2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda... Gökhan Günaydın: Bu Emniyet Teşkilatını, Bu Jandarmayı Siyasi Olarak Araçsallaştırmaktan Vazgeçin
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasına 5 bin polisle girildiğini hatırlatarak, "Bu Emniyet teşkilatını, bu Jandarmayı siyasi olarak araçsallaştırmaktan vazgeçin. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bunlar bir ya da iki partinin ya da tarikatların kamu görevlileri değil; onlara kanunsuz emirler vermeyin, onlara milletvekillerine biber gazı sıktırtmayın, onlara İstanbul il binamıza 5 bin polisle sokturmayın kardeşim" ifadesini kullandı.
(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasına 5 bin polisle girildiğini hatırlatarak, "Bu Emniyet teşkilatını, bu Jandarmayı siyasi olarak araçsallaştırmaktan vazgeçin. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bunlar bir ya da iki partinin ya da tarikatların kamu görevlileri değil; onlara kanunsuz emirler vermeyin, onlara milletvekillerine biber gazı sıktırtmayın, onlara İstanbul il binamıza 5 bin polisle sokturmayın kardeşim" ifadesini kullandı.
TBMM Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Görüşmeler sırasında grupları bulunan siyasi partilerin konuşmalarının tamamlanması ve Bakanların sunumlarının ardından grup başkanvekilleri söz aldı.
CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ilgiyle dinlediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Gerçekten ilgiyle dinledim çünkü şöyle bir konuşma yaptı Mehmet Şimşek: AKP, iki buçuk yıl evvel iktidara gelmiş, İngiltere'den Mehmet Şimşek'i davet etmiş, Mehmet Bey buraya gelip bir enkaz devraldığını böyle ballandıra ballandıra anlattı ve AKP Grubu da onu çılgınca alkışladı. Oysa AKP, bu memlekette yirmi üç yıldır iktidar ve siz, AKP'nin yarattığı ekonomik enkazı devraldığınızı ve bu nedenle tam toparlayamadığınızı burada ballandıra ballandıra anlattınız. Dediğim gibi, ilginç olan, sizin söyleminiz değil; ilginç olan, AKP Grubunun bunu çılgınca alkışlaması. Fakat bu, sürpriz değil çünkü burada üç yıl evvel Nebati konuşuyordu; siz, isim vermeden Nebati'nin bu memlekette ekonomiyi yıktığını ima ettiniz ama Nebati de burada çılgınca alkışlandı. Dolayısıyla bunun bir özel sosyolojik konu olarak araştırılması gerektiğini öncelikle söylemek isterim.
"Türkiye yoksullukta dünya 1'incisi, işsizlikte dünya 1'incisi, gelir adaletsizliğinde dünya 1'incisi..."
Evet, yirmi üç yılın muhasebesi var. Bu yirmi üç yılın içerisinde, aşağı yukarı on üç yıl Bakan ve Bakan Yardımcısı olarak bulunmuşsunuz. Ne yapmış AKP? Bu yirmi üç yılda 3,2 trilyon dolar vergi toplamış. Bu toplanan vergi, cumhuriyet hükümetlerinin yetmiş dokuz yılda topladığı verginin 6 katı. Bu 6 katı vergiyi, yetmiş dokuz yılda toplanan verginin 6 katını yirmi üç yılda harcayarak ne yapmışsınız? Ben size karnenizi söyleyeyim: Evet, Türkiye yoksullukta dünya 1'incisi, işsizlikte dünya 1'incisi, gelir adaletsizliğinde dünya 1'incisi, faizde dünya 2'ncisi, enflasyonda ise dünya 5'incisi. İşte, yıl sonu karneniz bundan ibarettir."
Özelleştirmelerle 65 milyar dolara memleketin bütün varlıklarının satıldığını belirten Günaydın, "TÜPRAŞ'ı, PETKİM'i, Erdemiri, elektrik ve doğal gaz dağıtım şirketlerini, şeker fabrikalarını, tütün fabrikalarını, gübre fabrikalarını, limanları, termik ve doğal gaz çevrim santrallerini, et kombinalarını, süt fabrikalarını, SEKA'yı, Sümerbankı, Eti Maden şirketlerini, tamamını 65 milyar dolara sattınız. Bugünkü kurla, 42 lirayla çarptığınızda bu 2 trilyon 700 milyar TL ediyor. Bu sene faize ödeyeceğiniz para 2 trilyon 740 milyar lira. Yani memleketin bütün varlıklarını bir yıllık faiz parasına utanmadan sattınız ve bunu bir iktisadi başarı olarak da anlatabildiniz" diye konuştu.
