Koşaner'den "Ses Kaydı" Açıklaması

Emekli Orgeneral Işık Koşaner, kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ilgili olarak ilk kez konuştu.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner, yabancı internet sitesinde kendisine ait ses kayıtlarının yayımlanmasıyla ilgili olarak, avukatı aracılığıyla yazılı açıklama yaptı. Koşaner, açıklamasında; 'Bu konuşmalar, vicdan sahibi bazı yazarlarımızın da belirttiği gibi bir 'İtiraf' değil, tamamen 'Özeleştiri'. Dün olduğu gibi bugün de bu açıklamaların, noktasına ve virgülüne kadar arkasındayım. En büyük üzüntüm, her zaman büyük kıymet verdiğim, acılarını daima yüreğimde hissettiğim şehitlerimizin ve onların değerli ve kederli ailelerinin bu vesileyle istismar edilmesidir. ' dedi.
'Yabancı internet sitesinde şahsıma ait ses kayıtlarının yayınlanmasını müteakip, çeşitli basın yayın organlarında bu konu ile ilgili çok sayıda haber ve yoruma yer verilmiştir. Bu haber ve yorumların bir kısmının, şahsım üzerinden direkt olarak, tüm varlığımı borçlu olduğum ve herşeyden çok sevdiğim Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alması, halen devam etmekte olan bir takım davalarla ilişkilendirilmeye çalışılarak 'Yargıyı etkileme' amacını taşıması, bu kutsal vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhlarını ve onların değerli yakınlarının vicdanlarını rencide edecek nitelikte olması nedeniyle tarafımdan bir açıklama yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. '
İTİRAF DEĞİL, TAMAMEN BİR ÖZELEŞTİRİ
'Görev sürem içinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yoğun saldırıların olduğu dönemde çeşitli birlikleri ziyaret ettim, ve bir kısmı ses kayıtlarında da yer alan konuşmaları yaptım. Ancak bu konuşmalar, vicdan sahibi bazı yazarlarımızın da belirttiği gibi bir 'itiraf' değil, tamamen bir 'özeleştiri' ve personelimi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleceği açısından önemli gördüğüm bazı konularda onların dikkatini çekme, son derece hassas bir dönemde hata yapmamaları konusunda kendilerini uyarma ve motive etmeye yönelikti. '
KİMSEDEN KAÇIRDIĞIMIZ, SAKLADIĞIMIZ VE GİZLEDİĞİMİZ KONULAR DEĞİL
'İfade edilen hususlar, zaten kurum içinde tartıştığımız, özeleştirisini yaptığımız, hatalardan dersler çıkarmaya yönelik bir çabanın sonuçlandır. İfade edilen konuların tamamı, devletin ilgili kurullarında, üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde de kendileriyle paylaştığım, hukuki olarak gereğinin yapılması için emir verdiğim konulardır. Kimseden kaçırdığımız, sakladığımız ve gizlediğimiz konular değildir. '
BİR KISIM MEDYA TARAFINDAN ABARTILAN, İSTİSMAR EDİLEN BÖLÜMLER DE BU BÖLÜMLERDİR
'İfadelerde zaman zaman marjinalleşen uslüp ise bazı noktaların dramatize edilerek dinleyicilerin dikkatlerinin çekilmesine yönelik bir gayretin ürünüdür. Bir kısım medya tarafından abartılan, istismar edilen bölümler de bu bölümlerdir. Unutulmamalıdır ki, samimiyet içeren, kibirden uzak ve gerektiğinde canı acıtan özeleştiri bir 'erdemdir'. Ancak bir insanın ve hatta bir kurumun kendi İçinde yaptığı bu özeleştiriyi izinsiz olarak kaydedip yayınlamak ise ahlaksızlık ve hukuksuzluktur. '
AÇIKLAMALARIN, NOKTASINA VE VİRGÜLÜNE KADAR ARKASINDAYIM'
