2026 Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda.

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Melen Projesine ilişkin "Eğer Melen Projesi olmasa sizin altı yıllık süreçte İstanbul'a bir bardak su kaynağı getirmediğinizi de tüm İstanbul biliyor. Ayrıca bu bölgenin imar planları ne zaman kesinleşti biliyor musunuz? 2021 yılında 2021 Bu tarihi de not edelim. İhale planlamasını da 26 Aralık 2024 tarihinde etaplar halinde ihalesi yapıldı. Proje tamamen bu yapılan imar planlarına uygun bir şekilde yapıldı ve inşaatlarımız da hızlı bir şekilde yürütülüyor. Burada projelerimizin kuraları önceden çekilmiş, hak sahipleri de belirlenmiştir. Yani bugün çekilen bir kura yoktur. Bu takvime göre şöyle bakan herkes projemizin herhangi bir davayla ya da herhangi bir şahsın tutukluluk süreciyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını da net bir şekilde açıkça görür" diye konuştu.

Haber: Berfin BAYIR - Zeynep BOZUKLU

(TBMM) - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Melen Projesine ilişkin "Eğer Melen Projesi olmasa sizin altı yıllık süreçte İstanbul'a bir bardak su kaynağı getirmediğinizi de tüm İstanbul biliyor. Ayrıca bu bölgenin imar planları ne zaman kesinleşti biliyor musunuz? 2021 yılında. Bu tarihi de not edelim. İhale planlamasını da. 26 Aralık 2024 tarihinde etaplar halinde ihalesi yapıldı. Proje tamamen bu yapılan imar planlarına uygun bir şekilde yapıldı ve inşaatlarımız da hızlı bir şekilde yürütülüyor. Burada projelerimizin kuraları önceden çekilmiş, hak sahipleri de belirlenmiştir. Yani bugün çekilen bir kura yoktur. Bu takvime göre şöyle bakan herkes projemizin herhangi bir davayla ya da herhangi bir şahsın tutukluluk süreciyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını da net bir şekilde açıkça görür" diye konuştu.

AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri tamamlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, görüşmelerin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlayarak, değerlendirmelerde bulundu.

"Türkiye'de milyonlarca aileye yuva kuran, inşa eden TOKİ ile mağduriyet kelimelerini yan yana koymayalım"

Bakan Kurum, TOKİ'ye dair eleştirilere ilişkin TOKİ'nin Türkiye'nin yüz akı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"İlgili eleştirileri de burada hep birlikte şaşkınlıkla takip ettiğimi söylemek isterim. Bir milyon 750 bin sosyal konut yaparak dar gelirli vatandaşımızı ev sahibi yapan, Türkiye'nin en büyük sosyal konut hamlesi olan 500 bin sosyal konut projesine başlayan, asrın felaketinde 3 bin 481 şantiyede asrın felaketinde çalışan, asrın felaketi öncesinde yaptığı binalarda yaşanan, asrın felaketinde bir çatlak dahi binalarında olmayan dimdik ayakta kalan TOKİ'yi eleştirirken herkesi biraz daha insaflı olmaya davet ediyorum. Bugün deprem bölgesindeki herkes TOKİ konutlarında oturmak istiyor. Türkiye'de milyonlarca aileye yuva kuran, inşa eden TOKİ ile mağduriyet kelimelerini yan yana koymayalım. Lütfen koymayalım. Bu arkadaşlar emek veriyor, çalışıyor çünkü TOKİ bilhassa dar gelirli ailelerimiz için orada evi olmayan vatandaşlarımız için güven ve gururla anılan bir Türkiye markasıdır. Sizin de markanız. Asrın felaketi sonrası maalesef ki öncelikler değişti. Biz orada vatandaşımız konteynerda yaşarken evi olan vatandaşa mı ev yapmalıydık? Asrın felaketi için mi çalışmalıydık? Tabii ki asrın felaketi için çalışmalıydık.

Şimdi öncelikler değiştiyse eğer büyük bir yıkımı bir an önce gidermek için tüm gücümüzle bölgeye seferber olduk. ve var olan bazı projelerde evet yavaşlamalar oldu. TOKİ'mizin 'İlk Evim Arsam' projesinde geldiğimiz noktada bakın 235 bin hak sahibi kardeşimiz var. Bunun 107 bin 534 hak sahibi için imar planları tamamlanmış. Kalanları da inşallah çok kısa süre süre içerisinde tamamlanacak, verilecek. Yine bu proje kapsamında 250 bin 'İlk Evim' projesiyle sosyal konut projesi yapmıştık. Bakın, deprem bölgesi devam ederken yapılanlardan bahsediyorum. 250 bin sosyal konutun şu an 253 bin 840 konutunun yapımı başladı. Yani 'başlamadı' diyenler 'orada bu işler unutuldu, bu işler yapılmadıysa yeni işler nasıl yapılacak' diye algı yapmaya çalışan arkadaşlara söylüyorum. Ben bu vesileyle milletimizin gönlünü her zaman olduğu gibi ferah tutmasını ve bize güvenmesini istiyorum, diliyorum. 1 milyon 750 bin sosyal konutu teslim eden bir irade, her afette milletin yanına iki saat sonra koşmuş olan bu kadro, 'İlk evim arsa' projemizde de hiç rahatsızlık duymayın bu konutlarımızı da tamamlayacaktır. Milletimiz bilir ki biz bugüne kadar ne söz verdiysek, seçim meydanlarında ne söylediysek yaptık. Hamdolsun, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz."

