TBB Başkanı Feyzioğlu: Komutanlar Cmk 310. Madde Önerisine Karşı

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CMK'nın 310. madde (başsavcının kanun yararına başvurması) ile yeniden yargılama yapılması önerisine tutuklu komutanların karşı çıktığını belirterek, "CMK'nın 310. Maddesiyle Başsavcı itiraz etsin, dava Yargıtay tekrar görüşsün, bozarsa da yine ÖGM'lere gitsin formülünü "bizi cellâdımızın insafına mı terk etmek istiyorlar' diye cevapladılar. ÖGM'leri kapatmadığımız, Türkiye'de çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, Yargıtay'a ve mahkemelere bu davalara yeniden bakacaksın şeklinde mutlak bir kanun hükmüyle yasama emri getirmediğimiz takdirde çözüm olmayacaktır. Mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır. Biz çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, yeniden yargılama konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından bugün de Silivri Cezaevinde eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve diğer tutuklu emekli askerlerle görüştü. Görüşme sonrasında bir açıklama yapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Feyzioğlu, yolsuzluk ve rüşvet konusunda TBB'nin görüşünün açık olduğunu, Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe ilişkin iptal davası açtıklarını ve yürütme durdurma kararıyla önemli bir aşama kaydettiklerini anımsattı. Soruşturmanın önlenmesi algısı yaratacak her türlü girişimden titizlikle kaçınılması gerektiklerini ifade ettiklerini belirten Feyzioğlu, "Bu konuyu şu anda mücadelesini verdiğimiz, hukuk devleti ve demokrasinin yeniden inşasında hayati önem verdiğimiz konuyla karıştırmamak gerekiyor. Yolsuzluk soruşturmasını takip etmek ayrı bir konudur ve elbette edilecektir. Bu ülkenin Başbakanı, İçişleri Bakanı ve en yetkili ağızlar "yargının içerisinde bir paralel devlet oluşumu var' ve "TSK'ya Ergenekon ve Balyoz davaları ile kumpas kuruldu' diye cümleler sarf edilmişse bunu duymazdan, görmezden gemlemez mümkün değildir. "Bunu görme, duyma' diyenlere bir çift sözüm var. Kendinizi bir gün bir odaya kilitleyin ve bakın ne hissediyorsunuz" dedi. TBB'nin yaklaşımının her hangi bir kişiyle ve davayla sınırlı olmadığının altını çizen Feyzioğlu, TBB'nin görevinin hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak olduğunu vurguladı.

-CAYIR CAYIR YANAN BİR SORUN VAR-

Elde cayır cayır yanan bir sorun bulunduğunu ifade eden Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Temmuz 2012'de Özel Görevli Mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken aynı anda dünya hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir yanlışlık yapıldı. Bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirinceye kadar çalışmalarına karar verildi. Fevkalade yanlış oldu. Bahsettiğimiz değişiklik Geçici 2. Maddedir. Bu madde nedeniyle bugün Türkiye'de ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmaktadır. Biz Geçici 2. Madde olmasaydı noktasından yola çıkarak bir yasama çözümü, ardından da yargının kendi onurunu temizleyeceği bir formül ileri sürüyoruz. Formül ise Geçici 2. Maddenin kaldırılması suretiyle özel görevli mahkemeler tamamen kapatılmasıdır. Şu an ÖGM'lerce verilmiş ve Yargıtay'da görülmekte olan henüz kesinleşmemiş olan davaların bir kanun hükmüyle bozulması ve yeniden yargılanmasının sağlanmasıdır. Temmuz 2012'den sonra verilmiş ve kesinleşmiş olan davalarda da bu hükümleri TBMM tarafından anti demokratik olduğu sabit görülmüş mahkemeler verdiği için yeniden yargılamasının yolunun açılmasıdır."