'Dün olduğu gibi bugün de bu açıklamaların, noktasına ve virgülüne kadar arkasındayım. Ancak üzüntüm, konuşmalarımın çarpıtılarak komuoyuna sunulması ve aldığım karar nedeniyle şahsımın, gayri ahlaki ve hukuki bir tartışmanın içine çekilmeye çalışılmasıdır. Ancak buna alet olmayacağım. İddia edildiğinin aksine ifadelerde hukuka aykırı, hukuk dışı tek bir cümle yoktur. Eleştirel anlamda maksadı aşan ifadeler, benzetmeler olabilir, nitekim gazetecilerle ilgili ifadeler bu çerçevede değerlendirilebilir. Ancak bu kinayeli ifadelerin maksadı da Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı devam eden bu süreçte, medyanın rolü ile ilgili dinleyicilerin dikkatlerini çekmekti. 8u ifadeler, kesinlikle 'hakaret' amaçlı söylenmemiştir. '
TERÖRİSTLE MÜCADELENİN HANGİ YASA VE USULLERE GÖRE YAPILDIĞI BELLİDİR
'İfadelerde terörle mücadele konusunda yer alan, 'Bizim hiç kimsenin talimatına falan da ihtiyacımız yok' cümlesinin maksadı, çarpıtılan haberlerde yer aldığı gibi 'Sivil otoriteye bir başkaldırı' değil, aksine o dönemde, 'Türk Silahlı Kuvvetleri bölücü terör örgütüne karşı neden operasyon yapıyor?' şeklinde bir kampanya yürütenlere karşı, birlik komutanlarını uyarmak, yasal haklarını kendilerine hatırlatmaktır. Yoksa, teröristle mücadelenin hangi yasa ve usullere göre yapıldığı bellidir. '
SES KAYITLARINDA, 'BALYOZ BELGELERİNİN ÇALDIRILMASI' İFADESİ KESİNLİKLE YER ALMAMAKTADIR
'İfadelerde, halen devam etmekte olan bir dava ile ilgili olarak yer alan sözlerde çarpıtılarak kamuoyuna sunulmuştur. Ses kayıtlarında açık ve net olarak 'seminerle ilgili evrakın hepsi imha edilmiş olduğu için olay ortaya çıkınca bir şey bulamadık' şeklinde yer alan ifade, bazı basın organlarında 'Balyozla ilgili tüm evrakı biz imha ettiğimiz için her şeyi iddianameden öğrendik' şeklinde verilmiştir. Varlığı dahi henüz kanıtlanmamış olan bir planın imhasından söz etmek mantık dışıdır. Ses kayıtlarında, 'Balyoz belgelerinin çaldırılması' ifadesi kesinlikle yer almamaktadır. İfade edilen, o tarihlerde icra edilen plan seminerine yönelik ses kayıdı ve bir kısım bilgi ve belgelere ilişkindir. Unutulmamalıdır ki, plan semineri ile halen devam eden dava ile ilgili konular birbirinden farklıdır. '
ÜZÜNTÜM, ŞEHİTLERİMİZİN AİLELERİNİN BU VESİLEYLE İSTİSMAR EDİLMESİDİR
'Son olarak en büyük üzüntüm, her zaman büyük kıymet verdiğim, acılarını daima yüreğimde hissettiğim şehitlerimizin ve onların değerli ve kederli ailelerinin bu vesileyle istismar edilmesidir. Ailelerimiz şundan emin olmalıdırlar ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinde meydana gelen her ölümlü olay mutlaka askeri savcılık tarafından soruşturulur, gerekirse sorumlular hakkında dava açılır. Ancak burada üzücü olan ise, intihar ettiği yargı kararıyla da tespit edilmiş bir askerimizin bu ifadelerle ilişkilendirilmeye çalışılmasıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ' denildi.
İŞTE KASETLERDEKİ KONUŞMALARIN TAM METNİ
Işık Paşa:Huduttakinin bile işareti yoktur.
Işık Paşa:Adam gidiyor basıyor bilmem ne yapıyor. Haberimiz yoktu. Ekip gönderdik Ankara'dan da geldiler sırayla bitirdiler. Bilmiyorum. Bitti mi daha devam ediyor mu?
Subaylar:Devam ediyor komutanım.
Işık Paşa:Devam ediyor herhalde.
Subaylar:Devam ediyor
Işık Paşa:Bunlar çok tehlikeli şeyler. Bunları kim döşemiş biz.
Subay: Evet komutanım.
Işık Paşa :Biz. Şimdi ben desem ki yetkililere "yav bizimkiler mayın döşemişlerdi 10 sene evvel 20 sene evvel başıboş bırakıp gitmişler" ne derler? "Döşerken aklınız nerdeydi?" derler. Maalesef döşeyen yine biziz. Di mi?
