Tcmb Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: Veriler Dezenflasyon Sürecinin Yavaşladığını Göstermektedir
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK), 23 Ekim tarihinde yapılan toplantısının özeti yayınlandı. Enflasyonun ana eğiliminin eylül ayında ayında yeniden yükseldiği vurgulanan özette, "Veriler dezenflasyon sürecinin yavaşladığını göstermektedir. Öncü verilere göre gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir hız kesmekle birlikte sürmektedir" denildi. Özette, gıda başta olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerindeki etkilerin belirginleştiği ifade edilerek, "Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" denildi.
(ANKARA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK), 23 Ekim tarihinde yapılan toplantısının özeti yayınlandı. Enflasyonun ana eğiliminin eylül ayında ayında yeniden yükseldiği vurgulanan özette, "Veriler dezenflasyon sürecinin yavaşladığını göstermektedir. Öncü verilere göre gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir hız kesmekle birlikte sürmektedir" denildi. Özette, gıda başta olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerindeki etkilerin belirginleştiği ifade edilerek, "Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" denildi.
TCMB PPK'nın 23 Ekim tarihindeki toplantısına ilişkin toplantı özeti yayınlandı. Özette, küresel ticaret politikalarındaki belirsizliklerin yüksek seviyesini koruduğu, küresel büyüme tahminlerinde sınırlı iyileşmenin sürdüğü ancak aşağı yönlü risklerin güçlendiği belirtildi. Kurul, küresel talepteki zayıf seyir ve arz yönlü gelişmelerin ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ettiğini, buna karşın enerji dışı emtia fiyatlarının artış eğilimini sürdürdüğünü ifade etti.
Enflasyon üzerindeki risklerin küresel ölçekte geçerliliğini koruduğu belirtilen özette, merkez bankalarının riskleri gözeterek faiz indirimlerini sürdürdüğü aktarıldı. PPK özetinde, 17 Ekim haftası itibarıyla TL mevduat faizlerinin yüzde 48,5, ticari kredi faizlerinin yüzde 47,9, ihtiyaç kredisi faizlerinin yüzde 62,7 seviyesinde gerçekleştiği kaydedildi. Özette, parasal ve finansal koşullara ilişkin şu değerlendirme yapıldı:
"Türk lirası mevduat faizleri, 12 Eylül haftasına kıyasla 82 baz puan azalarak 17 Ekim haftası itibarıyla yüzde 48,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 236 baz puan azalarak yüzde 47,9; ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 211 baz puan azalarak yüzde 62,7; konut kredisi faizleri 124 baz puan azalarak yüzde 37,9; taşıt kredisi faizleri ise 570 baz puan azalarak yüzde 36,3 seviyesinde oluşmuştur.
Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 12 Eylül–17 Ekim döneminde yüzde 3,1 seviyesine gerilemiştir. Bu düşüşte kredi kartı büyümesindeki yavaşlama etkili olmuştur. TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 2,3 seviyesinden yüzde 2,6'ya yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 0,5 ile bir önceki PPK dönemi seviyesinin altında gerçekleşmiştir.
TCMB brüt uluslararası rezervleri, 12 Eylül'den bu yana 20,6 milyar ABD doları artarak 17 Ekim itibarıyla 198,4 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 10 Eylül'den bu yana yatay bir seyirle 22 Ekim itibarıyla 267 baz puan seviyesine gelmiştir."
Eylül ayında iharacat azalırken, ithalat arttı
Özette, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna dikkat çekilerek, son döneme ait verilerin bu görünümü desteklediği ifade edildi. Sanayi üretimi ağustosta aylık bazda yüzde 0,4, yıllık bazda yüzde 7,1 arttı. Kartla yapılan harcalamaların ağustos-eylül döneminde arttığı aktarılan özette, "Diğer yandan, kart kullanım oranında son yıllarda görülen artışın etkisi dışlandığında tüketim harcamalarının daha ılımlı gerçekleştiği değerlendirilmektedir" denildi.
