Adalet İçin Hukukçular: Tip'li Gençlerin Eylemi Suç Değildir

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

MESEM protestosu nedeniyle tutuklanan 16 TİP’li gencin tutuklanmasına yönelik tepkiler sürerken, Adalet İçin Hukukçular grubu yaşanan sürece ilişkin bir rapor hazırladı. Gençlerin 13.30 sıralarında gözaltına alınmalarına rağmen emniyette ifade işlemlerinin 10 saat sonra başladığını belirten hukukçular ayrıca gençlere 30 saat boyunca yemek verilmediğini açıkladı. Hukukçular, "TİP'li gençler, inşaatlarda, atölyelerde, fabrikalarda katledilen, baskı sonucu yaşamına son veren; kompresörle iç organları parçalanarak öldurülen çocukların hesabını sormak için haklarını kullanmışlardır. Yaptıkları eylem suç değildir" ifadelerine yer verdi.

Haber: Beril KALELİ

(İSTANBUL) MESEM protestosu nedeniyle tutuklanan 16 TİP'li gencin tutuklanmasına yönelik tepkiler sürerken, Adalet İçin Hukukçular grubu yaşanan sürece ilişkin bir rapor hazırladı. Gençlerin 13.30 sıralarında gözaltına alınmalarına rağmen emniyette ifade işlemlerinin 10 saat sonra başladığını belirten hukukçular ayrıca gençlere 30 saat boyunca yemek verilmediğini açıkladı. Hukukçular, "TİP'li gençler, inşaatlarda, atölyelerde, fabrikalarda katledilen, baskı sonucu yaşamına son veren; kompresörle iç organları parçalanarak öldurülen çocukların hesabını sormak için haklarını kullanmışlardır. Yaptıkları eylem suç değildir" ifadelerine yer verdi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in de katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi'nin yapıldığı İstanbul'da, MESEM'lerde yaşanan çocuk ölümlerini protesto ettikleri gerekçesiyle salı günü gözaltına alınan ve çarşamba öğle saatlerinde adliyeye sevk edilen Türkiye İşçi Partili 17 öğrenciden 16'sı, Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Gençlerin gözaltına alınması, emniyet ve adliyedeki işlemlerine ilişkin Adalet İçin Hukukçular grubu bir rapor hazırladı. Gençlerin 13.30 sıralarında gözaltına alınmalarına rağmen emniyette ifade işlemlerinin 10 saat sonra başladığını belirten hukukçular ayrıca gençlere 30 saat boyunca yemek verilmediğini açıkladı.

"Eylemin sona ermesi üzerine kendi iradeleriyle otelden ayrılmakta iken ters kelepçe uygulanarak gözaltına alınmışlardır"

MESEM eyleminin 2 Aralık saat 13.30 sularında gerçekleştirildiğini ve yetkili olmayan sivil kişiler tarafından TİP'li gençlere yumruk, tekme, saçlarından çekerek sürükleme ve çelme takma şeklinde fiziksel saldırılarda bulunululduğunun belirtildiği raporda, "Görüntü almakta olan bir gencin elinden telefonunu almak için saldırganlarca zor kullanılmış ve bu esnada parmağı sakatlanmıştır. Başka bir gencin dudağı patlamış, darba uğrayan diğer kişinin ise vücutlarının farklı yerlerinde ekimozlar oluşmuştur. TİP'li gençler ise kendilerini korumak dışında herhangi bir karşılık vermemiş, tamamen barışçıl protesto haklarını kullanmışlardır. Eylemin sona ermesi üzerine kendi iradeleriyle otelden ayrılmakta iken ters kelepçe uygulanarak gözaltına alınmışlardır" denildi.