"Çökmüş bir ekonomiyi ancak böyle anlatabilirsiniz"
Günaydın, Bakan Şimşek'i şöyle eleştirdi:
"Ben söyleyeyim size, 2018'e kadar burada çalıştınız, sonra görevden alındınız, İngiltere'ye döndünüz. 2019 yılında Recep Tayyip Erdoğan sizi Halk Bankasını dolandıranlar arasında saydı, 2023'te de geri davet etti. Geldiğinizde 'Beni Halk Bankasını dolandırmakla itham ediyordunuz; şimdi çağırmanız mı doğru, yoksa Halk Bankasını dolandırdığım mı doğru' diye sordunuz mu? Başka bir şey daha, şimdi, Sayın Nebati vallahi eline tutuşturulan kitaptan bir şeyler okuyordu, ben de böyle bakarak okuyayım: 'Epistemolojik kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşımlar...' Böyle şeyler söylüyordu Nebati ama biz biliyoruz ki o politikaların mucidi elbette 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' diyen bay ekonomistti. Nebati'den çiçekle görevi devraldığınız zaman onun yüzüne ya da o politikaların asıl mucidine 'Sizin yarattığınız irrasyonel politikaları düzeltmeye geldim' dediniz mi yoksa demeden hiçbir şey olmamış gibi devam mı ettiniz?
Bakın, bir dezenflasyon programı uyguladığınızı söylüyorsunuz, diyorsunuz ki: 'Yüzde 75'lerden enflasyonu 31'e indirdik. Memleketin risk primini şuradan şuraya indirdik.' Bir tek şey söylemiyorsunuz Sayın Şimşek: O enflasyon oranını, o risk primini oralara ben mi çıkarttım be kardeşim? Niye bunu söylemiyorsunuz? Otuz ay geçmiş, otuz aydır buradasınız, enflasyon 38'den 31'e inmiş; bunu bize bir başarı olarak anlattınız yarım saat. Gerçekten anlatma biçiminiz bu konuda bir ders aldığınızı gösteriyor çünkü çökmüş bir ekonomiyi ancak böyle anlatabilirsiniz, algıyı olgunun yerine ancak bu kadar geçirmeye çalışırsınız."
"Bu Emniyet teşkilatını, bu Jandarmayı siyasi olarak araçsallaştırmaktan vazgeçin"
CHP'li Günaydın, partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasına 5 bin polisle girildiğini hatırlatarak, Günaydın, "Bu Emniyet teşkilatını, bu Jandarmayı siyasi olarak araçsallaştırmaktan vazgeçin. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bunlar bir ya da iki partinin ya da tarikatların kamu görevlileri değil; onlara kanunsuz emirler vermeyin, onlara milletvekillerine biber gazı sıktırtmayın, onlara İstanbul il binamıza 5 bin polisle sokturmayın kardeşim" diye konuştu.
Vatan Emniyet Müdürlüğü'nün koşullarını da eleştiren Günaydın, "Vatan Emniyetini insan onuruna aykırı olan o durumdan kurtarın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti istese orayı bir hafta içerisinde insan onuruna uygun, Emniyet teşkilatına da yakışır bir hale getirir ama maalesef siz, insanların onurunu kırmak için orayı öyle tutmaya devam ediyorsunuz" dedi.
Günaydın, her üç buçuk günde 1 polis intihar ettiğini belirterek, "Aşırı mesai saatleri, ailesiyle bağ kuramama, özlük haklarının verilmemesi, mobbing psikolojik baskı, kanunsuz emirler. O çocukların eylemlerde bizim gözümüze nasıl baktığını görüyoruz. Jandarmayla, polisle oynamayın, onların özlük haklarını çözün, biz de sizi o zaman memleketin İçişleri Bakanı olarak alkışlayalım" ifadesini kullandı.


















