzat Yusuf Tekin'dir. TÜİK'in yayınladığı 2024 verilerine göre bu ülkede en az 1,3 milyon çalışan çocuk var, bu sayıya en az 500 bin MESEM'li çocuk ve kayıt altına alınmayan 15 yaşındaki çocuklar dahil bile değil. Bu ülkeyi büyük bir çocuk mezarlığı haline getirmeye çalışıyorlar.

"Tutukladığınız arkadaşlarımızın mücadelesi bütün onurlu halkın mücadelesidir"

İki farklı dosya, dört farklı suçtan açtıkları davada yoldaşlarımız tutuklanırken bir kadını sokağın ortasında taciz eden iki erkek tahliye edildi. Eş zamanlı olarak sarayın çürümüş adaletinin bakanı; Meclis'ten 11. Yargı Paketi'nin geçmesi ve katillerin, faillerin cezaevlerinden erken çıkabilmesi için çaba sarf edeceğini açıkladı. Birkaç kuruş fazla kazanmak için bebekleri öldüren Yenidoğan çetesi beraat kararı ile serbest bırakılırken, 18-20 yaşındaki gençleri tutukluyorlar. İşte yoldaşlarımızı yargılamaya cüret eden, onları tutuklayan hukuk sistemi budur. Bu tutuklamalarla, davalarla yılacağımızı korkacağımızı sananlara cevap olsun; gözaltılarla tutuklamalarla bitmeyiz, dün tutukladığınız arkadaşlarımızın mücadelesi bütün onurlu gençliğin, bütün onurlu halkın mücadelesidir.

"MESEM kaldırılana dek karşınızda bizi bulacaksınız"

Bu ülkede yoksul ailelerin çocukları okul sıralarından koparılıp daha 12-13 yaşında ayda 6 bin lira için atölyelere fabrikalara gönderiliyor. Okullarda olması gereken çocuklar şantiyelerde, insanlık dışı sürelerde çalıştırılıyorlar ve mesleki eğitim adı altında bu meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Patronlar daha fazla para kazanabilsin diye çocukları göz göre göre ölüme yollayan bu insanlık onuruna aykırı projenin, MESEM kaldırılana dek karşınızda bizi bulacaksınız. Elinde bu memleketin çocuklarının kanı olanların, patronların yüzüne birer çocuk katilleri olduklarını haykırmaktan asla geri durmayacağız.

"Yoldaşlarımız serbest bırakılana kadar size rahat vermeyeceğiz"

Bugün memleketin 30 yerinde iki elimiz yakanızda, yüzünüze bunları haykırıyoruz. Yoldaşlarımız serbest bırakılana kadar da size rahat vermeyeceğiz. MESEM programı iptal edilene, bütün çocukların hayatı güvenceye alınana kadar size rahat vermeyeceğiz. O sözde bakan Yusuf Tekin ve bu memleketin çocuklarının kanını eline bulaştıran kim varsa her biri yargılanana kadar size rahat vermeyeceğiz.

"Yusuf Tekin, kaybettiğimiz gencecik bedenlerin kaçının adını biliyorsun?"

Sen Yusuf Tekin, kaybettiğimiz gencecik bedenlerin kaçının adını biliyorsun? Kaçının ailesinin acısını biliyorsun? Kasalarınızı daha ne kadar kanla dolduracaksın? Girdiğin her yerden kovuluyorsun, katıldığın etkinlik basılıyor. Daha ne kadar o koltukta oturmaya niyetin var? Sana bu ülkenin onurlu, haysiyetli insanları gereken cevabı verdi. Şimdi saray emriyle tutuklanan arkadaşımızın sözlerini tekrarlıyorum: 'Çocukların canı kaç para eder' diye hesaplarken yüzleri kızarmıyor. Bu ülkede o çocuklara sahip çıkan kardeşleri var, abileri var, ablaları var, devrimciler var. Bu ülkede öldürülen her çocuğun hesabını soracak Türkiye İşçi Parti'li öğrenciler var."