"Emniyette ifade işlemlerine gözaltı işleminden saatler sonra 23.30'da başlanmıştır"

Şikayetçi olduklarını belirten kişilerin ifadelerinin yaklaşık 17.30'da alınmış olmasına rağmen, gözaltındaki TİP üyelerinin ifade işlemlerinin ancak 23.30'dan sonra başlatıldığına da dikkat çekilen raporda şu bilgilere yer verildi:

"Bu gecikmeyi gerektiren hiçbir somut gerekçe tarafımıza bildirilmemiştir. Gözaltı işlemlerini takip etmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne giden avukatlar uzun süre müvekkilleri ile görüştürülmemiştir. İfade öncesi isnat edilen suçlara dayanak olduğu iddia edilen görüntüler avukatlara gösterilmemiş, yalnızca şikayetçi beyanları ile olay tutanağı paylaşılmıştır. Avukat-müvekkil görüşme usulleri hiçe sayılarak 10 m²'lik bir odada toplu görüşme yapılmasına izin verilmiştir.

"Gözaltındaki gençlere yaklaşık 30 saat boyunca hiçbir şekilde yemek verilmemiştir"

Gözaltındaki gençlere yaklaşık 30 saat boyunca hiçbir şekilde yemek verilmemiştir. Avukatların ısrarlı talepleri üzerine parti üyeleri tarafından getirilen kapalı paketli sandviçlerin verilmesine ancak izin çıkabilmiştir. Aralarında rahatsızlığı olan veya düzenli ilaç kullanan kişiler bulunmasına rağmen gerekli ilaç tedariği sağlanmamıştır. Olay nedeniyle dört ayrı suç isnadı yöneltilmiş; 'Mala Zarar Verme' ve 'Görevli Memura Mukavemet' suçları için ayrı, '2911 sayılı Kanuna Muhalefet' ve 'Cumhurbaşkanına Hakaret' suçları için ayrı ifade alınmıştır. Ceza yargılamasının temel ilkeleriyle bağdaşmayan bu usul, ifade süreçlerinin gereksiz yere uzamasına ve savunma bütünlüğünün bozulmasına yol açmıştır.

"Adil yargılanma hakkı ağır biçimde ihlal etmiştir"

İfade işlemleri tamamlandıktan sonra salıverilmeleri gerekirken, Cumhuriyet Başsavcılığınca ertesi gün mevcutlu olarak Bakırköy Adliyesi'nde hazır edilmelerine ilişkin sözlü bir talimat iletilmiştir. Avukatlara herhangi bir yazılı belge gösterilmemiştir. 3 Aralık günü öğle saatlerinde Bakırköy Adliyesi'ne getirilen TİP üyelerine hiçbir bilgilendirme yapılmadan uzun süre bekletilmişlerdir. 'Mala Zarar Verme ve Görevli Memura Mukavemet' suçları için Müracaat Savcılığında, '2911 sayılı Kanuna Muhalefet ve Cumhurbaşkanına Hakaret' suçları için ise Örgütlü Suçlar Bürosunda iki ayrı soruşturma başlatılmıştır. Bu uygulama adil yargılanma hakkını ağır biçimde ihlal etmiş, dosya akışında çok sayıda soruna neden olmuştur.

"İfadeleri dahi almaksızın gözaltındaki 17 kişinin tamamı tutuklamaya sevk edilmiştir"

Cumhuriyet Başsavcılığı, TİP'li gençler adliyeye getirildikten yaklaşık üç saat sonra, ifadelerini dahi almaksızın gözaltındaki 17 kişinin tamamını 'Mala Zarar Verme' ve 'Görevli Memura Mukavemet' suçlarından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk etmiştir. Sevk kararı dahi savcılık tarafından avukatlara verilmemiş, yalnızca kolluk tarafından sözlü olarak bildirilmiş, yazılı bir evrak paylaşılmamıştır. Avukatlar, diğer soruşturma dosyasının akıbetini ısrarla sormuş: buna rağmen sağlıklı bilgi alınamamış, tüm belirsizlikler sürerken TİP'li gençler aniden Sulh Ceza Hakimliği sorgusu için duruşma salonuna götürülmüştür. Sorgu salonuna müvekkillerinin yanına girmek isteyen avukatların içeri girişine kolluk tarafından izin verilmemiştir.