"Maalesef hesap kitap bilmeyen arkadaşlar yine hata yapıyorlar"

Emlak Konut'un yaptığı gayrimenkul sertifikası ve Damlakent Projesine dair sorulara ise Bakan Kurum, konunun anlaşılmadığını söyleyerek şu yanıtı verdi:

"Biz bakanlık olarak vatandaşımızın uygun maliyetle, güvenle, huzurla ev sahibi olabilmesi için her türlü argümanı ortaya koyuyoruz. Bir taraftan sertifika yapıyoruz. Bir taraftan Emlak Katılım Bankası'yla devlet eliyle faizsiz konut, iş yeri, araç almaya imkan tanıyoruz. Damlakent Projesiyle de gayrimenkul sertifikası sunduk ve bu kararlılığımızı, en yeni ve en güçlü adımları atmak suretiyle ortaya koyduk. Burada maalesef hesap kitap bilmeyen arkadaşlar yine hata yapıyorlar. Hissenin düşmesi vatandaşımızın zararına değil, yararınadır. Çünkü bu projeyle vatandaşımız sertifika alarak ev sahibi olabilmektedir. Sertifikayla topladıkları sertifikayla ev sahibi oluyorlar. Vatandaşımızın Bütçesine göre ne kadar düşerse o kadar uygun fiyatla ev sahibi olabilir. Yani hisseleri toplayacak, gidecek o sertifikalarla ev sahibi olacak. Şimdi şunun altını önemle çizmek isterim. Bu proje milletimizin yuva hayalini gerçekleştirmeye ve gerçeğe dönüştürme sözümüzün en büyük ispatlarından biridir."

"Zamanımızın büyük bir kısmını çok temel konularda dolaşıma sokulan dezenformasyon ve yalanlara cevap vermek alıyor"

Kurum, İstanbul Arnavutköy'de bulunan Sazlıdere'deki sosyal konut projesine ilişkin 6 Şubat 2023 depremlerini hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Asrın Felaketini yaşadık. Yüz binlerce konut yaptık. Sosyal konut yapıyoruz. Bu çalışmalar bizi emin olun yormuyor. Zamanımızın büyük bir kısmını çok temel konularda dolaşıma sokulan dezenformasyon ve yalanlara cevap vermek alıyor. Bu Sazlıdere konusu yine insafsız yalanların dolaşıma sokulduğu önemli başlıklardan biridir. Bakın kaç kere söyledik, duyurduk, ilan ettik. Dedik ki: 'Bunlar sadece ve sadece sosyal konut.' Bir taraftan diyorsunuz ki: 'Sosyal konutları niye yapıyorsunuz?' Bir taraftan sosyal konut yapıyoruz. Sadece dar gelirli vatandaşlarımız hak sahibi olabilir. Sadece ve sadece dar gelirli vatandaşlarımız. Burada sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı konut alabilir ama ısrarla aynı algılar yapılmaya devam ediliyor. Tekrar anlatıyorum. Arnavutköy Sazlıbosna'da iki etapta toplam 36 bin 631 konutun ihalesi yapılmış, inşaatları başlatılmıştır. Projenin tamamının 250 bin sosyal konut kampanyası olduğunu ve hak sahiplerinin de tamamının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunun altını bir kez daha çizeyim."

"Siz altı yıllık süreçte İstanbul'a bir bardak su kaynağı getirmediniz"

Melen Çayı'ndan İstanbul'a su getirme projesinde öngörülen tarihin 2027 yılı içerisinde olduğunu söyleyen Kurum, "Melen'den İstanbul'a dereden değil barajdan su gelecek ve Sazlıdere'den bu süreçte su kullanımına devam edilecek. İlave su kaynaklarının devreye alınmasıyla ki Sazdere'deki ihtiyacın kat ve kat fazlası yine hükümetimizin de devletimizin yaptığı yatırımlarla Melen'den getirilmektedir ve İstanbul'umuza bu su verilecektir" dedi.