İstihdamın ağustosta 32,8 milyon kişi olduğu, işsizlik oranının yüzde 8,3'e gerilediği bildirilen özette, "Bu dönemde, işgücüne katılım oranı çeyreklik olarak 0,1 puan artmış, işsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 8,3 seviyesine gerilemiştir. Anket göstergeleri, yılın üçüncü çeyreğinde imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde tarihsel ortalamanın altında seyreden görünümün devamına işaret etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Cari açıkta eylül ayında artış olacağı öngörüldü
Cari işlemler dengesi 5,5 milyar dolar fazla verirken, 12 aylık cari açık 18,3 milyar dolara gerilediği kaydedilerek, eylül ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatın azaldığı, ithalatta artış kaydedildiği belirtildi. Özete göre, 12 aylık birikimli dış ticaret açığı bir önceki aya göre yükseldi. Talep ve üretime ilişkin özet şöyle:
"Bu dönemde, küresel düzeyde altın fiyatlarının artışıyla güçlenen altın ithalatı da söz konusu artışa katkı vermiştir. Nitekim altın hariç bakıldığında dış ticaret açığındaki artış daha sınırlı olmuştur. Bu çerçevede, 12 aylık birikimli cari açıkta eylül ayında artış olacağı öngörülmektedir. Altın ithalatı, eylül ayında 2,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşirken, 12 aylık birikimli olarak 21,7 milyar ABD doları olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış tüketim malı ithalatı, temmuz ve ağustos aylarında gösterdiği gerileme sonrasında eylül ayında sınırlı olarak artmıştır. Eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri ekim ayı için yüksek frekanslı öncü verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatta gerilemeye, ithalatta ise üçüncü çeyrekteki azalışı sonrası toparlanmaya işaret etmektedir.
Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı, ağustos ayında yüzde 167,3 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 150 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu, ancak gelecek dönemde YP cinsi borçlanmanın azalması ve iktisadi faaliyetin hız kesmesiyle borç çevirme oranlarının düşüş eğilimine girebileceği değerlendirilmiştir."
Kuraklık ve tarımsal ürün fiyatları gıda enflasyonunda belirleyici oldu
Özette, eylül ayında tüketici fiyatlarının yüzde 3,23 arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 33,29'a yükseldiği belirtilirken, yıllık enflasyona en yüksek katkının gıda fiyatlarından geldiği vurgulandı.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatlar yüzde 4,62 arttığı aktarılan özette, kuraklık ve tarımsal ürün fiyat artışları gıda enflasyonunda belirleyici oldu. Hizmet sektöründe fiyat artışının 'okula dönüş' etkisiyle güçlendiği ifade edilen özette eğitim, ulaştırma, konaklama ve kreş ücretlerindeki artışların öne çıktığı vurgulandı. Kurul'un enflasyon gelişmeleri ve beklentilerine ilişkin değerlendirmesi şöyle:
"Bu dönemde işlenmemiş gıda fiyatları özellikle sebze, kuruyemiş (fındık, antepfıstığı), beyaz et ile yumurta kalemleri öncülüğünde aylık bazda yüzde 5,53 oranında yükselmiştir. İşlenmiş gıda grubu aylık fiyat artışı yüzde 3,90 ile yüksek seyrini korumuş; katı ve sıvı yağlar, süt ile süt ürünleri, kahve-çay gibi içecekler bu grupta öne çıkarken, artışların alt grup geneline yayıldığı gözlenmiştir. Bu dönemde süt ve süt ürünleri üzerinde çiğ süt alım fiyatlarındaki yükselişin yansımaları izlenmiştir. Bu dönemde, temel mal grubu aylık fiyat artışında, yeni sezon geçişine bağlı etkilerin gözlendiği giyim ve ayakkabı grubu yanında dayanıklı tüketim mallarının etkisi hissedilmiştir. Öte yandan, eylül ayında enerji aylık enflasyonu nispeten ılımlı bir artış kaydetmiştir.
Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir. Ana eğilime ilişkin göstergeler, üç aylık ortalamalar bazında da sınırlı miktarda artmıştır. Fiyat artışının B endeksini oluşturan gruplardan temel mallarda yükseldiği, işlenmiş gıdada yüksek seyrini koruduğu, hizmet sektöründe ise yatay seyrettiği gözlenmiştir. Benzer şekilde, dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri de bir önceki aya kıyasla artmıştır. Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 2,1'e yükseldiği takip edilmiştir. Eylül ayında okula dönüşün aylık tüketici enflasyonuna etkisi yaklaşık 0,7 puan olmuştur. Öte yandan, bu dönemde kira grubu aylık enflasyonu, kontrat yenileme oranındaki yüksek seyre rağmen bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır.
Yurt içi üretici fiyatları yıllık yüzde 26,59 oldu
Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, ekim ayında sözleşme yenileme oranının mevsimsel olarak gerilemesinin de etkisiyle, aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret etmektedir. Yıllık bazdaki gerileme eğilimi sürmektedir. Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse de konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE'deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir. Bununla birlikte, kira enflasyonu deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü arz yönlü unsurların da etkisiyle, öngörülenden yüksek seyretmektedir.
