"Yenilikçi Türkiye İçin Bilişim" Konferansı

TÜSİAD Başkanı Yılmaz: "Türkiye bilgi toplumuna dönüşecekse, yenilikçilik kapasitesini yükseltecek ve büyümesini hızlandıracaksa bunu ancak bilişim sektörünü şahlandırarak başarabilir" T...
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, "Türkiye bilgi toplumuna dönüşecekse, yenilikçilik kapasitesini yükseltecek ve büyümesini hızlandıracaksa bunu ancak bilişim sektörünü şahlandırarak başarabilir" dedi.
Yılmaz, TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından düzenlenen "Yenilikçi Türkiye için Bilişim" konferansında yaptığı konuşmada, ekonomisini bilgiye dayandırmayan hiç bir toplumun 21. yüzyılda rekabet gücünü artırmasının mümkün olmadığını belirtti.
Kurumların rekabet yarışındaki konumlarının bilgiyi nasıl yönettiklerine bağlı olarak şekilleneceğini aktaran Yılmaz, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gerek bireylerin yaşamlarında gerekse kurumların işleyişi ve iş yapma modellerinde oluşturduğu değişimin, bilişim sektörüne dair beklentilerin de büyümesine yol açtığını kaydetti.
Türkiye bilgi toplumuna dönüşecekse, yenilikçilik kapasitesini yükseltecek ve büyümesini hızlandıracaksa bunu ancak bilişim sektörünü şahlandırarak başarabileceğini vurgulayan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Gelişmiş ülkeler katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirir ve bu ürünlerin üretiminde uzmanlaşırken, Türkiye gibi ülkelerin teknolojisi standartlaşmış ancak düşük maliyetin önünde rekabetçi olunabilecek ürünlerde uzmanlaşması dış ticarette yapısal dönüşüme katkıda bulunsa da uluslararası ekonomideki göreli konumumuzu maalesef değiştirememektedir. Uluslararası ekonomi içindeki konumumuzun dönüştürülmesinde bilişim sektörünün rolü kritiktir.
Bilgi ve iletişim teknolojileri üretim zincirinde Türkiye'nin varlık göstermesi, uzun dönemli büyüme performansının da en önemli destekleyicilerinden birisi olacaktır. Sektörün önündeki verimliliği artırıcı ve yenilikçiliği destekleyici rolü katma değeri yüksek ve sofistike ürünlere kavuşmamızı kolaylaştıracaktır. Ülkemizde üretilen ve ihraç edilen ürün gamını sıradanlıktan kurtarmanın yolu bilişimden geçmektedir."
"Bilişim sektörünün 160 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması hedefleniyor"
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda bilişim sektörünün 160 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmasının hedeflendiğini anımsattı.
Bunun da gelecek 10 yıl içinde sektörün mevcut büyüme hızının 3 katı oranında bir yıllık büyüme ihtiyacına işaret ettiğini aktaran Yılmaz, kalkınma planlarında, bilgi toplumu strateji belgelerinde, bakanlıkların şura kararlarında ve STK'ların raporlarında sektörün büyümesine hizmet edecek çok sayıda hedef ve bu hedeflere yönelik yapılması gereken işler olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, bunların başta KOBİ'ler olmak üzere iş süreçlerine bilgi ve iletişim teknolojilerini daha fazla dahil etmekten, bilgi teknolojileri ihracatını artırmaya, sektörde sürdürülebilirlik ve etkin rekabet ortamını güçlendirmekten, yeni nesil mobil genişbant erişim altyapılarını ve genişbant internet kullanımını yaygınlaştırmaya kadar uzanan bir yelpazeyi oluşturduğunu belirterek, "Bu hedeflere ulaşılması ve bilişim sektörünün büyümesi ancak sistemli, süreklilik arz eden ve sıkı takip edilen bütüncül politikalar temelinde gerçekleştirilebilir" dedi.
"Konu sektörel bazda değil ülke ekonomisi boyutunda ele alınmalı"
Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Cılız, TÜBİSAD olarak Türkiye'deki telekomünikasyon, bilgi teknolojileri, tüketici elektroniği ve yeni medya alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin ortak sesi olmaya çalıştıklarını anlatarak, 200'e yakın kurumsal üyeleriyle 2012 senesinde yaptıkları pazar araştırması verilerine göre 40 milyar dolara yakın büyüklüğe sahip bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü pazarının yaklaşık yüzde 90'ını temsil ettiklerini söyledi.
