Ak Parti Grup Toplantısı... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Komisyon Çatısı Altında İlgili Bütün Tarafların Dinlenmesini Çok Kıymetli Buluyoruz

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 5 Ağustos'tan bu yana yaptığı toplantılarla kuruluş misyonunu başarıyla yerine getirdiğini belirterek, "Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok ama çok kıymetli buluyoruz. Meclis Başkanımızın riyasetinde yürütülen çalışmalarla komisyon önemli bir boşluğu doldurdu. Biz karar alıcılara rehberlik edecek güçlü bir birikim oluşturduk. Komisyonumuzun yazacağı kapsamlı raporu ve önümüzdeki döneme dair belirleyeceği hukuki yol haritasını bu bakımdan önemsiyoruz" dedi.

(TBMM) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 5 Ağustos'tan bu yana yaptığı toplantılarla kuruluş misyonunu başarıyla yerine getirdiğini belirterek, "Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok ama çok kıymetli buluyoruz. Meclis Başkanımızın riyasetinde yürütülen çalışmalarla komisyon önemli bir boşluğu doldurdu. Biz karar alıcılara rehberlik edecek güçlü bir birikim oluşturduk. Komisyonumuzun yazacağı kapsamlı raporu ve önümüzdeki döneme dair belirleyeceği hukuki yol haritasını bu bakımdan önemsiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28'inci dönemin dördüncü yasama yılında partisinin TBMM'deki ilk grup toplantısında konuştu. Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Irak ve Suriye'ye asker gönderme yetkisinin süresini üç yıl uzatan tezkere ana muhalefetin itirazlarına rağmen büyük bir ittifakla kabul edildi. Öncelikle Türkiye'nin güvenliğini garantiye alma yanında komşularımızın güvenlik ve huzuruna katkı yapan bu önemli tezkereye kabul oyu veren tüm siyasi partilere ve milletvekillerine teşekkür ediyorum. Şu hususun altını bir kere daha çizmek istiyorum. Bizim bir başka ülkenin toprağında, egemenliğinde, yer altı ve yer üstü kaynaklarında asla gözümüz yoktur. Komşularımız başta olmak üzere tüm dost ülkelerin egemenlik haklarına saygılıyız. Mehmetçiğimiz uluslararası hukuk çerçevesinde varlık gösterdiği her bölgede huzurun, barışın, güvenin ve istikrarın teminatı olmuştur. İnşallah bundan sonra da TSK bulunduğu her yerde barışı, dayanışmayı ve kardeşliği savunmaya devam edecektir.

"Türk bayrağı dalgalandığı tüm coğrafyalarda dostlarına güven vermeyi sürdürecek"

Türk bayrağı dalgalandığı tüm coğrafyalarda tarih boyunca olduğu gibi daha nice seneler dostlarına güven vermeyi sürdürecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu tarihi gerçeği Türkler, Arap, Kürt, Sünni, Şii fark etmeksizin tüm kardeşlerimiz zaten çok iyi biliyorlar. Bırakın Mehmetçiği kendi topraklarında konuşlanmasına itiraz etmeyi, bilakis bundan memnuniyet duyuyorlar. Hal böyleyken, Cumhuriyet'i kuran parti olduğunu iddia eden CHP'nin tezkereye karşı çıktığını gördük. TBMM ülkenin ve milletin güvenliğini çok yakından ilgilendiren bir oylama yapıyor ama bakıyorsunuz, ülkenin ana muhalefet partisi saçma sapan argümanlarla kendilerinin bile inanmadığı bir sürü bahanenin arkasına saklanarak buna karşı çıkıyor. Bunu anlamak ve kabul etmek mümkün değil.

Önceki gün kabine sonrası basın toplantımızda da söyledim. Sayın Özel, CHP'nin yanlışlarını düzeltme noktasında iyi bir sınav veremiyor. Daha önce yaptığı açıklamalar hilafına, ülkenin güvenliğine ve dış politikaya dair hususlarda ne yazık ki yerli ve milli bir duruş sergileyemiyor. Meydanlarda atıp tutmayı çok iyi biliyor fakat iş sözlerinin arkasında durmaya gelince nedense aniden çark ediyor, hemen geri vitese takıyor.

"Endişem odur ki, CHP ya hararet yapacak ya şanzımanı dağıtacaktır"

Biz eskiden beri CHP'nin tutarsızlıklarına zaten alışığız. Dolayısıyla tezkereye 'Hayır' demelerine şaşırmadık. Milletimiz de CHP de iplerin kimin elinde olduğunu biliyor. Ancak siyaset otobanında bu kadar çok sık şerit değiştirmek CHP'ye iyi gelmeyebilir. Sayın Özel böyle siyaset yapmaya devam ederse endişem odur ki, CHP ya hararet yapacak ya dingil kıracak ya da şanzımanı dağıtacaktır. Bunun sinyallerini şimdiden alıyoruz.