-BİZİ CELLÂDIMIZIN İNSAFINA MI TERK ETMEK İSTİYORLAR-

Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun "CMK'nın 310. madde (başsavcının kanun yararına başvurması) ile varken neden böyle dolambaçlı yollara gidiliyor" şeklindeki sözlerini de değerlendiren Feyzioğlu, Kanadoğlu'nin iyi niyetinden şüphesi bulunmadığını belirterek, "İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı, Doğu Perinçek ve Tuncay Özkan ile görüştüm. "CMK'nın 310. Maddesiyle Başsavcı itiraz etsin, dava Yargıtay tekrar görüşsün, bozarsa da yine ÖGM'lere gitsin' formülünü "bizi cellâdımızın insafına mı terk etmek istiyorlar' diye cevapladılar. Dünyayı gerçeği gösteren gözlüklerle görmekten başka çaremiz yoktur. ÖGM'leri kapatmadığımız, Türkiye'de çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, Yargıtay'a ve mahkemelere bu davalara yeniden bakacaksın şeklinde mutlak bir kanun hükmüyle yasama emri getirmediğimiz takdirde çözüm olmayacaktır. Mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır. Biz çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

-SUÇSUZ OLDUĞUNU HAYKIRAN İNSANLAR AF İSTEMİYOR-

Tahliyelerin ne olacağı konusunda haklı bir kaygı yaşandığını anımsatan Feyzioğlu, suçsuz olduğunu haykıran insanların af istemediğini, adil yargılanma ve beraat beklentisi içinde olduklarını ifade etti. Siyasi iktidarın affın asla söz konusu olmadığını dile getirdiğini hatırlatan Feyzioğlu, "3 seçime birden girdiğimiz bir yılda da affı beklemek siyaseten gerçekçi değildir. Zaten bekleyende yok. Af bir seçenek olmaktan çıktığında geriye bu işi yargı yolu ile temizlemekten başka bir çözüm kalmıyor. Peki hangi yargı? Neticede başka bir yargıya gitmiyoruz, Türkiye'de bunu çözümlemek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu. En yetkili ağızlardan "paralel devlet yapılanması vardır' diye hedef gösterdiğini anımsatan Feyzioğlu, ÖGM'ler ve TMK mahkemelerini kaldırılmasından başka çare bulunmadığını kaydetti. Yapılması istenen yasa değişikliğinin Ergenekon, Balyoz veya Şike gibi davalarla sınırlı olmadığının ve Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan tüm insanlar için geçerli olduğunun altını çizen Felzioğlu, hukukun üstünlüğünü belli kişiler için değil tüm yurttaşlar için istediklerini ifade etti.

-MASUM OLDUĞUMUZU MİLLET ZATEN BİLİYOR-

Yargının en üstünde kişi olarak Cumhurbaşkanı, Başbakan ve TBMM Başkanı ve Siyasi Parti Genel Başkanları ile görüşmesinin olağan olduğunu kaydeden Feyzioğlu, gazetecilerin Silivri Cezaevindeki görüşmelerin içeriğine yönelik sorularına şöyle yanıt verdi:

""Biz bu hükümlerin zaten hukuka aykırı olduğunu, zaten masum olduğumuzu biliyoruz, millet de biliyor. Ancak en yukarda, en yetkili ağızlardan TSK'ya bu anılan davalarla kumpas kurulduğu artık ifade edildiğine göre, hükümlerin şekli meşruiyeti dahi kalmamıştır' diyorlar. Gerçekten şuan bu davalarda acaba ne oluyor, bir yargılama yapılıyor mu, diye düşünen yurttaşlarımız dahi ülkenin bizzat Başbakan, Başdanışmanı en yetkili kişileri bu iddialarını gündeme getirdikten sonra tamam yeniden yargılama yapılmalı noktasına kanaatimce gelmiştir. Eğer bunu bugün söylüyorlarsa bizde birlikte bunu çözelim diyoruz."

