Adalet Bakanı Tunç: "6284 Sayılı Kanun'un Uygulanmasından Kaynaklı Sorunlar İntikal Ediyor, Kararların Hızlı Şekilde Alınması Lazım"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulanmasından kaynaklanan birtakım sorunların kendilerine intikal ettiğini belirterek, "Bu konuda kararların hızlı bir şekilde alınması lazım. Tarafların hızlı bir şekilde dinlenmesi lazım. Yani aradaki küçük tartışmaların, büyük sorunlara yol açmadan kadın cinayetlerine varmadan özellikle yargı mekanizmalarında bu kurumsal yapının içerisinde çözümlenmesi lazım. Özellikle tarafların dinlenerek hakkaniyeti, adaleti ortaya çıkarmak lazım. Yoksa çok istemediğimiz vahim sonuçlara varan durumlar hepimizi derinden yaralıyor. Bu konuda her türlü tedbiri almakta kararlıyız" dedi.

(ANKARA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulanmasından kaynaklanan birtakım sorunların kendilerine intikal ettiğini belirterek, "Bu konuda kararların hızlı bir şekilde alınması lazım. Tarafların hızlı bir şekilde dinlenmesi lazım. Yani aradaki küçük tartışmaların büyük sorunlara yol açmadan kadın cinayetlerine varmadan özellikle yargı mekanizmalarında bu kurumsal yapının içerisinde çözümlenmesi lazım. Özellikle tarafların dinlenerek hakkaniyeti, adaleti ortaya çıkarmak lazım. Yoksa çok istemediğimiz vahim sonuçlara varan durumlar hepimizi derinden yaralıyor. Bu konuda her türlü tedbiri almakta kararlıyız" dedi.

Bakan Tunç, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Hakimevi'nde düzenlenen "Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli'ne katıldı. Panelde, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı'nın yanı sıra hakim ve savcılar ile diğer yargı mensupları da yer aldı.

Panelin açılışında konuşan Tunç, "İnsan onurunun en ağır sınavlarından biri olan kadına yönelik şiddetle yüzleşmek, olumsuzlukları ortadan kaldırmak adına neler yapabileceğimizi, hangi adımları daha güçlü atabileceğimizi konuşmak için bir aradayız" dedi.

Kadına yönelik şiddet konusunu ele alırken, varlığıyla hayatı anlamlandıran, değer katan, medeniyeti yoğuran kadınların kıymetini yeniden ve daha gür bir sesle hatırlamak zorunda olduklarını söyleyen Tunç, şöyle devam etti:

"Çünkü kadın sevginin, fedakarlığın ve hoşgörünün timsali toplumun ve ailenin temeli hayatın mimarıdır. Kadınların toplumumuza kattığı eşsiz anlamlara rağmen ne yazık ki karşımızda kadına şiddet gibi ağır bir gerçek de var. Kadına yönelik şiddet bireylerin yanında bir toplumun vicdanını yaralayan insanlık değerlerini sarsan çetin bir meseledir. Kadına karşı şiddet Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere insanlığa ihanettir, bir insanlık suçudur. Bu mesele, insanlık onuruna yönelmiş en ağır ihlallerden biridir. Bir annenin susturulan sesi, bir eşin kırılan iradesi, bir kız çocuğunun söndürülen umudu bunların her biri sessiz kalındıkça büyüyen bir toplumsal çürümenin habercisidir. Bu nedenle şunu açıkça ifade ediyoruz ki kadına yönelik şiddeti mazur gösteren hiçbir söz, hiçbir gerekçe, hiçbir bahaneyi tanımıyoruz ve tanımayacağız. Şiddetin üzerini örten, geciktiren, hafifleten her yaklaşım suçun ortağıdır."

"Kadın istihdamı son 23 yılda yüzde 32'ye yükseldi"

Adalet Bakanı Tunç, kadına şiddetin, insan onuruna yönelmiş en ağır ihlal, en derin adaletsizlik olduğunu vurgulayarak, "Bu vahim gerçeğin karşısında adalete erişim politikalarımızı güçlendiriyoruz. Mağdurun yalnız bırakılmadığı, hakkın süratle tecelli ettiği, koruma tedbirlerinin kararlılıkla uygulandığı bir sistemi daha da ileriye taşımak zorundayız. Çünkü devlet en çok da susanların sesini duymakla devlet olur" diye konuştu.

