TBMM Genel Kurulu... CHP'li Enginyurt: 'Bireysel Tercih Ulus'taki Otel' Diyorsanız Hakikaten Yazık Ediyorsunuz Emekliye
TBMM Genel Kurulu'nda Yeni Yol Partisi tarafından, emeklilerin barınma başta olmak üzere temel yaşam koşullarına erişimde yaşadığı yoksulluğun araştırılması amacıyla verilen öneri AK Parti- MHP oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, "Otellerde yatan emekliler için Aile Bakanımız diyor ki; 'bireysel tercih'. Yahu, insan tatile gitmek varken, evinde yatmak varken, doğal gazla ısınmak varken böyle bir hayatı yaşayamıyor da 'bireysel tercih Ulus'taki otel' diyorsanız hakikaten yazık ediyorsunuz emekliye" dedi.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda Yeni Yol Partisi tarafından, emeklilerin barınma başta olmak üzere temel yaşam koşullarına erişimde yaşadığı yoksulluğun araştırılması amacıyla verilen öneri AK Parti- MHP oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, "Otellerde yatan emekliler için Aile Bakanımız diyor ki; 'bireysel tercih'. Yahu, insan tatile gitmek varken, evinde yatmak varken, doğal gazla ısınmak varken böyle bir hayatı yaşayamıyor da 'bireysel tercih Ulus'taki otel' diyorsanız hakikaten yazık ediyorsunuz emekliye" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Yeni Yol Partisi tarafından "emeklilerin barınma başta olmak üzere temel yaşam koşullarına erişimde yaşadığı yoksulluğun, yetersiz emekli maaşlarıyla bağlantılı olarak araştırılması" önerisi AK Parti- MHP oylarıyla reddedildi. Önerinin gerekçesini açıklayan Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, şunları söyledi:
"Bu maaşla İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de bir ev kiralamak mümkün değil; bugün büyükşehirlerde kira minimum 15 bin TL bandında. Peki, bu emekli ne yapıyor? Kendi evini satıyor, kirasını ödeyemiyor ve sonunda bir otel odasına zorla sığınıyor. Bu ülkede artık emekliler evde değil, günlük kiralanan ucuz otel odalarında yaşıyor. Ankara'da Ulus'ta, İstanbul'da, turizm bölgelerinde geceliği 200-400 TL arası olan, çoğu zaman ortak tuvaleti olan ve hatta banyosu olmayan 3 kişilik, 4 kişilik ranza sistemi odalarında emeklilerimiz şu anda maalesef yaşamlarını sürdürüyor. Bu insanlar 25- 30 yıl çalışmış, prim ödemiş, vergi ödemiş ve aynı zamanda emek vermiş insanlar. Bugün bunun karşılığında aldıkları şey ne? Bir anahtar, bir oda ve bir yatak; yılların emeğinin karşılığı maalesef bu. Türkiye Emekliler Derneği diyor ki; "Emeklilerin yüzde 75'i geliriyle geçinemiyor, yüzde 65'i ev sahibi değil" ve bu kriz sadece barınma krizi değildir, bu onur krizidir, bu bir adalet krizidir. Barınma hakkı bir lütuf değildir; barınma hakkı anayasal bir haktır, insan onurunun asgari şartıdır. Açıkça söylüyorum, bu Meclis ya emeklisini görür ya da tarih bu dönemi emekliliğin unutulduğu yıllar olarak yazar."
"2026 yılında da açlık, yoksulluk ve geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalacak"
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ise şunları söyledi:
"Emekli aylıklarının son derece düşük kaldığı bir dönem yaşıyoruz. Yaşanan yüksek enflasyon karşısında emekli maaşları sürekli olarak erimekte, böylece emeklilerimizin sorunlarına her geçen gün yeni sorunlar eklenmektedir. Kiralarını ödemekte zorlanan ve yeterince meyve sebze ve gıdaya ulaşamayan emeklilerimiz için 2026 yılı da daha şimdiden umut olmaktan çıkmıştır çünkü emekli ve memur zammını belirleyecek olan beş aylık enflasyon farkı TÜİK rakamlarıyla emeklileri yüzde 11,2; memurları da yüzde 17,55 olarak olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durumda 16 milyon emeklimizin maaş zammı aralık ayı enflasyonu ve iktidarın insafına kalmıştır. İYİ Parti olarak buradan hükümeti uyarmak istiyoruz; yaşanan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında en düşük emekli maaşı en az 29 bin 827 TL olan açlık sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Bu zammın emeklilerimize yapılmaması durumunda emeklilerimiz 2026 yılında da açlık, yoksulluk ve geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalacaktır."
