2026 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda... Talat Dinçer: "Piyasa Yangın Yeri, Esnaf İnim İnim İnliyor"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, ekonomik tablonun sahadaki gerçeklerle örtüşmediğini belirtti. Dinçer, küçük esnafın ve KOBİ'lerin yaşadığı krize dikkat çekerek, "Piyasa yangın yeri, esnaf inim inim inliyor. Memleketin her yerini üç harfliler sardı Sayın Bakan. Bak, yerli esnaf inim inim inliyor" dedi.

(TBMM) - CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, ekonomik tablonun sahadaki gerçeklerle örtüşmediğini belirtti. Dinçer, küçük esnafın ve KOBİ'lerin yaşadığı krize dikkat çekerek, "Piyasa yangın yeri, esnaf inim inim inliyor. Memleketin her yerini üç harfliler sardı Sayın Bakan. Bak, yerli esnaf inim inim inliyor" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri için toplandı. Komisyon'da Ticaret Bakanlığı'nın yanı sıra Helal Akreditasyon Kurumu ile Rekabet Kurumu'nun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülüyor.

CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın sunumuna göndermede bulunarak, "Şimdi, Sayın Bakanımı dinledik; Sayın Bakanım maşallah, çok güzel, şiir gibi bütçe sunuşunu yaptı. Güzel yaptı, Allah var şimdi, hele o 'dolar' deyişine falan bayılıyorum, çok güzel sunumunu yaptı. Ancak Sayın Bakanım, şimdi siz bunları söylüyorsunuz ama o zaman piyasada bir yanlışlık var" dedi.

Dinçer, piyasanın yangın yeri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bir sıkıntı var, piyasa yangın yeri. Şimdi, onun ile sizin anlattıklarınızı örtüştürdüğümüzde, hiçbir şekilde örtüşmüyor. Şimdi, piyasada küçük ve orta ölçekli işletmeler inim inim inliyor, finansmana ulaşamıyorlar, herhangi bir şekilde yükümlülüklerini yerine getiremiyorlar, borçlarından dolayı adliyenin rafları hep icra dosyalarıyla doldu ama sizin sunumumuza baktığımızda sanki ülkede hiçbir sorun yok gibi. Sayın Bakanım, bu ülkede işletmelerin yüzde 98'i küçük işletmeler, küçük ve orta boy işletmeler, bunun gerisindekiler büyük işletmeler. ve ülkede -siz biraz önce söylediniz, tescil rakamlarını açıkladınız, esnafın tescil rakamlarını- 2 milyona yakın tescilli esnafımız var ama o kayıtsızlarla falan, aşağı yukarı 2,5 buçuk milyon civarında bir esnaf olduğunu düşünüyoruz. Bununla beraber, 1 milyon da orta boy işletmelerimiz var ülke genelinde. Şimdi, terkin rakamlarını verirken şöyle anlıyorsunuz siz: '1'e 3 iş yeri açıldı' gibisinden düşünüyorsunuz.

Ya, şimdi, Sayın Bakanım, bir işletmenin açılışı o kadar zordur ki yani bunu esnaflık yapan bilir, varını yoğunu satıyorsun, bir işletme yapıyorsun, kendi öz sermayenle bir iş kuruyorsun ama günü geldiğinde, işler ters gittiğinde, kapandığında her şeyini kaybediyorsun. Yani bu ülkede ortalama 150 ile 200 bin civarında bir iş yeri kapanma var yıllık; küçük ve büyük, orta boy, hepsi dahil. Bu 200 bin rakamı o kadar büyük bir rakam ki işsizliğin 13 milyona vurduğu bir dönemde, geniş tabanlı işsizlik, neredeyse ülke nüfusunun üçte 1'i işsiz iken bir kepengin kapanması demek çok büyük bir olay bence yani bunu bu kadar basit bir şekilde geçiştiremezsiniz. Ne ocaklar sönüyor ne insanlar aç kalıyor. Kapanan her iş yeri işsizler ordusuna katılıyor, işte görüyorsunuz. İstihdam sorunu yaşanıyor. Gençlerimiz işsiz, gençlerimiz hep bir iş hayaliyle yurt dışına kaçmanın hesabını yapar bir durumda. Dolayısıyla, böyle ekonomi programlarını yazarken masa başında değil, tezgah başında yazmak lazım. Yani üretimimiz ne kadar güçlüyse, o esnafına ne kadar ayakta tutabiliyorsak, o işletmelerimizi ne kadar uzun süreli ayakta tutabiliyorsak bence başarı budur.