Muhalefete seslenen Kurum, "Eğer Melen Projesi olmasa sizin altı yıllık süreçte İstanbul'a bir bardak su kaynağı getirmediğinizi de tüm İstanbul biliyor. Ayrıca bu bölgenin imar planları ne zaman kesinleşti biliyor musunuz? 2021 yılında. Bu tarihi de not edelim. İhale planlamasını da 26 Aralık 2024 tarihinde etaplar halinde ihalesi yapıldı. Proje tamamen bu yapılan imar planlarına uygun bir şekilde yapıldı ve inşaatlarımız da hızlı bir şekilde yürütülüyor. Burada projelerimizin kuraları önceden çekilmiş, hak sahipleri de belirlenmiştir. Yani bugün çekilen bir kura yoktur. Bu takvime göre şöyle bakan herkes projemizin herhangi bir davayla ya da herhangi bir şahsın tutukluluk süreciyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını da net bir şekilde açıkça görür" diye konuştu.

"Davulu da biz çalıyoruz, tokmak da bizde, söz de bizde"

Bakan Kurum, Türkiye'nin COP31 ev sahipliğini yapmasına dair başarısının küçümsenemeyeceğini belirterek "Hep birlikte gurur duyacağımız bir başarıdır. Açık söylüyorum. Davulu da biz çalıyoruz. Tokmak da bizde, söz de bizde. Tamam mı? Bunu not edin. Çünkü başkanlık da bizim. Ev sahibi de biziz. Tamam mı? Başkanlık da biziz. Ev sahibi de biziz" dedi. İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş'in "Ama bu projelerde yok" sözüne Bakan Kurum, "Ben nezaketen... Yani sizin nezaketinizi burada herkes gördü. Tamam mı? Herkes gördü. Sizin ne kadar nezaketli olduğunuzu... Tamam mı? Bir kadın olarak... Kadın vekilimiz olarak nezaketinizi herkes gördü" diye cevap verdi. İYİ Partili Türkeş ise Kurum'un "Bir kadın olarak" sözlerine "Kadın erkek yok" dedi.

Ayyüce Türkeş: Ne güzel Abdullah Öcalan'ı da COP31'e götürün

Bakan Kurum, 196 ülkenin liderinin katılacağı COP31 zirvesinin Türkiye'de yapılacağını ve Türkiye'nin aynı zamanda eylem gündemini ve bunun üretilmesinden sorumlu olacak ülke olacağına dikkat çekti. Sözlerine devam eden Bakan'ın kendisini işaret ederek konuştuğunu söyleyen Türkeş, "Beni elinizle işaret etmeyin. Ne güzel, Abdullah Öcalan'ı da oraya götürün" diye tepki gösterdi.

Kurum'un Ayyüce Türkeş'e "Sadece müzakereleri Avustralya yürütecek. Tek yetkili de Türkiye olacak. O yüzden gurur duyun. Ülkenizle gurur duyun" demesine cevap veren İYİ Partili Türkeş, "Ben ülkemle gurur duyuyorum, siz ülkenizle gurur duyun. Siz Recep Tayyip Erdoğan ile değil de ülkenizle gurur duyun" dedi.

Kurum: Biz Cumhurbaşkanımızla da, saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'yle de çatlasınız da gurur duyuyoruz

Bakan Kurum ise "Biz Cumhurbaşkanımızla da, saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'yle de gurur duyuyoruz. Çatlasanız da gurur duyuyoruz" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Türkeş'in Bakan Kurum'a "Deli midir nedir" sözlerine Kurum'un "Deli kendinizdir, sözlerinize dikkat edin. Sözlerini size iade ediyorum. Sen sen burada deli gibi hareket ediyorsun. Sözünü sana iade ediyorum" yanıtına muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.

Bakan Kurum'u nezaketsiz davrandığını ifade eden CHP Adıyaman Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, "Nezaketinizi herkes gördü mü Sayın Bakanım" derken İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da "Sayın Bakan niye böyle bir şey yapıyorsunuz? Yaptığınız çok ayıp bir milletvekiline böyle konuşulmaz" diye konuştu. Bunun üzerine AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş,  İYİ Partili Türkeş'in sözlerini hatırlatarak "Deli midir nedir dedi" diye tepki gösterdi.

Sözlü tartışmanın ardından Komisyon Başkanı Muş, süresi biten Bakan Kurum'a ek süre verdi.