Subay: Evet efendim. Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz
Işık Paşa :Benim dikkatimi çeken birkaç konu var. Onları da hatırlatmak istiyorum. Bizi sıkıntıya sokan konulardan bir tanesi emir komuta birliğini bazen sağlayamıyoruz. Nerede bir operasyon bir harekat bir baskın vesaire bilmem ne varsa sorumlusu mutlaka bir komutanlık olacak. O bölgenin sorumlusu. İHA'dan görüntü almak gibi büyük bir nimet var. Büyük bir imkan var. Olayın olduğu yere süratle bir ihayı getirip masamızın başından ekrandan adım adım görebiliyoruz, öyle mi? Görebiliyoruz. İHA'dan görüntü gören komutan mutlaka operasyona müdahale edip sevk idare etmeli. Neden bunu söylüyorum. Önümüzde örneği var. Verelim örneğini, hepimiz öğrenelim. Bir daha o hataya düşmeyelim. İşte bu Hantepe mantepe olayında operasyon yapan komutan daha doğrusu sorumlu Komutan 1. Tugay komando tugay komutanıydı ve kendisi arazideydi. Orada bilmem ne tepesindeydi. Ama ekrana bakan komutanlık civardaki komutanlığımızın ona müdahale etme yetkisi yoktu. Böylece bir koordinesizlik oldu zamanında müdahale edemedik.
ASKERLERİN YETERSİZ OLDUĞUNU İTİRAF EDİYOR
Küçük birliklerimiz sağlam değil, eğitimsiz. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.. İkinci önemli konu arkadaşlar küçük birlik seviyesinde sevk ve idarede çok zayıfız. Jandarma, (jandarma özel harekat) filan ayrı tutuyorum. Onlar hakkaten çok tecrübeli profesyonel olmuşlar artık. Sözüm onlara pek değil. Daha ziyade bizimkilere. Küçük birlik seviyesindeki tim komutanı kol komutanı eğer o adamına sahip olup da sevk idare edemezse iş buradan kopar. Hani derler ya bir nal bir at kurtarır. Bir at bir ordu kurtarır. Süvari kurtarır. Süvari bilmem neyi kurtarır. Neticede memleket kurtulur. İşte biz o nal o nal bizim komando kolumuz, komando timimiz her neyse motorlu kolumuz orada eğer sağlam duramazsak, tutamazsak birliğimizi görevinin başında gerisi çorap söküğü gibi gider. Niye bunu söylüyorum. Bunu da söyleyelim. Duymayanlar da duysun.
İKİ TERÖRİST ASKERİMİZİ KAÇIRIYOR, KOMUTAN SİLAHINI BIRAKIP KAÇIYOR
2 terörist 30 askerimizi kaçırıyor. Yav rezalet! Benim tim komutanı, unsur komutanı diye koyduğum arkadaşım önce mevzide silahını bırakıp da kaçarsa biz bu işi yürütemeyiz. Biz bu eğitimi yapmamışız yetiştirememişiz demektir. Rütbesi de var kolunda o orda silahını bırakıp da mevzisini kaçarsa tabiki mevzimiz çöker tabi ki zayiat veririz. İki tane adam geliyor karşıdan 30 kişiyi kaçırıyor geri gidiyoruz yav rezalet. Olacak şey değil. Neden? Sevk idare edemediğimiz için timimizi. Uzatmadan söylüyorum. Tim komutanı ve unsur komutanı her ikisi de kendi personelini göreceği yerde bulunur. Sesle, varsa telsiziyle timinin adamlarını tek tek sevk idare eder. Zamanı geldiği zamanda ateş açtırır. Yerinden kıpırdama der. Kaçma der. Ben burdayım der. Sevk idare eder. Onu gezinde tutar bu çatışmayı yürütür. Öyle oluyor mu? Nadiren böyle oluyor. Eeee, fazla detaya girmeyelim ama çoğu yerde çat pat dediğin zaman o oraya bu buraya birkaç gözü kara arkadaş dayanıyor dikkat ediyor, şey yapıyor. Lider pozisyonunda olanlar piyasada yoklar.