Temel misyonlarının bilgi ve iletişim teknolojilerini Türkiye'nin sağlıklı sürdürülebilir ekonomik büyümesinin temel bileşeni olarak konumlandırmak olduğunu vurgulayan Cılız, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ülke ekonomilerine sağladığı stratejik önemin, konunun sektörel bazda değil ülke ekonomileri boyutunda ele alınmasını gerektirdiğini ifade etti.
Bu sektörün gelişmesinin Türkiye'nin büyüme hedefinin gerçekleşmesini de mümkün kılacağını belirten Cılız, "Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü gerek şirketlere sağladığı verimlilik artışı, gerekse katma değer üretme konusundaki kaldıraç etkisiyle, büyümeyi sağlayacak özelliklere sahip. Çünkü bu sektöre yapılan yatırımlar ekonomik büyümeye bir çarpan etkisiyle katkı sağlıyor" diye konuştu.
TÜBİSAD olarak bilgi ve iletişim teknolojilerinin Türkiye'nin ekonomik büyümesine, rekabet gücüne ve verimlilik artışına olan etkisini ortaya koyabilmek amacıyla "Atılım için Bilişim" adlı bir rapor hazırladıklarını dile getiren Cılız, şunları kaydetti:
"Rapordaki en önemli bulgu ve sonuç; Bilgi ve iletişim teknolojilerine yapılan bir birimlik yatırımın 1,6 birimlik bir çarpan etkisiyle ekonomik büyümede katkı yarattığı idi. Atılım için, yenilikçi Türkiye için bilişim şart. Eğer Türkiye 10 sene içinde dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer almayı hedefliyorsa bilişimsiz bunu başarması imkansız. Bu anlamda TÜBİSAD olarak yazılım ve hizmet konusuna özel önem veriyoruz. Yani katma değeri yüksek, teknolojik ihracata dayalı bir büyüme modeli Türkiye için kaçınılmazdır.
Bu bir sektör meselesi değil memlekete meselesidir. Sağlıklı ekonomik büyüme için bilgi ve iletişim sektörlerinin farklı sektörlerde etkin ve yaygın kullanımı kadar inovasyon ve Ar-Ge'nin de önemli olduğuna inanıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon olmadan büyüme olanaksızdır. Taklit ve kopya ile kalıcı başarıları yakalamak mümkün değil. Bizler bilgi ve iletişim teknolojilerini gelişme ve kalkınmanın motoru, inovasyonun ise bu motorun benzini olduğuna inanıyoruz."
"Bilgi ve iletişim teknolojileri stratejik bir sektör olarak kabul edilmeli ve bütüncül politikalarla desteklenmelidir"
TÜBİSAD Başkanı Cılız, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne yönelik bugüne kadar kamuda yapılan çalışmaların önemli olduğunu ancak sektörün bugün hala istenilen düzeyde olmadığını kaydetti.
Cılız, "Güçlü bir siyasi sahiplenme ile bilgi ve iletişim teknolojileri stratejik bir sektör olarak kabul edilmeli ve bütüncül politikalarla desteklenmelidir. Sektörümüzdeki yüksek vergi oranı azaltılmalıdır. Kamunun itici güç oluşturabilmesi için kamu sektörü, özel sektör ile rekabet içinde olmamalı; şeffaf ve rekabetçi piyasa şartları sağlanmalıdır. Ar-Ge ve girişimciliğin desteklenmesinin önemine inanıyoruz; bu doğrultuda Ar-Ge kanunundaki 50 kişilik Ar-Ge personeli sınırının azaltılmasını arzu ediyoruz. Bilişim alanında nitelikli iş gücü yetiştirilmesi en önemli önceliğimiz olmalı. Çünkü bu sektörün gelişmesinin alın terine değil akıl terine bağlı olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bilişim ve inovasyon olmadan, bilişim ve yeni teknolojilere dayalı üretim modelleri kullanılmadan Türkiye sanayisinin uluslararası rekabet gücünü sağlamasının imkansız olduğunu belirten Cılız, sanayinin bu konuya daha fazla önem vermesini ümit ettiğini söyledi. - İstanbul






















