İzmir'de Emekliler: Geçinemiyoruz, En Düşük Maaş 30 Bin Lira Olmalı
TÜİK’in kasım ayı enflasyon verileriyle memur ve emeklilerin maaş zamlarında dikkate alınacak 5 aylık enflasyon farkı netleşirken; emekliler, geçinemediklerini belirterek en düşük emekli maaşının en az 30 bin lira olması gerektiğini söyledi.
Haber : Berfin BAYSAN - Kamera: Kerim UĞUR
(İZMİR) - TÜİK'in kasım ayı enflasyon verileriyle memur ve emeklilerin maaş zamlarında dikkate alınacak 5 aylık enflasyon farkı netleşirken; emekliler, geçinemediklerini belirterek en düşük emekli maaşının en az 30 bin lira olması gerektiğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre aylık enflasyon yüzde 0,87, yıllık enflasyon ise yüzde 31,07 oldu. Temmuz-Kasım dönemini kapsayan beş aylık süreçte enflasyon toplamda yüzde 11,21 olarak gerçekleşti. Bu oran, milyonlarca memur ile SSK ve Bağ-Kur emeklisinin yılbaşında alacağı zam oranlarının netleşmesinde önemli rol oynadı.
Açıklanan verilere göre memur ve memur emeklileri için kasım ayı itibarıyla enflasyon farkı yüzde 5,91'e ulaştı. Bu farka toplu sözleşme zammının eklenmesiyle birlikte memur ve memur emeklilerinin kasım ayı sonu itibarıyla hak ettiği toplam zam oranı yüzde 17,55 oldu.
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarına ise 6 aylık periyotlarla zam yapılıyor. Ekim itibarıyla dört aylık enflasyon verisi yüzde 10,25 olarak açıklanmıştı. TÜİK'in kasım ayı verilerini duyurmasıyla birlikte 5 aylık enflasyon farkı da yüzde 11,21'e yükseldi.
İzmir'in en yoğun bölgelerinden Kemeraltı Çarşısı'nda ANKA Haber Ajansı'na konuşan yurttaşlar, mevcut maaşlarla temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını belirterek en düşük emekli maaşının en az 30 bin TL olması gerektiğini ifade etti.
"En az asgari ücret kadar olmalı"
Kemal Üktak, emekli maaşlarının en az asgari ücret kadar olması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"En az asgari ücret kadar olmalı. Ancak geçinebiliriz. Biz de emekliyiz. Asgari ücret şimdi bu ay yaşam şartlarında 50 bin olmalı derdim ama 50 bin de yani ancak… Az bile, az yani. Bu geçim şartlarında çok zor. Gerçekten çok zor. Biz geçinebiliyoruz da emekliler zor durumda. Hele kirası… Yetişmez yani o para. Sanmıyorum, hiçbir hizmete yetişmez. Bir harcamaya yetişmez."
Emekli maaşlarının en az 40 bin lira olması gerektiğini belirten bir yurttaş, "Kırktan aşağı olursa zaten geçinemiyoruz, geçinemeyiz. Zam zammın üstüne. Yeni bir çay iki tane boyoz içtim, yedim 65 lira. Zam zammın üstüne bindiriyorlar. Kendim emekliyim ama 16 bin lira maaş alıyorum. Böyle geçim olmaz ki. Yok ya, kendim de kiradayım" diye konuştu.
17 bin lira emekli maaşı aldığını dile getiren Sevgi Fırıncılar, "Bize sorarsanız çok olmalı. En az 40 olmalı. Şu an ben 17 bin alıyorum. Yani şimdi biz geçinebiliyoruz ama geçinemeyenler var. Bizim için sorun değil ama geçinemeyen çok insan var. Her şekilde vergiler halka yükleniyor. Zor bir süreçten geçiyoruz aslında" dedi.
"Hiç kimseye daha değer verilmiyor; emekliye değil, normale de verilmiyor"
Emekliye değer verilmediğini belirten Hafize Cebeci, "En az bir 25'e bari çıkarsınlar. Yani eşim de vefat edince biraz da öyle kestiler. Sanki gerideki daha bir şey yemeyecek mi? Biz daha bundan sonra ne kadar kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğiz, kendi şeylerimizi yapabileceğiz? 14 bin lira para alıyorum. Neye yeter? Neye, nasıl geçinirim işte o kadar. Daha zaten herhalde 'bir işe yaramıyor' diye bir kenara atıyorlar. Bence öyle yani. Yok… Hiç kimseye daha değer verilmiyor; emekliye değil, normale de verilmiyor" şeklinde konuştu.
