Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin enflasyona göre güncellenmesine 1 ay kaldı. Kış aylarının getirdiği ek maliyetlerle birlikte, enflasyon rakamları ile sahanın gerçeği arasındaki makas daha da açılmıştır. 'Maliye'nin kazanı, 'Çalışma'nın mizanı adaletsiz. Çalışanlar arası uygulanan ücret rejiminden rahatsızız. 2 yılı aşkın süredir uygulanan sıkılaşma politikaları beklenen sonucu vermek yerine kamu görevlilerini, sabit ücretlileri germekte, yükü az ücret alanın üzerine bırakmaktadır.
2023 Kasım ayında açıklanan Enflasyon Raporu'nda 2025 yılı için yüzde 14 enflasyon beklenirken; 2025 Kasım ayında açıklanan Enflasyon Raporu'nda yılsonu enflasyonu yüzde 31-yüzde 33 aralığında güncellenmiştir. Kamu İşvereni; 'Enflasyonu; hedeflere uyduramıyorsa, maaşları neden beklenen enflasyona uydurmaya çalışıyor?' sorusunun cevabı verilmelidir.
Uygulanan politikalar; gelir adaletsizliğini ve çalışanlar arası ücret dengesizliğini artırmış, emekli kamu görevlilerini üzmüş, geleceğe dair kaygıları yükseltmiştir. Buna ilave olarak; işveren'in birbirinden bağımsız iki farklı tutumu; kamu çalışanları arasındaki adaletsizliği büyütmüş, kamuda çalışma barışını bozmuştur.
"Seyyanen zam ile Hakem'in adaletsizliğini gidermelidir"
Hakem Kurulu'nun/İşveren'in haksız, yetersiz ve tutarsız kararları, daha fazla kamu görevlilerini mağdur etmemelidir. İşveren; çalışanların haklarını küçültmeyi, gelir dağılımını dengesizleştirmeyi, hayatın gerçeklerini görmezden gelmeyi bırakmalı; 2026 yılı gelmeden emekliliğe de yansıyacak şekilde seyyanen zam ile Hakem'in adaletsizliğini gidermelidir.
"Piyasadaki 'zam beklentisi' ne yazık ki etiketlere çoktan yansıdı"
Piyasa beklentiyi dahi fiyatlamıştır. Henüz kamu görevlileri zamlı maaşını almadan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına başlamadan, piyasadaki 'zam beklentisi' ne yazık ki etiketlere çoktan yansıdı. Pazar-market fiyatları, henüz cebe girmeyen ücret artışlarını şimdiden eritti. Kamu görevlisine verilecek zammı korumanın yolu, fırsatçılığa geçit vermemek ve alım gücünü 'beklentiye' değil 'piyasa gerçeğine' göre tadil etmektir.
"Emeklilerimiz; büyüdükçe paylaşmanın, paylaştıkça da büyümenin bereketini bekliyor"
Büyüyen ekonominin karşılığı, kamu görevlilerinin bordrolarında da görülmeli. Ülkemiz son 21 çeyrektir istikrarlı ve kararlı şekilde büyümesini sürdürmektedir. Konut sahip olmanın daha kısa sürede, gelecek hedeflerinin gerçekleşmesi daha kısa zamanda ve gelir dağılımı adaletsizliği oranın 0'a yaklaşması halinde bu büyüme bütün hanelerde ve kamu görevlilerimizin ceplerinde hissedilecektir. Kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz; büyüdükçe paylaşmanın, paylaştıkça da büyümenin bereketini bekliyor.
"Çalışan aleyhine bir uçurum olmamalıdır"
Yeniden Değerleme Oranı çalışanların aleyhine olmamalıdır 2026 yılı devlet alacaklarına uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı yüzde 25,49 olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda trafik cezalarından, vergilere, pasaport ücretinden IMEI ücretine kadar tüm kamu alacakları bu oranda artacaktır. Kamu görevlisinden alınacak tutar ortadayken; kamu görevlisine verilecek zammın bundan az olması ne matematiksel gerçeklikle ne de hakkaniyetle bağdaşır. Devletin alırken uyguladığı oran ile verirken baz aldığı oran arasında, çalışan aleyhine bir uçurum olmamalıdır.
'Kasa dolu, cepler boş' tutarsızlığı ile 'Cepler dolu, kasa boş' endişesi arasında fark yoktur. Emeğin cebinde olmayan alın terinin karşılığı, kasada güvence oluşturmaz."