ROJ TV KAÇAN KOMUTANIN SİLAHININ NUMARASINI YAYINLADI
En acısı da silahını da bırakıp da gidenler. Roj TV silahın numarasını da beraber gösteriyor. Öyle mi? Silahın numarasını da gösteriyor. Ben olsam o rütbelinin yerine insan içine çıkmam. Ama utanmıyor adam. Bunlarla iş yapamayız. Yoksa canı sıkılan çeker gider. Ondan sonra mevzimize de girilir. Bir sürü de şehit veririz. Artık herşey milletin önünde açık arkadaşlar.
KENDİ ERİMİZİ, KENDİ ASKERİMİZİ VURDUK
Kabahatli biziz bakın yine örnek, dilimin ucuna geliyor söylemek istemiyorum. Böyle timi mimi sahip olmazsa orda bir tane karaltı görür tak diye ateş eder başlar sesi duyan herkes ateş etmeye basıldık diye. Arkadaşımızı bir erimizi alnından vururuz. Vurduk mu? Haberiniz var mı? Var değil mi? Olayı takip ediyorsunuz. Herkesin cebinde artık telsiz var eskisi gibi de değil. Bak ben ateş ediyorum. Herkes sussun diyeceksin. Herkes duyacak. Kimse bir şey yapmayacak. Bir kişi ateş edecek. Bunu gayet kolay yapmak ama eğitimle bunu yaparsanız olur. Bırakırsanız keyfine gider adam ateş et der. Vay basıldık diye herkes silaha sarılır. Bir masum erimizi alnından pat diye vururuz. Kabahatli biziz.
KARAKOLLAR HATALI
Arkadaşlar bir üssü bir tepeyi bir kritik araziyi korurken esas mevzi kazıp gömülmektir. Tabi kayalık sert yerlerdeyiz ve tabi kazıp gömülmek mümkün olmuyor çoğu zaman. Ne yapıyoruz o zaman? Kum torbası bol. Kum torbasını üst üste koya koya kulübemsi hani karakolların
etrafında nöbet kulübesi gibi böyle kulübeler meydana getiriyoruz. Bir de delik açıyoruz önünde burdan geleceklere bakacağız diyoruz. Böyle bir koca hedef oluyor.
HANTEPE'DE ÖYLE MEVZİ Mİ OLUR?
Arkadaşlar karanlıkta gece görüş aleti olmasa bile ben RPG7 ile 200 metreden onu tak diye vururum. Bak bu yaşımda vururum. İsterseniz deneyelim. Böyle kulübe yapıyorsunuz, sonra ona mevzi diyor bazıları. Mevziye girdik deyince o kulübenin içine giriyorlar. Ondan sonra ilk rokette orası vuruluyor. Öyle oldu değil mi Hantepe'de? Üsteğmenimiz de orda gitti. Koşuştular hepsi peşinden mevziye giriyoruz diye. Ondan sonra roket de oraya geldi. Hedef orası o mevzi değil ki. Öyle mevzi mi olur? Nerede görülmüş şey? Bu uygulamayı varsa hala lütfen kaldırın. Bize ne lazım? Bize ateş mevzii lazım. Çatışmaya gireceğimiz için. Ateş mevzii lazım. İşte hantepede İHA'nın görüntüsünde bile belli. Koştular içine girdiler değil mi? Seyreden var mı? Vardır herhalde. Adam da geliyor el bombasını üzerlerine atıyor. Şey atar gibi. Tam bir kepazelik halimiz anlayacağınız..
İHA'LARI UYGUN ŞEKİLDE KULLANABİLSEK
Neden kepazelik? İşte lider yok ortalıkta. Lider yok. Bu hale geldik. bakın bunları söylememe gerek bile yok. Hepimiz askeriz bunun için komutanız yaa... Çok zayıfız bu konuda. İHA skandalında, teşkilat yapımızının yanlış olduğu anlaşıldı. Emir verecek olan arazideydi, şimdi görüntünün başında. Boşluk istemiyorum, kuvvet komutanızla beraber, hava kuvvetleri komutanımızla beraber bu İHA'ların işte gönderilişini görüntü aktarmasını yerlerinde bir daha inceledik. Şunu gördük ki eğer zamanında uygun şekilde İHA'ları kullanabilsek, bize çok çok büyük bir imkân kazandırıyor. Ama bunu yerinde zamanında görüntüyü izleyen komutan, hakikaten o görüntüde gördüğü operasyona müdahale edebilecek bilgide ve tecrübede olması gerekir. Ordaki nöbetçi subayın yapacağı bir iş değil o. Demek ki önce ilgili komutanın fırlayıp bu işin başına gelmesi süratle durumu değerlendirmesi topçu mu attıracak, uçak mı isteyecek, helikopterleri mi gönderttirecek ne talep edecekse etmesi ve alttaki birlik komutanıyla da direk temasta olup helikopteri yönetmesi lazım, topçuyu tanzim ettirmesi lazım, nereye atacağını söylemesi lazım. İha'nın nereyi takip etmesi gerektiğini hangi tarafı söylemesi lazım. Ekranın başında olup da harekâtı sevkedecek komutan İHAyı da sevkedecek.