"Bu ülkenin çevresine, doğasına, suyuna, toprağına halel getirecek hiçbir düzenlemede bizim imzamız olmaz"

Bakan Kurum, çevre düzenlemelerine ilişkin Bakanlığı yöneltilen eleştirilere şöyle cevap verdi:

"Sizdeki çevre anlayışıyla bizdeki çevre anlayışının çok farklı olduğu bugün net bir şekilde ortaya çıktı. çünkü biz çevre deyince Millet Bahçeleri, Güneş Enerji Santralleri, sıfır atık uygulamaları, doğa koruma projeleri, arıtma ve altyapı tesisleri anlıyoruz. Ama sizin çevreden ne anladığınızı hakikaten bir türlü anlayamıyoruz. Bakın bugün dünya afetler başta olmak üzere iklim krizinden etkilenen çok ciddi sorunların etkisi altındadır. Akdeniz havzasında yer aldığımız için ülke olarak Bizler de etkileniyoruz. Buna karşı geliştirdiğimiz özgün mekanizmalarla bir yandan kendi hassasiyetlerimizi gözetiyor, diğer yandan da uluslararası düzeyde aktif politikalara öncülük ediyoruz. İşte İklim Kanunu da bu noktada devreye giriyor. Çünkü bu Kanun Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği '2053 Net 0 emisyon' hedefi ve yeşil büyüme vizyonu çerçevesinde iklim değişikliği ile mücadelemize ivme kazandırmaktadır. Bu ülkenin çevresine, doğasına, suyuna, toprağına halel getirecek hiçbir düzenlemede bizim imzamız olmaz. İklim Kanunu da iddiaların tam aksine Türkiye'nin geleceğini korumak için atılmış stratejik bir adımdır."

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, "Hatay'a Gazzelileri mi getireceksiniz" sorusuna ise Bakan Kurum'un "Sayın vekile şunu söylemek isterim ki burada değil zannedersem" demesi üzerine AK Partili milletvekilleri de "Kaçtı" dedi. Muhalefet milletvekilleri AK Partili milletvekillerinin CHP'li Güzelmansur hakkında "Kaçtı" sözlerine tepki gösterdi. Komisyon Başkanı Muş'un "Herkes sözlerine dikkat etsin" uyarısının ardından konuşmasına devam eden Bakan Kurum, CHP'li Güzelmansur hakkında, "Son olarak 'Hatay'a Gazzeleri mi getireceksiniz?' diyen Sayın Vekile şunu söylemek isterim ki kendisi de çok iyi biliyor ki her toplantıya davet edilmesine rağmen gelmeyen, Hatay'a ilgisiz, Hatay'a alakasız bir vekilimiz bu. Tamam mı? Bir soru sorduysa burada cevabını dinler. Yüzüne de söylerim" diye konuştu.

Komisyonda seçilmiş milletvekili kavgası:  Bakanımız kaybetmedi, İstanbul kaybetti

CHP'li Bakırlıoğlu, "Gelecek bir milletvekiline hakaret edecek, böyle bir usul yok. O da Hatay halkının oylarıyla seçtiği bir milletvekili, Bakan böyle konuşamaz" derken CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, "Böyle bir üslup kullanamaz Bakan" diye konuştu. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da Hatay Milletvekilliği düşürülmüş Can Atalay'a atıfta bulunarak "Sayın Bakan seçilmiş Can Atalay'ın da o toplantılara katılamadığını biliyor mu?" diye sordu. Bakan Kurum, EMEP'li Karaca'ya "Seçildik, seçildik. Merak etme. İstanbul'dan seçildik. Sen oradan karışma" dedi. CHP'li Özlale ise Kurum'a ithafen "Kaybettin, kaybettin hem de öyle bir kaybettin ki onun acısı bu" diye konuştu. Bunun üzerine AK Partili Güneş, "Bakanımız kaybetmedi, İstanbul kaybetti" dedi.

Tartışmaların ardından Bakan Kurum, Hatay'a ilişkin soruya verdiği yanıta kaldığı yerden devam ederek "Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Hatay'a yapılan her bir eser her bir proje sadece ve sadece Hataylılarındır. Biz baştan beri bunu söylüyoruz ve buradaki hep yapılan projelerde de Hataylı kardeşlerimiz, vatandaşlarımız oturacak. Tabii sizin bu soruyu sorarken nasıl Hatay diye bir derdiniz yoksa Gazze diye bir derdiniz de yok. Samimi değilsiniz bu soruyu sorarken. Sadece ve sadece algı yapıyor. Hala bir Hatay milletvekili olarak da depremi siyasi malzeme yapmaya devam ediyor. Burada siyasi şov yaparak söyleyip gideyim, algı oluşturayım, gideyim diyerek hiçbir yere varamazsınız. Bunu bunu da şu Gazi Meclis'in çatısı altında yapmaktan da maalesef imtina etmiyorsunuz" diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, görüşmelerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yanı sıra Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığının 2026 yılı bütçeleri ile Türkiye Çevre Ajansı'nın Sayıştay raporu kabul edildi.

(SON)

Kaynak: ANKA / Güncel
title