"Sizin asli görevlerinizden bir tanesi de Türkiye'deki ticari hayatı dengelemek, düzenlemektir"

Şimdi, çıkın çarşıya, piyasaya sorun 'Bu ülkede en büyük sorun ne?' deyin Sayın Bakan, size aynen şunu söylerler: 'Kuralsız ticaret' derler, 'kuralsızlık' derler. Çünkü herkes her işi yapıyor, bildiği işi de yapıyor, bilmediği işi de yapıyor ve istediği yerde yapıyor. Böyle bir ticaret olmaz, böyle bir kuralsızlık olmaz Sayın Bakan. Yani sizin asli görevlerinizden bir tanesi de Türkiye'deki ticari hayatı dengelemek, düzenlemek. Şimdi, bakıyorsunuz, bir AVM furyası çıktı ortaya, ta 2000'li yıllardan beri var. O zamandan beri bu konu dile getiriliyor ama siz piyasayı düzenleyici bir perakende yasasını çıkaramıyorsunuz. Bir tane çıktı, içi boş, içinde yok. Sayın Bakanım, burada ticareti düzenleyecek şekilde yapılması lazım bunların. Bak, bunlar her ürününü satıyor. Siz yerli ve milli işletme bırakmadınız, hepsi günden güne kapanıyor. Şimdi bak, yıl sonu geldiğinde kapanma sayısını göreceksiniz Sayın Bakan. Bak, geçenlerde Maliye Bakanlığı bir karar aldı, dedi ki: 'Basit usul 850 bin vergi mükellefini gerçek usule geçireceğim.' Bu esnafın sonu demek. Yani 2021'de çıkardınız bunu, biz dedik ki: 'İyi iş yaptılar yani doğru bir iş yaptılar. En azından emek yoğun çalışan esnafın hakkını Bakanlık koruyor.' Ama işte bir yıl geçti, aradan iki yıl geçti, şimdi yeni bir kararla büyük şehirlerdeki bütün basit usullerin tamamını gerçek usulde vergi mükellefi yapıyorsunuz.

"Memleketin her yerini üç harfliler sardı"

Bakın, memleketin her yerini üç harfliler sardı Sayın Bakan. Bak, yerli esnaf inim inim inliyor. Sokağın girişine ve çıkışına üç harfliler açılıyor. Siz hangileri olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Bunlar neye göre açılıyor, kime göre açılıyor? Yani bütün Türkiye bu 3-5 tane büyük küresel firma sahiplerine mi çalışacak? Yerli esnafı bitiriyoruz. Bakın, her ürününü satıyor, sokağın başında, sonunda var, bu arada esnaf kalmadı. Bu esnaf bizim geçmişimiz, bu esnaf bizim geleceğimiz. Bak, o bizi kıskanan Avrupa ülkeleri kurallarını koymuş, şehir merkezlerine AVM'leri açtırmamış, şehrin dışına Koydurmuş. Onlar, onların kazançlarından belli bir ciro almış, küçük yerli ve milli esnafına dağıtmış, bunları ayakta tutmuş. Bakın, eğer biz bunları yapmaz isek, böyle gider ise zaten sayılarını artık takip edemez olduk bu üç harflilerin memleketin her yerine dağıldılar ve yerli esnaf bırakmadılar. Yerli esnaf her geçen gün inim inim inliyor ve erim erim eriyor Sayın Bakanım. Bu gidişle önümüzdeki günlerde biz zaten sokakta çok fazla esnaf bulamayacağız. Esnaf öyle bir hale geldi ki artık üç harflilerden gidiyor, mal alıyor, aynı fiyatla geliyor, satıyor. Çok üzerine bir şeyi de koyamıyor çünkü orada olduğu için. Çünkü esnafın gücü yok, toptan mal alamıyor. Böyle alınca da sıkıntı çekiyor. Öncelikle, bir, esnafı düzenlememiz lazım Sayın Bakanım. Esnafa mesafe şartı koyalım. Esnafı kendi kuralları içerisinde kurala bağlayalım. Bu büyük AVM'lerden koruyalım, üç harflilerden koruyalım. Üç harfliler yeter, zaten sömürdüler memleketin her yerini. En küçük, ücra bir ilçeye gidin iki tane, üç tane var. Ya, orada on tane bakkal var efendim, kahveci var, bilmem ne var, kasabı var, onun içerisine geliyor yine üç harfliler açılıyor. Yani bu vahşi bir ticarettir. Bana göre ticari bir de ahlaksızlıktır. Bunun bir an önce bir hal yoluna konulması gerektiğini düşünüyorum."

Kaynak: ANKA / Güncel
title