Bundan sonra ben dediğimde İHA geç geldi sağa git dedim, sola git dediydi falan filan yok arkadaşlar. Yok. Herkes işine sahip olacak. Herkes ne istiyorsa onu söyleyecek. Ona göre İHA'yı kullanacak. Ona göre de helikopter mi getirecek bilmem ne mi getirecek. İşte gerekli işlemi yapacak. Buna dikkat edelim.
BİZİM EYLEMSİZLİKLE ALAKAMIZ YOK
Eylemsizlik kararı bizi bağlamaz şimdi tabi terör örgütünün önümüzdeki dönemde ne yapacağı biraz siyasi. Artık tamamen örgüt siyasal alana angaje oldu. Biliyorsunuz seçime kadar eylemsizlik diye bir karar aldılar. Bu da hakikaten eylemlerini yani kırsal kesimdeki eylemlerini azalttılar. Bu karar tabi kesinlikle tabii bizi bağlamaz. Bizi hiç ilgilendirmez. Bizim eylemsizlikle alakamız yok. O kadar bu son dönemde herşey serbest dendi ki halkımıza işte herkes istediğini söyleyebilir, istediğini talep ediyor, istediğini bilmem ne yapıyor saçma sapan şeyler. Tabi çoğunun bunun düşünülmesi bile mümkün değil.
BİLGİ ALMAK İÇİN HALKA YAKIN OLUN
Polisle, itle mitle, temas kurun onun için size diyorum ki arkadaşlar lütfen bulunduğunuz yerde nabız tutun. Bakın halkın içinde olun. Kışladan lojmana lojmandan kışlaya dediğimiz zaman bunu anlayamıyoruz. Nabız tutmamız lazım. Polisle itle MİT'le bilmem neyle yakın temasta olmamız lazım. Hakkaten bu söylenenler oluyor mu? Halk buna ne diyor. Ne kadar destekliyor. Ne kadar desteklemiyor. Saçma mı buluyor. Ne, nasıl oluyor yani bunları kimlerden öğreneceğiz. Sizden öğreneceğiz. Öncelikle jandarmadan öğreneceğiz ha. Jandarmalar. Sizden öğreneceğiz. Buna ihtiyacımız var. Bizim için biz hiçbir zaman eylemsizlik falan filan öyle birşey ağzımıza almadık. Bizim için eylemsizlik söz konusu değil arkadaşlar. Kesinlikle değil. Terörle mücalede hiç kimsenin talimatına ihtiyacımız yok. Kimse bize harekâtı azalt diyemez. Biz hiçkimsenin talimatına filan ihtiyacımız da yok. Tabi ki mücadelemiz devam edecektir. Kimse de bize bunu durdur diyemez. Dese bile bunu kabul etmeyiz. Bir kere bunu hiç unutmayınız. Kesinlikle yok hareketi azalt. Bilmem ne yap. Operasyonu azalt ne bizim ağzımızdan çıkar, duyamazsınız ne diğer komutanlarımızın ağzından çıkar. Biz her zaman olduğu gibi teröre karşı mücadelede bir adım bile geri duramayız.