Sayın Genel Başkan yaptığı gaflar ve kırdığı potlarla kendini giderek daha fazla komik duruma düşürüyor. Dün yine çıkmış, ileri geri konuşuyor. Deprem bölgesiyle ilgili hezeyanlarına hem Çevre ve Şehircilik Bakanımız hem de bölge milletvekillerimiz gereken cevabı verecek. Önceden turist gibi de olsa bölgeye yollarını düşürüyorlardı. Şimdi artık onu bile yapamıyorlar. Ne yürütülen altyapı-üstyapı çalışmalarından ne tamamlanan konutlardan ne de deprem bölgemizin nereden nereye geldiğinden haberleri var. Ne diyelim, nasıl 16 yıldır hizmette olan Hızlı Tren ile daha yeni tanışıyorlarsa belki 10 sene sonra bizim deprem bölgemize yaptıklarımızın da farkına varırlar.

"Her şey kendi mecrasında ilerlemekte"

Biz elbette ülkemizin, milletimizin ve bölgemizin güvenliğini, CHP'nin itimat telkin etmeyen politikalarına bağlayamayız. Çünkü bizim için asıl olan Türkiye'dir. Türkiye'nin selametidir. 86 milyonun her akşam huzur içinde başını yastığa koymasıdır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kırmızı çizgimiz bu ülkenin bekasının her şart altında muhafaza ve müdafaasıdır. Bunun yolu ise hem hudutlarımız içinde hem de sınır ötesinde güvenlik bakımından en küçük bir boşluk bırakılmamasından geçiyor. Tezkerelerin, terörsüz Türkiye çalışmalarını zorlaştıran değil, tam tersine süreci kolaylaştıran, destekleyen bir adım olarak görülmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanıyorum. Her şey kendi mecrasında ilerlemektedir. Tahriklere aldırmadan, süreci kundaklamaya dönük gizli açık girişimlere prim vermeden çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir taraftan emniyet ve savunma noktasında işi çok sıkı tutarken diğer taraftan da ülkemizin neredeyse yarım asırdır canını yakan bu büyük sıkıntıdan, bu büyük kamburdan kurtaracak adımları cesaretle atıyoruz.

Devletin başı olarak şahsımızın kararlı ve dirayetli tutumu, Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur ve ufuk açıcı katkıları, partimizin toplumun her kesimini kucaklayan yoğun çalışmaları, devletimizin ilgili bütün kurumlarının olağanüstü gayretleri neticesinde hamdolsun terörsüz Türkiye menziline doğru emin adımlarla yürüyoruz.

"Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine giden yolda yeni bir kavşağa ulaştık"

Son iki haftada bu minvalde önemli gelişmeler yaşandı. Geçen hafta Meclis Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Sayın Pervin Buldan ile DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mithat Sancar'ı külliyemizde kabul ederek çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Sürecin büyük bir hassasiyetle ilerletilmesi noktasında benzer kaygıları paylaştığımızı bir kez daha teyit ve müşahede ettik. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine giden yolda yeni bir kavşağa ulaştığımız görülüyor. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması, sürece destek vermesi, olabilecek en fazla katkıyı sunmaya odaklanması gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak biz zaten üzerimize düşeni yapıyoruz, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu da 5 Ağustos'tan bu yana yaptığı toplantılarla kuruluş misyonunu başarıyla yerine getiriyor. Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok ama çok kıymetli buluyoruz. Meclis Başkanımızın riyasetinde yürütülen çalışmalarla komisyon önemli bir boşluğu doldurdu. Biz karar alıcılara rehberlik edecek güçlü bir birikim oluşturduk. Komisyonumuzun yazacağı kapsamlı raporu ve önümüzdeki döneme dair belirleyeceği hukuki yol haritasını bu bakımdan önemsiyoruz. Biraz daha cesaretle, biraz daha gayretle, biraz daha özgüvenle Allah'ın izniyle bu süreci başarıyla sonuçlandıracağız.

"Müfsit ve müflis zihniyetin bütün oyunlarını deşifre eden Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum"

Cumhur İttifakı olarak tam bir dayanışma içerisinde hareket ederek önce terörsüz Türkiye, ardından da terörsüz bölge hedefimize ulaşacağız. Bu vesileyle dünkü grup toplantısında yaptığı tarihi değerlendirmelerle başta FETÖ'cü alçaklar olmak üzere müfsit ve müflis zihniyetin bütün oyunlarını deşifre eden, bununla kalmayıp kirli heveslerini kursaklarında bırakan Sayın Devlet Bahçeli'ye canı gönülden teşekkür ediyorum.