"Emeklilerin ölmesini bekliyor"
Geçim sıkıntısı çektiğini ve emekli maaşlarının yetersiz olduğunu aktaran Ahmet Basan, şunları söyledi:
"Emekli maaşlarının en az 30 bin lira olması lazım ki… Yani o da yetersiz bence. 40-50 bin civarında, o bantta para olması lazım ki rahat geçinebilsin bu emekli. Şu anda en az bir ailede 3 kişi yaşıyor; karı koca ve çocuk diyelim. Bunların bir geliri 30 bin liradan aşağı olursa mümkün değil. Zaten şu anda geçinemiyorlar yani. Mümkün değil. Kamu harcamalarının kısıtlanması lazım. Üst düzey bürokratlar kendilerine gelince zam yapıyorlar. Meclis'te milletvekilleri '150 bin edelim' diyor, hepsi okeyliyor yani. Ama bu konuda devletin bir adım atması lazım bence. Hani adım atmazsa ülkenin durumu çok zor. Emekliler zaten yaşam mücadelesi veriyor bir şekilde. Çok zor geçinmek. Yani yumurta olmuş 250 lira 30 tanesi. Yumurta bile yiyemiyor. Peynir desen onlar da öyle… Pazara çıkıyorsunuz, bin lira yetmiyor. Çok zor yani geçim. Onun için emekli maaşlarında en az 40 bin lira olması lazım. Normalde 15-16 bin lira civarında oluyor emekliler. Alsa alsa işte 4-5 bin lira daha… 20 bin lira bandına yükseltecekler tahmin ediyorum. Benim tahminim o yönde. Ben de bir emekliyim, çok zor geçiniyoruz. Yani ev kiraları ateş pahası zaten. Evi olmazsa zaten bir emeklinin ölmüş demektir yani; o yoktur yani, Türkiye'de yaşamıyor demektir yani. Emeklilerin ölmesini bekliyor. Açık veriyor. Kendileri boyuna yiyorlar içiyorlar ama emekliler sürünüyor. Dolayısıyla gelir gider birbirini karşılamadığı için devlette harcamalardan dolayı işte reisimizin 7 tane uçağı var. Her yere uçakla gidip geliyor. Bürokratlar aynı şekilde. Biz yolsuzlukları duyuyoruz, televizyonlarda izliyoruz boyuna. Ahlaksızlık ve yolsuzluk diz boyu gitmiş bu ülkede. Düzelmesine de inanmıyoruz. Ama inşallah yeni bir düzen kurulursa belki o zaman hayatımız düzelecektir. Öyle tahmin ediyorum."
"Lale Devri, zevk-i sefa"
Polis emeklisi olduğunu belirten Boran Kıyıkçı, devletin emeklilere değer vermediğini belirterek şu şekilde konuştu:
"Ben polis emeklisiyim. Ama normalde en az 30-35 bin lira olması lazım. En az yani… Altta olanların yukarıya doğru gidebildiği kadar gitmesi lazım. Kendileri 30 bin lira bilmem ne alıyorlarsa… Eğer bu ülkede eşitlik varsa, bu ülkede hak, adalet, hakkaniyet varsa, insan gibi bakacaklarsa, insan gibi ihtiyaçlarımızı da karşılamaları gerekiyor. Benim köpeğe verdiğim değeri devlet bana vermiyor emekli olarak. Bak gerçekten devlet bana vermiyor. Bu da bana acı veriyor. En acı veriyor. Yoksa kader birliği varsa hepimiz berabersek hiçbir sorun yok. Ondan sonra taş da kıralım, orada da çalışalım ama hep beraber. Birimiz yiyecek içecek, birimiz zevk-i sefa… Aynı Lale Devri'ni bilirsiniz Osmanlı'nın. Aynı sistem. Lale Devri, zevk-i sefa."
"Mutsuzum, umutsuzum"
Umutsuz olduğunu belirten Emel Atbin, emekli maaşlarına yüzde 50 zam yapılması gerektiğini belirtti. Atbin, "Ben zaten emekli öğretmenim. Yüzde 50 olmalı yani. Bu da yeter mi? Bilmem. O da zam gelecek her şeyin üstüne. Yüzde 50 de piyasaya gelecek. Artık biraz düşünmeleri gerekiyor bu duruma. Aylık yüzde 1 olmuş. 6 aylıkta yüzde 11 mi, 12 mi ne öyle diyorlar. Bu kime yetecek? Kime yetecek? Ben her gün haberleri seyrediyorum. Ortalığı da geziyorum; böyle Kemeraltı'nda olsun, başka yerlerde olsun… İnsanlar üzgün, mutsuz. Mesela bir Karşıyaka'ya gitmek isteseler onu bile belki düşünebilirler. Nasıl gidelim, ne yiyelim? Ancak gevrek yerse… Çay bile pahalı. Kendi başına, aç karnına gezip gezip akşam eve gelecek. Mutsuzuz. Bir şeyler yapmalılar. Dünyadaki politikaya bağlamak lazım. Amerika, Trump Tayyip'i çok seviyor. Onu bırakmaz. Onu bırakmayınca da bu iş bitmez. Böyle gider. Mutsuzum, umutsuzum ama içimde öyle demiyor. 'Olmalı' diyor yani. 'Niye olmasın' diyor. Biz Atatürkçüyüz. Böyle mi bıraktı Atatürk bize bu ülkeyi? Üzgünüm, üzgünüm ama umutsuzum. Yani bende umut yok. Umut olmalı deniyor ama bende şu anda yok" dedi.
"Emekli maaşını artırırsa bu sefer ekonomide fırsatçılar çıkacak ortaya"
Yalçın Atamer, emekli maaşlarının yetersiz olduğunu ve emekli kavramının da değişmesi gerektiğini dile getirdi. Atamer, "Emekli maaşı bir kere kavram yanlış. Emekli diyoruz… Yani emekleyen. Hem bunun olmaması gerekiyor. Vallahi bence en az 50 bin olması gerekir. Aksi takdirde çok mağdur durumda olanlar var. Ben de emekliyim. Benim durumum iyi ama olmayanlar var. Biliyorum, 16 bine talim edenler var. 25 bine talim edenler var. Kira mı versin, torunlarına mı baksın, bayramlarda harçlık mı versin… Ne yapacak bilemiyor. Yani buna bir çözüm bulmaları gerekir. Bir de kısır döngü var. Emekli maaşını artırırsa bu sefer ekonomide fırsatçılar çıkacak ortaya. Her şey zamlanacak. O dengeyi çok iyi ayarlamaları gerekiyor. Avrupa'yı örnek alsınlar. Yani her şeye Avrupa'yı örnek alıyoruz ya, onu da örnek alsınlar. Bir de bu "emekli" adını değiştirsinler. Çalışan var, emekli var… Emekli olmuyor; emekliyor çünkü" diye konuştu.





















