Almanya'daki Terör Örgütü Nsu Davası
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk, 10 kişiyi öldürmekle suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında örgüte yardım etmekle suçlanan Ralf Wohlleben, mahkemede soruları yanıtladı.
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk, 10 kişiyi öldürmekle suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında örgüte yardım etmekle suçlanan Ralf Wohlleben, mahkemede soruları yanıtladı.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen davanın 252. duruşmasında Mahkeme Heyeti Başkanı Manfred Götzl, Wohlleben'e daha çok çocukluğu ve gençliğine ilişkin sorular yöneltti.
Çocukluğunda ebeveynlerinin kendisine sert davrandığını anlatan Wohlleben, eve belirli bir saatte gelmediğinde anne ve babasının evden çıkmama gibi cezalar verdiğini belirtti.
17 yaşındayken Uwe Böhnhardt'ın da aralarında bulunduğu arkadaş grubuyla Jena'dan trenle Gera kentine gittiğini ifade eden Wohlleben, burada iki araç çaldıklarını, ardından Avusturya sınırına gittiklerini söyledi.
Wohlleben, araçları bir taş ocağında bıraktıktan sonra yürüyerek Avusturya'ya geçtiklerini, burada polise yakalandıklarını ve Jena'ya geri gönderildiklerini aktardı.
Bir bilgisayar şirketinde staj yaptığını ve burada bir oto galericinin internet sayfasının tasarımında yer aldığını dile getiren Wohlleben, bir kişinin söz konusu internet sayfasının yorumlar bölümüne kendisinin siyasi görüşüne ilişkin yazı yazdığını anlattı.
Wohlleben, oto galericinin bunu, çalıştığı şirketin patronuna bildirdiğini belirterek, patronun da faşizm karşıtlarının hedefi olmamak için kendisini işe almadığını kaydetti.
Wohlleben ayrıca, eşiyle ilişkisinin iyi olduğunu, eşinin kendisini ceza evinde ziyaret ettiğini söyledi.
Soruların ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Götzl, davayı 12 Ocak'a erteledi.
Bu yıl son duruşması yapılan davada, mahkeme heyetinin Wohlleben'e NSU terör örgütüne silah temin ettiği yönündeki suçlamalara ilişkin sorgusunu yeni yılda yapacağı ifade edildi.
Davanın baş sanığı Beate Zschaepe'nin de mahkeme heyetinin sorularına yeni yılda yazılı cevap vermesi bekleniyor.
Zschaepe, 2,5 yıldan beri devam eden davada suskunluğunu geçen hafta bozarak ifade vermiş, Wohlleben de dün ilk kez konuşmuştu.
Wohlleben ifadesinde, Zschaepe gibi Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un işlediği cinayetleri sonradan öğrendiğini savundu ve aşırı sağcı terör örgütüne silah temin ettiği yönündeki suçlamayı da reddetti.
1998 yılında polisten kaçarak izlerini kaybettiren Böhnhardt ve Mundlos ile 2001 yılında buluştuğunu ve burada Alman istihbarat servisine muhbir olarak çalıştığı ortaya çıkan aşırı sağcı Tino Brandt'a ilişkin konuştuklarını anlattı.
Wohlleben, "Brandt'ın muhbirlik faaliyeti en önemli konuydu. Onun bir şeyler anlatıp anlatmadığını soruyorlardı. Bu sözlerden Brandt'ın (Mundlos ve Böhnardt'ın) nerede kaldıklarını bildiğini çıkardım. Onları yakalamak isteselerdi bu, Brandt üzerinden mümkündü olabilirdi" sözleriyle de ikilinin bulunmamasına ilişkin Alman güvenlik birimlerini suçladı.
NSU üyeleri 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar düzenlemek ve banka soygunları yapmakla suçlanıyor. Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir bankayı soyduktan sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi olduğu belirtilen Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan dört kişi yargılanıyor.