Sayın Bahçeli'nin de isabetle dikkat çektiği üzere terörsüz Türkiye, ayağındaki paslı zincirleri kıran muktedir Türkiye'dir. Terörsüz Türkiye, huzur ve barış içinde yaşayan mutlu Türkiye'dir. Terörsüz Türkiye, muazzam bir kardeşlik ve kucaklaşma sahnesi olacak muvaffak, muzaffer ve muteber Türkiye'nin nişanesidir. Komisyonumuzun ve aziz milletimizin de desteğiyle inşallah bu Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz.

Son toplantımızdan bu yana aralarında Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA'nın Ankara'da ofis açmasının da yer aldığı birçok anlaşma genel kurulda görüşülerek uygun bulundu. Türkiye'nin Filistin davasına ve Filistinli kardeşlerimizin hak, adalet ve özgürlük mücadelesine verdiği önemin yeni bir nişanesi olan bu kararın hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.

"Bütçemizle dezenflasyon sürecini desteklemeyi planlıyoruz"

2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifini Gazi Meclisimizin takdirine sunduk. Bütçemiz, AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 24'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminin ise sekizinci bütçesi olarak siyasi istikrarımızın ve kurumsal sürekliliğimizin güçlü bir göstergesidir. Bütçe teklifinde her bir vatandaşımızın kalkınma ve büyümenin getirdiği fırsatlardan adil biçimde yararlanmasını temel ilke olarak belirledik. Fiziki altyapısının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretim kapasitesinin artırılması bu bütçenin temel sütunlarını teşkil ediyor. Bütçemizle makroekonomik ve finansal istikrar programımızla uyumlu bir şekilde deprem hariç harcamaları kontrol altına almayı, kamu açığını düşürmeyi ve dezenflasyon sürecini desteklemeyi planlıyoruz.

2026 yılı bütçesinde -burası önemli- giderlerin 18 trilyon 929 milyar lira, gelirlerin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını hesaplıyoruz. Deprem nedeniyle yaşanan arizi artış sonrasında bütçe açığını yeniden hükümetlerimiz dönemindeki ortalama seviyeye yaklaştırıyoruz. Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz ki bu tutar bütçemizin yüzde 4,8'ine denk geliyor. Sosyal konut projelerini desteklemek amacıyla 100 milyar lira kaynak ayırdık. Halihazırda faturalarda mesken aboneleri için doğalgazda yüzde 43, elektrikte düşük kademede yüzde 57 oranında devletimiz destek veriyor. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak öngörüyoruz.

Ailenin korunması ve güçlendirilmesi programına önceki yıla göre yüzde 30'un üzerinde, çocukların korunması ve gelişiminin sağlanması programına yüzde 34, kadının güçlenmesi programına yüzde 35 artışla kaynak ayırıyoruz. 2026 yılında tarım sektörü yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyor, bunun 122 milyar lirasını tarımsal sulama yatırımları için tahsis ediyoruz.

"Kaynaklarımızı faize değil, kamu hizmetlerine yönlendirdik"

Son 23 yılda kaynaklarımızı faize değil, kamu hizmetlerine yönlendirdik. Bu sayede önemli altyapı projeleri hayata geçirildi. Kamu borç stoku makul seviyelere çekilerek Avrupa Birliği ortalamasının da altına indirildi. 2002 yılında bütçe giderleri içinde faiz harcamalarının payı yüzde 43,2 iken 2026 yılı bütçesinde bu oran yüzde 14,5 seviyesinde kalıyor. Faiz harcamalarının özellikle gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2002'de yüzde 14,3 iken 2026'da yüzde 3,5 düzeyine gerileyecektir. Vergi gelirleri açısından da benzer bir iyileşme söz konusudur. 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 85,7 lirası faiz ödemelerine giderken 2026'da bu tutarın 19,9 liraya düşmesini bekliyoruz. Bununla birlikte 2026 yılı bütçemizin 29 milyar lira faiz dışı fazla vermesini öngörüyoruz. 2026 yılı Bütçe Kanunu teklifimizin sizlerin de gayretleriyle komisyon ve genel kurul safahatını geçerek inşallah kabul edileceğine inanıyorum.

Her fırsatta vurguladığım bir hususu bugün tekrar belirtmek isterim. Yasama tarafındaki çalışmalarda ne kadar etkili olursak, yürütme tarafında biz de o derece verimli çalışma imkanına sahip oluruz. Burada yaşanacak en küçük bir sıkıntının, aksaklığın ve koordinasyon eksikliğinin yükünü de aynı şekilde yine en fazla biz çekeriz. Bu süreçte milletvekillerimizden azami gayret bekliyorum. AK Parti grubundaki her bir arkadaşımın milletin emanetine sahip çıkma ve mesuliyetlerini ifa noktasında her türlü birikime, kapasiteye, dirayete, yeteneğe sahip olduğundan hiçbir şüphe duymuyorum."

(Sürecek)

Kaynak: ANKA / Güncel
title