"'Mala zarar verme' isnadına rağmen, hangi malların zarar gördüğü, zarar miktarının ne olduğu, kime ait olduklan gibi somut bilgiler dosyada yoktur"

Avukatlar, soruşturmanın her aşamasında müvekkillerinin yanında bulunma haklarını hatırlatmış, aynı olayla ilgili yürütülen ikinci dosyanın da savcılık işlemleri tamamlandıktan sonra, tüm isnatlar yönünden bütüncül bir sorgu yapılmasının gerekliliğini iletmek istemişlerdir. Ancak kolluk, Sulh Ceza Hakiminin avukatlarla görüşmeyeceğini, varsa taleplerin yalnızca kolluk aracılığıyla iletilebileceğini bildirmiştir. Sorgu başlamadan çok kısa bir süre önce soruşturma dosyası avukatlara iletilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, herhangi bir suçun varlığını gösteren delil bulunmadığı; yalnızca birkaç fotoğraf ile soyut şikayetçi ifadelerinin yer aldığı görülmüştür. 'Mala zarar verme' isnadına rağmen, hangi malların zarar gördüğü, zarar miktarının ne olduğu, kime ait olduklan gibi somut bilgiler dosyada yoktur. Zarar ile hangi eylemin hangi kişi tarafından gerçekleştirildiği konusunda herhangi bir ayrıştırma yapılmamıştır.

"Tek taraflı beyanlarla TİP'li gençler hakkında tutuklama kararı verilmiştir"

Şikayetçi beyanları incelendiğinde, ifade veren bazı kişilerin özel güvenlik görevlisi olduklarını söyledikleri görülmüştür. Ancak olay anına ilişkin görüntüler, müdahale eden kişilerin sivil giyimli olduğunu açıkça gostermektedir. Bu kişilerin gerçekten özel güvenlik görevlisi olup olmadıkları araştırılmamış, buna rağmen TİP'li gençler hakkında 'Gorevli Memura Mukavemet' isnadı yöneltilmiştir. Dahası, otelin resepsiyon ve pazarlama gibi departmanlarında görevli bazı çalışanların da şikayetçi sıfatıyla ifade verdikleri, bu kişilerin herhangi bir yetkileri bulunmamasına rağmen protestoculara müdahale ettiklerini bizzat beyan ettikleri görülmüştür. Bu kişiler hakkında derhal soruşturma yürütülmesi gerekirken, tek taraflı beyanlarla TİP'li gençler hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Bu durum, görevli memur kavramının hatalı şekilde genişletildiğini açıkça gostermektedir"

Sorgu sırasında "sen kime vurdun" gibi yönlendirici sorular yöneltildiğinin de belirtildiği raporda şu görüşlere de yer verildi:

"Avukatların duruşma salonuna giriş ve çıkışı, herhangi bir hukuki dayanak gösterilmeksizin kolluk tarafından engellenmiştir"

"Soruların ardından 'hangi okulda okuyorsun' şeklinde, amaç ve bağlamı anlaşılmayan sorular sorulmuştur. Eyleme katılanların tamamının üniversite öğrencisi veya yeni mezun gençler olduğu halde, bu bilginin soru sırasında neden önem taşıdığı izah edilmemiştir. Sorgu işlemleri tamamlanmamasına rağmen avukatların duruşma salonuna giriş ve çıkışı, herhangi bir hukuki dayanak gösterilmeksizin kolluk tarafından engellenmiş; ayrıca çevik kuwet ekipleri çağrılarak baskı altında bir yargılama ortamı oluşturulmuştur. Sorgunun ardından 17 kişi'den 16'sı hakkında 'Mala Zarar Verme' ve 'Görevli Memura Mukavemet' suçlarından tutuklama kararı verilmiştir. Diğer soruşturma dosyasından ise herhangi bir sevk kararı verilmemiştir.

TİP'li gençler, inşaatlarda, atölyelerde, fabrikalarda katledilen, baskı sonucu yaşamına son veren; kompresörle iç organları parçalanarak öldurülen çocukların hesabını sormak için haklarını kullanmışlardır. Yaptıkları eylem suç değildir. Nasıl dimdik mücadele etmişlerse, yaşadıkları tüm hukuksuzluklara rağmen adliyede de başlarını eğmemişlerdir. Tutuklanan TİP üyelerinin tamamını alacak, çocuk katillerinden mutlaka hesap soracağız"

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title