Haber: Erva GÜN - Mehmet OFLAZ

(TBMM) - İyi Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, yap-işlet-devret projelerinin kamu kaynaklarını belirli şirketlere aktaran bir mekanizmaya dönüştüğünü söyleyerek, 2026'da müteahhitlere ödenecek garanti ve katkı payının 101 milyar 302 milyon TL olduğunu hatırlattı. Uz, bu tutarın Ticaret Bakanlığı bütçesinden büyük, Enerji Bakanlığı bütçesinin 2,8 katı, Dışişleri Bakanlığı'nın 2,1 katı olduğuna dikkat çekerek, "Bu kamu yönetimi değil; servetin kamudan alınıp belirli ellerde biriktirilmesidir" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri devam ediyor.

CHP İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, bütçenin vatandaşın sırtındaki vergi yükünü yansıttığını belirterek,  "Bu bütçe, şeffaflıktan uzak, adaletten yoksun bir anlayışın ürünü. Bu bütçe, 85 milyonun mu, yoksa sürekli ihaleleri alan belli şirketlerin bütçesi midir?" dedi.

Yanıkömeroğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'na hitaben, iktidarın 14 yıl önce 2023 yılında hızlı tren hattının 10 bin kilometre olacağına ilişkin vaatlerini hatırlatarak, "Ancak güncel olarak yalnızca 2 bin 251 kilometre hat yapılabilmiş. Hedefin dörtte birine bile ulaşamamışsınız yani. Bu çok büyük bir başarısızlık" ifadesini kullandı.

Bakan Uraloğlu'na, "Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesine ne oldu Sayın Bakan?" sorusunu yönelten Yanıkömeroğlu, "12 yılda 7 bakan eskitti ama tamamlanamadı. Yine aynı şekilde Bursa-Bilecik hattı 11 yıldır niçin tamamlanamıyor? Ülkemiz için hayati öneme sahip bu projeleri neden bitiremiyorsunuz? Bu sürenin uzaması, sadece maliyeti artırmakla kalmıyor, bölgenin ekonomik gelişimini de engelliyor. Neden bu projelerde yerli finansman ve yerli-milli kaynaklarımız kullanılamıyor?" diye konuştu.

Ülkedeki en önemli krizlerin nedenlerinden birinin yap-işlet-devret projelerinin olduğunu vurgulayan Yanıkömeroğlu, "'Halkımızın cebinden beş kuruş çıkmayacak' dediğiniz projeler yüzünden milyarlarca dolar uçtu gitti. Kamu-Özel İşbirliği projelerinin de maliyet ve garanti yükleri, bütçeyi her yıl daha fazla zorluyor. 525 milyar TL'lik Ulaştırma bütçesinde kamu-özel işbirliği yükünün payı şeffaf biçimde açıklanmalı. Biz, bu israf ve adaletsizlik bütçesine şiddetle karşı çıkıyoruz" dedi.

İYİ Partili Uz:  BTK, devlet kurumlarının içinin nasıl boşaltıldığının en açık örneğidir

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, bakanlığın bütçe artışının "yatırım başarısından değil, plansızlığın büyüttüğü maliyetlerden kaynaklandığını" söyledi. Uz, bakanlık bütçesinin bir yılda yüzde 9,59 artarak 525 milyar 260 milyon TL'ye yükseldiğini ancak bu artışın "ülkenin ulaşım stratejisinin güçlendiği anlamına gelmediğini" belirtti. Karayolları yatırımlarında yüzde 41'lik daralma yaşanırken bazı kalemlerde "fahiş artışlar" olduğunu söyleyen Uz, bunun "stratejik vizyon yerine günübirlik hedeflerle ilerleyen bir yönetimin göstergesi" olduğunu ifade etti.

Uz, BTK'nın "şeffaf olmayan yapısına" da tepki göstererek, kurumun bilgi edinme taleplerine yanıt vermediğini, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen verileri açıklamadığını söyledi. Engellenen web siteleri ve açıklanmayan istatistiklerin "keyfiliğe işaret ettiğini" ifade eden Uz, BTK'nın "devlet kurumlarının içinin nasıl boşaltıldığının en açık örneği" haline geldiğini kaydetti.

Yap-işlet-devret projelerinin kamu kaynaklarını belirli şirketlere aktaran bir mekanizmaya dönüştüğünü söyleyen Uz, 2026'da müteahhitlere ödenecek garanti ve katkı payının 101 milyar 302 milyon TL olduğunu hatırlattı. Uz, bu tutarın Ticaret Bakanlığı bütçesinden büyük, Enerji Bakanlığı bütçesinin 2,8 katı, Dışişleri Bakanlığı'nın 2,1 katı olduğuna dikkat çekerek, "Bu kamu yönetimi değil; servetin kamudan alınıp belirli ellerde biriktirilmesidir" dedi.