"Bu gerçeklikten kaçarak bu ülkeyi yönetemezsiniz"
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise şu ifadelere yer verdi:
"60 gün bütçeyi konuştuk ama maalesef, emekliler değil, işçiler değil, ezilenler değil tamamen sermayenin çıkarlarına uygun bir bütçe kabul edildiğini gördük. Bu tercihin aslında bilinçli bir tercih olduğunu, yoksullukla yönetilmek istenen bir Türkiye'nin planlanmasıyla karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Özellikle iktidar çevresinden milletvekillerinin konuşmaları sırasında görülen tablo gerçekten içler acısıdır. Bir tarafta uzaya gittiğimiz tartışmaları, yüksek teknoloji, silah yatırımı, savaş politikaları sürdürülürken öbür tarafta bu ülkede 16 milyonu geçen emeklinin gerçek anlamda, sokakta açlık ve yoksullukla yaşamasını kabul etmek demek başka türlü bir Türkiye tanımlaması demektir. Benim gördüğüm, biz aynı Türkiye'de yaşamıyoruz. Biz yoksullukla, açlıkla boğuşan bir ülkeyle karşı karşıyayız, sokağa gittiğimizde herkes isyan halinde ve bunu görmeyen, bununla yüzleşmeyen, başka türlü bir dünyayı tarif eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu gerçeklikten kaçarak bu ülkeyi yönetemezsiniz."
"Maalesef bütçe bitti, bu insanların sesini duymadık"
CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ise şunları söyledi:
"Emekliler hakikaten her dönem mağdurlar ama bu dönem daha da mağdurlar. "Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yasal düzenleme siyasi hayatıma mal olsa da çıkarmam" diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan muhalefetin baskısıyla yasayı çıkardığını söylerken, 5000 prim günüyle kısmi emeklilik hakkı olanlarda, prim gününü ödemiş olmasına rağmen emekli olamayıp 5900 güne çıkmış olan insanlarda büyük bir hayal kırıklığı var. 7200 gün üzerinden BAĞ-KUR esnafı emekli primi ödeyip emekli olmayı hayal ederken hayalleri yıkıldı. Staj ve çıraklık mağdurları sigorta primleri ödenmiş olmasına rağmen emeklilik günlerine sayılmadı, gözyaşları akıtıyor, feryat ediyorlar. Bir günden on yedi yıl kaybeden, 2041 yılında emekli olmayı bekleyen milyonlar var. Maalesef bütçe bitti, bu insanların sesini duymadık, bu insanların derdine derman olamadık.
2025'te büyük sıkıntılar yaşandı, intiharlar var, mağduriyetler had safhada. 2026'da insanlar umutla bir emeklilik yaşamayı bekliyor ama 16 bin 600 liranın da olabileceği en yüksek rakam 18 bin lira. Dolayısıyla, emekli buna ne yapar, nasıl geçinir? 18 bin lira olması bir şey değil, ev sahibi bu sefer 20 bin lira olan kirayı senin maaşın 2 bin lira arttı diye 25 bin lira, 30 bin lira yapacak. Otellerde yatan emekliler için Aile Bakanımız diyor ki; 'bireysel tercih'. Yahu, insan tatile gitmek varken, evinde yatmak varken, doğal gazla ısınmak varken böyle bir hayatı yaşayamıyor da 'bireysel tercih Ulus'taki otel' diyorsanız hakikaten yazık ediyorsunuz emekliye."
"Münferit örnekler vardır, bunları inkar etmiyoruz"
Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan şu ifadelere yer verdi:
"Öncelikle şunu, açıkça ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum; emeklilerimizin gerçek sorunlarını, siyasi polemiklerin ve algı operasyonlarının malzemesi haline getiren bu yaklaşımları biz kabul etmiyoruz. Evet, emeklilerimiz vardır; evet, hayat pahalılığı vardır ama sanki bu sorunlar bu ülkede ilk kez yaşanıyormuş gibi, sanki bu ülkede 2002'den beri yapılan bir şey yokmuş gibi. Sanki bu ülkede bir tane sosyal konut yapılmamış gibi konuşuyorsunuz. Bir de çıkıp otel odalarından bahsediyorsunuz. Elbette münferit örnekler vardır, bunları inkar etmiyoruz ama bu örnekleri genelleştirerek Türkiye'de tüm emekliler, otellerde yaşıyor algısı oluşturmak bu millete de haksızlıktır. Buradan yalnızca önerge sahiplerine değil ve ben tüm muhalefete de soruyorum; sizin muhalefetiniz ne yapıyor emeklilerle ilgili?"