Erkol: "Tüm muhalif unsurlarla beraber mücadele etmek konusunda aynı kararlılığı ve inancı sürdürüyoruz"

Protestoda konuşan CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, dayanışma için geldiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Kuşkusuz MESEM'e bakışımız ortak. Türkiye'nin bir ucuz iş gücü cenneti haline getirilmesine, çocukların ücretli köleler olarak kullanılmasına karşıyız. Karşı olduğumuzu da hem parlamentoda, hem sokakta ifade ediyoruz. Ama bugün burada olmamızın bir diğer anlamı da Türkiye'yi kapalı bir rejim haline getirmeye çalışan, hiç kimsenin konuşmamasını, hiç kimsenin eleştirmemesini isteyen bir iktidara karşı çıkmak."

Erkol, 16 TİP'li gencin tutuklanmasına ilişkin de, "Eleştirisini ileten siyasi parti mensuplarının, ellerinde bir pankart taşıdılar diye ya da bir basın açıklaması yaptılar diye gözaltına alınmaları kabul edilemez. Hele hele de bir tutuklu yargılama sürecinin başlatılması asla kabul edilemez. Türkiye özlediği demokrasiye kavuşacak. Türkiye'nin bugüne kadarki tarihsel birikimi bu mücadeleyi sürdürmek için çok sayıda örnekler vermektedir. Biz öncülerimizin takipçisi olarak Türkiye'yi ikinci yüzyılında demokrasiyle buluşturmaya kararlıyız. Demokrasi mücadelesinde de tüm muhalif unsurlarla beraber mücadele etmek konusunda aynı kararlılığı ve inancı sürdürüyoruz. El ele, kol kola bu düzeni değiştireceğiz. Türkiye demokrasiye kavuşacak."

Karaca: "Cinayet şebekesi içinde emekçilerin çocukları öldürülüyor"

Erkol'dan sonra konuşan EMEK Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca ise, "Patronların karnını, çocukların canının önüne koyanlardan alacaklarımız her gün artıyor. Türkiye yüzyılı yalanları söyleyenler, bize sarayın büyük Türkiye'sini anlatanlar; bu ülkede 12 yaşında, 16 yaşında çocukların devlet eliyle katledildiği gerçeğinin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu ülkede 1,5 milyon çocuk örgün eğitimde değil. Bugün MESEM adı altında, cinayet şebekesi içinde emekçilerin çocukları öldürülüyor, çolak bırakılıyor, istismar ediliyor, şiddete uğruyor, gelecekleri çalınıyor. ve bugün bu memlekette her üç çocuktan biri okula aç gidiyor" dedi.

Karaca, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e tepki göstererek, "Bu ülkede gençlerin protesto hakkı yok ama Yusuf Tekin 4 yılda her yaştan 750 bin çocuğu sermayenin hizmetine sunabiliyor" ifadelerini kullandı.

Karaca konuşmasını tamamlarken şöyle konuştu:

"16 TİP'li arkadaşımız bu ülkede devrimci gençlerin yapması gerekeni ve büyüteceği sesi gösterdi. EMEK Partisi olarak ve elbette EMEK gençliği olarak, 'çocukların katili sermaye düzeni' demeye, sermaye düzenini teşhir etmeye ve bu düzen yıkılıp çocuklara özgür bir gelecek, eşit bir gelecek, tok oldukları bir gelecek kurana kadar yan yanayız. Buradayız. Her zaman bir aradayız. Birleşe birleşe kazanacağız.

Kanat: "Gençler serbest bırakılana kadar yan yan olacağız"

Karaca'dan sonra konuşan DEM Parti Ankara İl Eş Başkanı Fatih Kanat ise "MESEM'e karşı mücadelede sizlerle omuz omuzayız. Birlikte mücadele edeceğiz. Gözaltına alınan, tutuklanan gençlerin tutuklama kararlarını kınıyor; onlar serbest bırakılana kadar yan yan olacağımızı tekrar söylüyoruz" dedi.