CHP Milletvekili Tanal'dan Karadağ'daki Türk Vatandaşlarına Destek Çağrısı

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Karadağ'da iki Türk vatandaşının bir genci bıçaklaması iddiası üzerine Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı'nın acil harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Tanal, Türk vatandaşlarının güvenliği için bir kriz masası kurulmasını ve hukuki destek sağlanmasını talep etti.

(TBMM) - CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 26 Ekim günü Karadağ'ın başkenti Podgorica'da bıçaklı saldırının ardından yaşanan olaylara ilişkin, "Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Karadağ hükümetine resmi nota vermelidir. Büyükelçi hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Karadağ'daki Türk vatandaşları için acil kriz masası kurulmalıdır" dedi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 26 Ekim günü Karadağ'ın başkenti Podgorica'da iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının 25 yaşındaki Karadağlı bir genci bıçakladığı iddiasının ardından yaşanan olaylarla ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Tanal, olaylardan sonra Karadağ'daki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına devlet tarafından sahip çıkılmadığını belirterek, şunları söyledi:

"26 Ekim gecesi Karadağ'da bir kafede yaşanan tartışma bir gecede nefret fırtınasına dönüştü. Bir yalan ve provokasyon bir halkı hedef haline getirdi. İddiaya göre iki Türk vatandaşı bir Karadağlı genci bıçaklamıştı. Henüz delil ve soruşturma yoktu ama nefret çoktan sokağa dökülmüştü. Sokaklarda sadece öfke yoktu ve ırkçılık vardı. Türk çalışanlar işlerinden atıldı ve ev sahipleri Türk kiracılarını evden çıkardı ve marketlere gitmek bile tehlikeli hale dönüştü. ve ne yazık ki Karadağ Başbakanı Spajic, yargı süreci başlamadan Türk vatandaşlarına vize kararı açıkladı. Bu vize kararı açıklaması yargısız infaz. Bu, adalet değil ve ön yargının ta kendisidir ama sonra gerçek ortaya çıktı. Bosna Sancak kaynakları görüntüleri paylaştı ve bıçak Türk'ün elinde değildi ve saldırgan Karadağlıydı. Masum insanlar günlerce gözaltında kaldı ve hakaret gördü ve aşağılandı. Bu olay artık bir adli vaka değil ve bir linç operasyonudur.

"Karadağ'daki Türkler, konsolosluk telefonlarına ulaşamadı ve büyükelçilikten tek bir açıklama gelmedi"

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları neden yalnız bırakıldı? Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi açık: 'Devlet yurt dışındaki vatandaşını korur.' Anayasamızın 62'nci maddesi açık: 'Devlet yurt dışında yaşayan Türklerin menfaatlerini korur.' Ama Karadağ'daki Türkler, konsolosluk telefonlarına ulaşamadı ve büyükelçilikten tek bir açıklama gelmedi. Devletin eli halkına ulaşmadı. Vatandaşlar kendi güvenliklerini sağlamak için WhatsApp destek hatları kurdu. Ama aynı saatlerde Türk Büyükelçisi bir etkinlikteydi. Vatandaş sokakta darp edilirken elçilikte müzik çalıyordu. İşte asıl utanç budur."

Karadağ'da yaşananların bir ülkenin iç meselesi sayılamayacağını, bunun, uluslararası hukuka ve insan haklarına ve diplomatik teamüllere aykırı olduğunu söyleyen Tanal, Birleşmiş Milletler'in Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14 ve 17'nci maddeleri ve Avrupa Konseyi'nin Nefret Suçları kararlarının ihlal edildiğini belirtti.

"Karadağ'daki Türk vatandaşları için acil kriz masası kurulmalı"

Mahmut Tanal, şöyle devam etti:

"Karadağ hükümeti ırk temelli şiddeti önlemekle yükümlüdür ama görevini yerine getirmemiştir. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin diplomatik temsilcileri de kendi vatandaşına sahip çıkma görevini yerine getirmemiştir. Bu bir ihmaldir ve bu bir utançtır. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Karadağ hükümetine resmi nota vermelidir. Büyükelçi hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Karadağ'daki Türk vatandaşları için acil kriz masası kurulmalıdır. Mağdurların hukuki temsili devlet tarafından üstlenilmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bu konuyu derhal gündemine almalıdır. Biz kimsenin düşmanı değiliz ve biz barıştan ve dostluktan ve adaletten yanayız ama kimse Türk halkını hedef gösteremez ve kimse Türk vatandaşına saldırma hakkını kendinde göremez. Karadağ'da yaşanan bu ırkçı saldırılar insanlığın sınavıdır ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu sınavda halkının yanında durmak zorundadır."

Kaynak: ANKA / Güncel
title