5 KİŞİ BİLMEM NE OLUYORDU
Operasyonlarda artık son bir yıldır mantıklı iş yapmaya karar verdik. İstihbarat almadan taburla beraber arazide gezmeyeceğiz. Ancak geçen seneden beri biraz daha mantıklı olarak bu işi yapmaya karar verdik. İşte eskiden büyük bölgeleri aramak için taburlar hadi araziye diziliyorduk. Hadi arıyorduk tarıyorduk bu arada 10 kişi mayına basıyordu beş kişi bilmem ne oluyordu. Düşüyordu kalkıyordu. Yaralanıyordu neticede de hiçbir şey bulamıyorduk verdiğimiz zayiatla kalıyorduk. Onun için dedik ki istihbarata dayalı gerçek duyuma dayalı birşey elde ettiğimiz zaman bunun usulünü yolunu valiyle maliyle ayarlayalım ve derhal buna operasyon yapalım. Artık buna jandarma mı yapar beraber mi yaparız. Bir taburla mı yaparız, iki bölükle mi? Bu ordaki mahalli komutanın yapacağı iş. Dedik ve sanıyorum bunda da haklıyız. Yani boşu boşuna birlikleri sevketmektense bir bilgi alıp bir istihbarat alıp ona yönelmek ha o da boş çıkabilir çıkar çıkar.. Yüzde yüz garanti diyemeyiz tabi. Ama yeterli kuvvetle, yeteri kadar kuvvetle bunu yapmak zorundayız. Bütün herşey bana geliyor. Bazı yerlerde birliklerimiz kıpırdamıyor niye? Bazı yerlerde hareket yok. Bazı bölgelerimizde hiç kıpırdama yok. Ne Jandarmada ne bizde. Ne oldu bitti mi bu adamlar? Öyle değil. Öyle mi? Bunlara rahat vermememiz lazım. Öyle bir hava varsa eğer kafanızdan lütfen çıkartın. Öyle şey yok.
Artık herşeyi yasal zemine oturtmak zorundayız. Herkesin gözü üzerimizde çok dikkat edin herkesin gözü üzerimizde. Bir ufacık hata yapılırsa basına taşınıyor, manşetlere taşınıyor onun için herşeyi yasal bazda yapmak durumundayız. Bizim yasalarımız hani bazen kızıyoruz mızıyoruz. Ama bize gerekli yetkiyi veriyor. Dikkatli incelersek kullanırsak işte valiyle konuşmak suretiyle falan bize gerekli yetkiyi veriyor. Tabi önce jandarmamız yapıyor. Bizde onların peşinden ona destek olarak yapıcaz.
EMASYA PROTOKOLÜ
Emasyanın yerine yapılacak yeni protokol üzerinde çalışıyoruz. Biraz evvel söz ettim. Emasya protokolü kalktığı için iller arasındaki harekette biraz sıkıntımız olacak gibi geliyordu. Ama arkadaşlarımız söylediler, valiler gene anlaştı filan diye biz bunu yeni bir protokolle yasal baza oturtmaya çalışıyoruz. Onu da hazırlar hazırlamaz size tekrar gönderecez. Ona şey yapıcaksınız. O konulara da sahip olacaksınız ve daha rahat edeceksiniz.
EĞİTİM VE TATBİKATLARIMIZ ZAYIF
Elimizdeki teknik imkânları kullanamıyoruz, eğitim ve tatbikatımız zayıf neyimiz varsa kullanın. İşte havada bilmem ne helikopteri hazır bulundururuz, bilmem ne, çağırırız gerekirse. Bulundurun. Çağırın. Şimdi rahatız. Yani sıkışık durumda değiliz. Her türlü imkânızı kullanın bakın hertürlü imkânımızı kullanın diyorum. Ama teması da kurduktan sonra işte ben bunu kaçırdım, gittiler gece karanlığında kayboldular. Bizde herşey var. Gece de görüyoruz gündüzde görüyoruz. Hertürlü imkânımız var. Onu kaçırmayacağız. Ona göre tedbir alacağız. Marifet kaçırdım demek değil. Temas kurunca kaçırmak yok. İnatla, cesaretle üzerine gidip sonucu almamız lazım. Elimizdeki aracımızı, gerecimizi, dürbünümüzü, techizatımızı işte ne varsa, iyi bilin.
Silahımızın kabiliyetlerini iyi bilin. Bilmeliyiz ki onu ona göre kullanmalıyız. Sınır birliklerimiz ve zaafiyet şimdi sınır birliklerimizin biraz daha profesyonel olması için, yani profesyonel asker falan demiyorum. Bir sınır eğitim merkezi teşkil ettik biliyorsunuz herhalde. Şey olan, eğitilmiş birliklerimizi, Erlerimizi oraya gönderiyoruz.