Türkiye'de son 23 yılda kadın istihdamının yüzde 32'ye yükseldiğini, özellikle okullaşma oranının önemine dikkat çektiklerini anlatan Tunç, kız çocuklarının okul öncesi okullaşma oranının yüzde 84'lere ulaştığını, ilk öğretimde yüzde 95'i, orta öğretimde yüzde 91'i geçtiğini, üniversite eğitimi gören öğrencilerin yüzde 51'inin kadınlardan oluştuğunu aktardı.

"kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz"

Adalet Bakanı Tunç, kadın haklarına ilişkin mevzuatı sürekli yenileyerek uygulama mekanizmalarını güçlendirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Adaletin her aşamasında kadının onurunu, güvenliğini ve haklarını önceleyen yeni yaklaşımlar geliştirdik. Hukukun koruyucu gücünü kadınların hayatına daha etkin bir şekilde yansıtmak için gerek anayasal, gerek yasal uygulamaya yönelik birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Küresel bir sorun olan ülkemizde de hepimizi derinden yaralayan kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin korunması amacıyla önemli bir yasal düzenlemeyi de hayata geçirdik. O da 2012 yılında yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanun. Bununla şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin yani kadın, erkek, çocuk, aile bireyi şiddete uğrayan kim varsa hiçbir ayrım göstermeden bunların korunmasını sağlayan ve ısrarlı takip mağduru kişilerin korunmasını sağlayan korunması yönündeki tedbirleri içeren önemli bir yasal düzenlemeyi hayata geçirdik. Bu Kanun 2012'den bu yana uygulanıyor. Kanunun uygulanmasından kaynaklanan bir takım sorunlar bize intikal ediyor. Basında da hepimiz görüyoruz. Özellikle bunları tüm açıklığıyla ortadan ortaya koymak lazım. Kanundan kaynaklanan gerek kadınları mağdur eden gerek onların şiddetten korunmasını sağlamaya yönelik daha başka nasıl düzenlemeler ve uygulamalar yapılabilir, bunların tartışılması çok önemli. Bu konuda kararların hızlı bir şekilde alınması lazım. Tarafların hızlı bir şekilde dinlenmesi lazım. Yani aradaki küçük tartışmaların büyük sorunlara yol açmadan kadın cinayetlerine varmadan özellikle yargı mekanizmalarında bu kurumsal yapının içerisinde çözümlenmesi lazım. Özellikle tarafların dinlenerek hakkaniyeti, adaleti ortaya çıkarmak lazım. Yoksa çok istemediğimiz vahim sonuçlara varan durumlar hepimizi derinden yaralıyor. Bu konuda her türlü tedbiri almakta kararlıyız. Bir kadının bile şiddete uğraması hepimizin yüreğini derinden yaralar. O nedenle hep diyoruz ki kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimizdir. Ama maalesef bir kısım çevreler sanki bu alanda hiçbir tedbir alınmıyormuş gibi bu konu üzerinden özellikle kadın üzerinden çocuklar üzerinden maalesef politikaya alet edilen bu konunun özellikle bir siyasi rant meselesi gibi kullanılmasını da doğru bulmuyoruz. Kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele edeceğiz. Millet olarak mücadele edeceğiz.

"Gecikmenin telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açtığını görüyoruz"

Özellikle yargı reformunda üzerine basa basa söyledik. Aile içi ve kadına yönelik şiddet suçları soruşturma bürolarını yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Yani bu konuda soruşturma ve kovuşturma aşamasında gecikmeksizin karar verilmesi lazım. Gecikmenin telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açtığını görüyoruz. Bu sorunları ortadan kaldırmakta kararlıyız. Adli yardım sisteminde kadın haklarının daha etkili korunmasını sağlayan uygulamaları geliştirmeye devam edeceğiz. Kim olursa olsun nereden gelirse gelsin ve kime yönelirse yönelsin şiddetin karşısında durmak, yalnızca bir tercih değil, insan onuruna ve adalete olan borcumuzun kaçınılmaz gereğidir."

Kaynak: ANKA / Güncel
title