-CMK'DAKİ KATALOG SUÇLARINDAKİ TUTUKLAMA KALDIRILMALI-

Gazetecilerin yeniden yargılamanın gerçekleşmesi durumunda tahliye kararını hangi merciinin vereceğine yönelik sorusuna Feyzioğlu, kanunla tutukluluğa son verme veya bir düzenleme yapılmasının mümkün olmadığı, yargı kararıyla tahliyeyi sağlanması gerektiği yanıtını verdi. Tutuklulukta azami sürenin uzun olduğunu anımsatan Feyzioğlu, yasama organının azami süreyi sınırlayan bir düzenleme yaparak, yargının da tahliye kararı vermesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Yeniden yargılama başladığında, yargılananların artık hükümlü sıfatlarının kalkacağını mahkemelerin derhal tahliye kararı verebileceğini belirten Feyzioğlu, Türkiye'de haksız tutukluluk sorunu ile iç içe yaşan herkes için zorunlu bir tutuklama olarak anlaşılan CMK'daki katalog suçlarında kaldırılmasın önerdiklerini ifade etti. CMK'daki katalog suçlarının kaldırılması halinde tutuklama şartının her somut olayda uzun uzun inceleneceğini kaydeden Feyzioğlu, gerekçesiz tutuklama ve mahkumiyet kararları nedeniyle AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nin keyfilik yapan hakimlere rucüen dönme kararı önerisi getirdiklerini, bu yapıldığı zaman hakimlerin insan haklarına saygılı davranacağını kaydetti.

-20-30 SENEDEN ÖNCE-

TBB'nin yeniden yargılama girişimlerine tutuklu komutanların "koşulsuz destek" verdiğini ifade eden Feyzioğlu, görüşmede komutanların "ne zaman" kaygısını dile getirdiğini belirterek, "Bende şunu söyledim "20-30 seneden önce.' Şu anda müebbede, 20 seneye mahkum edilmiş komutanlar var. Yasamanın önünü açmasıyla yargının temizlemesi lazım. Eğer çıkarılacak hükmünde tutululukta azami süreyi makule indirirsek ve gerekçe gösterme zorunluluğunu tazminat ile besleyebilir, katalog suçları da kaldırılabilirsek bunların hepsi Türkiye'de yaşan bütün yurttaşlar içindir" diye konuştu

-ÖGM'DEN GELMİŞ HİÇBİR YEMEĞİN YARGITAY'DA TADILMASINI İSTEMİYORUZ-

Gazetecilerin CMK'nın 310. maddesine yönelik soruları üzerine "CMK'nın 310. maddesi Kanadoğlu hatırlattığı için akla gelen bir maddi değildir. CMK 310. Maddesi Kanadoğlu söylemeden öncede de orada yazıyordu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CMK 310. Maddeden haberi vardı, bugüne kadar kullanılmadı. A'dan Z'ye haksız olan dijital verilerin sahte olduğunun sabit olduğu davada onama kararı verilmiş. Bu Daire'de ne değişti de siz bir bozma bekleyeceksiniz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ya derse ki "Eldeki bu veriler bu dosya ışığında bir çivide ben çakıyorum.' Biz en baştan itibaren bunun yeniden yargılanmasını istiyoruz. Bu yargıya güvensizlik değil bu ÖGM yargısına güvensizliktir. Biz ÖGM'den gelmiş hiçbir yemeğin Yargıtay'da tadılmasını istemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

-SAKIN BİRİLERİ BİZİ YOLSUZLUK SORUŞTURMASI YAPILIYOR DİYE TAKASA KALKMASIN-

İstenmesi halinde kanun değişikliğinin bir hafta içinde çıkabileceğini ve Yargıtay'ın da görev yönünden mahkumiyet kararlarını bir günde bozabileceğini, yerel mahkemelerde bu derhal tahliye kararı verebileceğini kaydeden Feyzioğlu, "Görüşmede komutanlar bu formülün işleyeceği düşüncesindeler, peşine düşülmesi gerektiğini söylüyorlar. Bize "Yolsuzluk soruşturması sonuna kadar devam etsin, sakın birileri bizi yolsuzluk soruşturması yapılıyor diye takasa kalkmasın' diyorlar" dedi. Çarşamba günü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile bir araya geleceklerini ve görüşmelerin çalışma toplantılarına döneceğini ifade eden Feyzioğlu, yasal değişikliğe ilişkin ilk çalışma toplantısının ise Başbakan ve Adalet Bakanı ile Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleştirdiklerini kaydetti. TBB'nin madde metinlerini somutlaştırdığını, yarın öğleden sonra son teklife son değişikliğin verilerek Adalet Bakanlığına sunulacağını kaydeden Feyzioğlu, Bakanlığın değerlendirmesinin ardından tekrar bir araya gelineceğini ifade etti. Feyzioğlu, TBMM Başkanı ve siyasi parti genel başkanlarından da görüşme talebinde bulunulduğunu belirtti.