Yurt içi üretici fiyatları eylül ayında yüzde 2,52 oranda artmış ve yükseliş eğilimini sürdürmüştür. Yıllık enflasyon 1,43 puan artarak yüzde 26,59 olmuştur. Bu dönemde, gıda ürünleri yüzde 6,77 ile dayanıklı tüketim malları yüzde 2,80 fiyat artışları ile öne çıkmıştır.
Eylül ayında uluslararası emtia fiyatları bir miktar yükselmiştir. Bu gelişmeyi değerli ve endüstriyel metaller kaynaklı olarak enerji dışı emtia fiyatlarındaki yükseliş sürüklemiştir. Bu dönemde enerji emtia fiyatları ılımlı bir seyir kaydetmiştir. FAO gıda fiyatları endeksi eylül ayında şeker ve süt ürünleri fiyatları kaynaklı olarak gerilemiştir. Eylül ayında ortalama 68,0 ABD doları seviyesinde seyreden Brent ham petrol fiyatları, ekim ayının ilk üç haftası itibarıyla ortalamada 64,5 ABD doları seviyesine gerilemiştir.
Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi, eylül ayında tarihsel ortalamasına yakın seyrini sürdürmüştür. Temmuz ayında düşmeye başlayan küresel ve Çin'e yönelik konteyner endeksleri bu eğilimini eylül ve ekim ayının ilk üç haftasında da devam ettirmiştir. Yurt içinde 2025 yılına ait bitkisel üretim tahminleri tahıllar ve meyvelerde aşağı yönlü revize edilerek, tarım ve gıda ürünlerinin arzına yönelik belirginleşen olumsuz seyre işaret etmiştir.
"Ekim ayı enflasyon beklentilerinde artış gözlenmiştir"
Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir. Ekim ayında enflasyon beklentilerinde artış gözlenmiştir. Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 1,9 puan yükselerek yüzde 31,8 seviyesine ulaşmıştır. 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi 1,4 puan artışla yüzde 22,1 düzeyinde gerçekleşmiş ve diğer vadelerdeki beklentilerde de yükselme görülmüştür. Gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 1,0 puan ve 0,6 puan yukarı yönlü güncellenerek yüzde 23,3 ve yüzde 17,4 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise 0,3 puan yükselişle yüzde 11,4 düzeyinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında, firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, eylül ayında 0,9 puan azalarak yüzde 36,8 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri 1,1 puan düşerek yüzde 53,0 seviyesinde seyretmiştir.
Gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir devam ediyor
Veriler dezenflasyon sürecinin yavaşladığını göstermektedir. Öncü verilere göre gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir hız kesmekle birlikte sürmektedir. İşlenmemiş gıda fiyatları sebze, beyaz et, yumurta, pirinç, bakliyat ile kuruyemiş gibi ürünlerdeki gelişmelerle, işlenmiş gıda fiyatları ise katı-sıvı yağlar, et ürünleri, ekmek-tahıllar, çay ve süt ürünleri (çiğ süt alım fiyatının yansımasıyla) gibi kalemler öncülüğünde artmaktadır. Temel mal grubunda, giyim fiyatları yeni sezona geçişe bağlı mevsimsel etkilerle yükselmekte, dayanıklı tüketim malları fiyatları ise bir önceki aya kıyasla daha sınırlı artmaktadır. Bir önceki ayda belirgin yükselen beyaz eşya ve otomobilde fiyatlar ekim ayında görece sınırlı bir artış kaydederken, mobilya ve bazı tüketici elektroniği kalemlerinde ise fiyat artışları takip edilmektedir. Enerji fiyatları küresel gelişmelerin etkisiyle ılımlı seyretmektedir. Öncü verilere göre bu dönemde aylık hizmet enflasyonu belirgin şekilde yavaşlarken, mevsimsel etkilerden arındırıldığında nispeten yatay seyretmektedir.
Parasal aktarımın ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği vurgulandı
PPK'nın politika faizini yüzde 40,5'ten yüzde 39,5'e indirdiği, gecelik borç verme faiz oranı yüzde 42,5'e, borçlanma faiz oranı ise yüzde 38'e çekildiği hatırlatıldı. Kurul, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini, para politikasının talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini destekleyeceğini bildirdi. Özette, para politikası kararı ve yol haritasına ilişkin şu ifadeler kullandıldı:
"Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."





























